bölüm 11

697 286 120
                                    

(Medyadaki ANIL)

(Bu bölüm bir önceki bölümle aynı gün içinde yaşanılan olayları içermektedir)

Hastane koridorunda sevinçle ilerliyordu Anıl. Kendini bir an önce hastaneden dışarı atıp avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu.
Çok mutluydu.

Az önce sekiz yaşında ki kardeşi Ela, ameliyattan çıkmış ve gözlerini açmıştı.
Ayrıca ameliyatı gerçekleştiren doktoru çok başarılı bir ameliyat olduğunu ve Ela'nın kısa süre içerisinde eski hayatına geri döneceğini söylemişti.
Anıl sevinçten ağlayabilirdi.
Çok sevdiği kardeşi sonunda hayata tutunabilmişti.

Kardeşinde karaciğer yetmezliği vardı. Son bir yıldır uygun karaciğer bekliyordu.

Anıl'ın babası çok zengin bir iş adamı iken bir adamlar iflas etmiş ve buna dayanamayarak intihar etmişti.
Anıl annesi ve küçük kız kardeşi ile yalnız kalmıştı ve okuldan arta kalan zamanlarda çalışarak ailesine bakıyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi birde Ela'nın bu hastalığı çıkmıştı.
Acilen nakil yapılması gerekiyordu ve Anıl o kadar çok parayı nasıl bulacağını bilmiyordu.
Hırsızlık yapmayı bile düşünmüştü.
Banka soymayı ya da lüks araba çalıp satmayı.
Başka türlü doktorun istediği yüz bin lirayı bulması mümkün değildi.

Eski durumları olsa hiç sorun olmazdı ama malesef babası iflas ettikten sonra hiç bir şey eskisi olmamıştı.
Anıl'ın arabası, ailesiyle oturdukları evleri, yazlıkları, kredi kartları kısacası bütün mal varlıkları kaybolup gitmişti. Şimdi küçük bir evde kirada oturuyorlardı.

Yine de Anıl herşeye göğüs gerip ailesine bakıyordu.
Çok şükür kardeşi de sonunda ameliyat olmuştu ve yeni karaciğerine kavuşmuştu.
Gerisi önemli değildi artık.

Hastaneden dışarıya kendisini atıp sevinçle bağırdı "Yaşasııın!" diye.

Hemen otobüse atlayıp okula gitti.
Arkadaşları dışarıda her zaman oturdukları masada oturuyorlardı.

Yanlarına doğru koşarak gitti ve bağırarak
"Millet! Yaşasın! Oldu sonunda! Ela ameliyat oldu. Şimdi hastaneden geliyorum. Kendine geldi. Gözlerini açtı!"
Biraz soluklanıp
"Çok mutluyum arkadaşlar çok!" diyerek Hande'nin yanına gitti.

Hande Anıl'ın boynuna sarılarak
"Çok mutlu oldum aşkım. Yaşasın! Sonunda Ela kurtuldu o illetten!"

Sonra
Aslı ayağa kalkarak Anıl'a sarıldı.
"Senin adına çok sevindim Anıl'cığım. Gözleriniz aydın. Bugün bunu kutlayalım" dedi.

Ardından Selin ve diğer masadaki bütün arkadaşları tek tek Anıl'ı kucaklayarak sevincini paylaştılar.

Aslı Anıl'a baktı. Gözlerinin içi gülüyordu. Belli ki çok aşırı mutlu olmuştu. Sonra ayağa kalkarak
"Hadi bakalım millet! Öğleden sonra ders yoktu zaten. Hep beraber yemeğe gidiyoruz. Herşey benden" dedi.

Anıl'ın bu sevinci Aslı'ya da yansımıştı sanki.
Anıl zaten çok şen şakrak bir çocuktu.
Girdiği her ortamda sevilirdi. Çok güzel espiriler yapar, ortamı çok güzel neşelendirirdi.
Geçen yıl çok kötü şeyler yaşamışlardı. Babası iflas etmiş ardından da intihar etmişti.
Anıl uzun bir süre okula gelememiş sonra arkadaşlarının ısrarı ve desteği sonucu tekrar başlamıştı derslere girmeye.
Şimdi ise okuldan çıkıp ek işlerde part time çalışıyordu.
Bütün arkadaşları çok severdi Anıl'ı.
Hande ile de uzun süredir beraberlerdi. Hande her konuda Anıl'a destek olmuş, onu hiç bir zaman yalnız bırakmamıştı. Şimdi de her zaman ki gibi sevgilisinin yanındaydı.

Kusursuz İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin