Mektup|SuperBat

447 41 68
                                    

Geceyarısı, rüzgar açık pencerelerden eve sızıyordu. Odada karanlığı engelleyen küçük bir ampul yanıyordu. Yaydığı cılız, sarı ışık Bruce'u ve elindeki mektubu aydınlatıyordu. Adamın karanlık gölgeler düşmüş yüzünde gözleri parlıyordu, gözyaşları sayesinde. Elindeki mektubun kağıdı katlanıp açılmaktan yıpranmış ve eskimişti. Kim bilir kaç kere okumuştu? Her harfini ezbere biliyordu.

Dört ay boyunca her gece defalarca okuduğu mektup sanki yapabilirmiş gibi her defasında canını daha çok acıtıyordu. Aklına bekarlığa veda partisinin olduğu gece geldi. Clark mutluydu, Bruce dokunsalar ağlayacaktı. Ama gece boyunca çenesini sıkmıştı.

Erkekler bol bol sohbet etmişti. Kostümlerden kurtulup normal bir insan gibi vakit geçirmek onlara huzur vermişti. Clark'ın düğün için heyecanlı olduğu gözle görülürdü. Herkes sızdığında Clark ve Bruce kalmıştı. Birlikte balkona çıktılar, uzun uzun gökyüzünü izlediler. Konuşmak için ilk adımı atan Bruce olmuştu. "Yarın evleniyorsun, ha?" demişti. İkisininde yüzünde buruk bir ifade oluşmuştu. Cebinden küçük bir zarf çıkardı."Bunu sabah okumanı istiyorum." demişti.

Sonra, son kez dudaklar dudakları örtmüştü. Sabah olduğunda hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, olmamıştı.

Bruce kendi evine gittiğinde ilk iş zarfı açıp mektubu okumaya başlamıştı.

" Sevgili dostum Bruce;
İlk tanıştığımızda hoş şeylerin olmadığını biliyorum. Birbirimiz hakkında sağdan soldan duyma haberlerimiz vardı, bizim için doğruydular.
Ama tanıdıkça bazı şeyler değişti. Dost olduk. Belki aştığımız çizgiyi asla aşmamalıydık. Eğer sende pişmansan, bil ki bende öyle. Yapmamalıydık.
Lois, benim hayatımın aşkı. Bunu hissediyorum. Her an yanında olmak istiyorum. Evlenme kararımız yerinde oldu.
Yaşadığımız şeyleri unutup önümüze bakalım. Dostum bugün düğüne gelecek mi?

Clark

Pişman olması en kötüsüydü. Bruce pişman değildi, onunla geçirdiği anılar en değerlilerindendi.

İkiside kostümlü, çatıdalardı. Şehir sakindi. Suçlular şimdilik yuvalarında rahat duruyordu. Batman, yanındaki adama kısa bir yan bakış attı. Neyden bahsedeceğini bilmiyordu. Belki de ona aşık olduğunu itiraf etmeliydi. Superman, Clark kimliğinde çalıştığı gazeteden bahsetmeye başlamıştı. İlgisini çekmiyordu fakat kensisini dinliyormuş gibi gösteriyordu.

İki adam da birbirlerine git gide yaklaştıklarının farkında değildi. Nefesleri karşılıklı olarak yüzlerine çarptığında şaşırdılar. Geriye kaçmak isterken aralarındaki çekim bu isteği geri tepti, yakınlaştılar.

Clark ve Bruce beraber olmuştu. Daha sonra aralarına soğukluk girmişti. Clark, Lois ile daha çok vakit geçirir olmuştu. Pişman olan olmuş, iş işten geçmişti.

Eğer Lois hayatını adayacağı eşse Bruce'un diyecek sözü yoktu. Tek yaptığı, onlar için mutluluklar, kendisi için unutmayı dua etmekti. Unutmak istemesi pişmanlığından değildi. Sadece...duygusuz olmak istiyordu. Kendi hayatına bakabilmeliydi.

Gözleri, mektubun üzerinde gezerken unutmamanın zor ama en iyisi olacağından emindi.

Pahalı takım elbisesini giymiş, saçlarını tarayıp düğüne gelmişti. Clark, ondan dostluğunu istemişti. O da isteği yerine getirmeye çalışacaktı. Lakin saniyeler geçtikce boğazındaki el daha çok sıkıyordu. İnsanlarla konuşmaktan kaçıyordu. Kilise çanları çaldığında kalbi durdu. Lois ve Clark'ın rıhtımda buluşmasını izleyememişti. Ayakkabılarına bakmıştı.

Başını kaldırmaya karar verdiğinde öpüşen çifti gördü. Herkes onları mutlulukla alkışlıyordu. Kalbinin kırılma sesi kulaklarına kadar erişmişti. Yerinden kalkıp sessizce orayı terk ettmişti. Dostluğu buraya kadardı.

Düğün gününü hatırladığında yüzünde acı bir ifade belirdi. Clark'a kızamıyor, soramıyordu.

Mektubu katlayıp zarfa geri koydu. Lakin kalbini katlayamazdı. Sandalyesinden kalkıp yatağa oturdu. Belki güzel anıları hatırlamak onu neşelendirirdi. 

Bruce, Clark'la geçirdiği güzel zamanları anımsarken uyuya kaldı.

Mektup | SuperBat (one shot)Where stories live. Discover now