TONİ BROWN'- SONSUZLUK KATİLİ

5( büyük Yok Oluş )

Arbamın tekerleklerine saydırılan, kurşunun haddi hesabı yoktu. Pislik herifler sabah Albertin evinden çıkar çıkmaz, Peşime düştüler.

Bir tane sarı oğlan, tara ha tarıyordu. Arabayı zikzaklı sürmeye cabalıyordum ki, Teker patlamasın, Teker patlarsa, yüce isa gelse bile bizi kurtaramazdı. Elly ah ulan. Şimdi bu nerden aklıma geliyor. Arabayı yavaşlattıp. Lanet Lügerimi kılıfından çıkardım. Anice durdum . Arkadaki araba da durdu. ateşi kesitler. Ölü gibi uzandım koltuğa.

O puşt sarı oģlan yanıma geldi. Elindeki silah bana doğrultulmuştu. Ölü olup olmadığımı kontrol etmek için, nabazıma bakmaya çalışyordu. Görgüsüz herif ulan öylemi bakılır deyip suratına tüküresim geldi. Ama mermi kafama dayalıydı. Doğru anı kolladım. Lügerimle göğsünden vurum piçi

" Ah" çekerek kendini dışarı attı. Birde kafasına montaladım. Beyninin parçaları kucağıma düştü. Püh

Arkadan bu sefer kel zenci geliyordu. Koşarak arabanın kapısına siper aldım. Yardırmaya başladım. Her sıkışımda mermileri sayıyordum, Kendini yere bırakan.

- Puşt, diye bağırdım. Defol burdan yoksa kıriki yiyeceksin.

- Seni gebertmeden olmaz, dedi

Beş on dakka daha vuruştuk. Mermi bitti. Koşarak arabaya atladım. Hemen vites, debriaj, El fireni, Kelemi koca mavzerle ucurmadan batım gaza. O da aynen arkama düştü. Benzin defosu delinmiş olmalıydı. Lanet bir benzin kokuyordu. Arabayı durdurdum . Ondan sonra bayılmış olmalıyım ki hiç bir şey hatılamıyorum.

Uyandığım da karanlık bir ortamdaydım. İnanılmaz bir ceset kokusu sarmıştı. İçeriyi. Canım sigara istedi. Ama namussuzlar cakmak sigara ve paralarımı almışlardı. Bağırmaya başladım.

- Zenci oraysan bir sigara yak ta ver

- sus, diye bir ses geldi. Patron gelecek

Kafamı bacaklarıma dayayıp. Bir keyifli türkü tutturdum. On on beş dakikaya kapı açıldı. İçeri bir elinde sopa olan fötr şapkalı mor takım elbiseli. Siyah suratlı bodur bir herif girdi. Suratıma sopayla vurdu. Küfür ettim.

Bana bakarak

- TONİ, dedi, hatırlıyormusun, ben bir kadının çantasını çalmıştım. Sen arkamadan koşup beni yakaladın. O zaman ben yirmi beş yaşındadım. - bir sigara yaktı, bir tanede benim ağazıma tutuşturdu.-: evet nerde kalmıştım. O zaman 25 yaşındaydım. Sende herhal 30 falandın. Kolumdan tutmuştun, hatırlıyormusun, ben o zman sana ne dedim " sen göreceksin, Bir gün seni bulacağım" demiştim. Şimdi on yıl geçmiş aradan. Mason cemiyetlere katıldım ve on yılda amerikanın birinci adamı oldum. Peki neden? Çünki dediğimi yaptığım için. Peteri biz öldürdük. Elenorayı kıramayacağını biliyorduk. Hem buda bizim işimize de yaradı. Peterin paraları ve sen tatlı balık bize kaldı. Seni öldürmeyeceğim. Ama şimdilik. Bir sigara daha- bir sigara daha yakıp ağizıma soktu-: ipleri çözün.

Elimin ayağımın ipini çözdüler. Bir tabureye oturttular. Kapıdan güzel bir bayan gölgesi gözüktü. İçeri girdi. Gözüm pek seçemiyordu.

- ELLy, dedi patron. İçeri giren bayanın yüzünü gördüğüm de sanki kalbim yerinden zıplayacaktı. İçimde bir sevinç ve amansız bir bilinmezlik vardı. Soykamı kalsın ne bilemedim.

- ELLy, dedim ayağa kalkacaktım. Kalkamadım. Olduğum yığıldım. Ağlamaya başladım. Ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Küfüre sarıldım.

Patron keyiflice güldü.

- Ne oldu Toni, karın gayet saģlam mezarda bile yok. Üç yıl oldu değilmi. Para nelere kadir. Senin karını bile elinden aldım, para sayesin de tabi.

- sus.dedim kan kusuyordum. Şok geçirdiğim için heryerim durmuştu. Mecalim yoktu. Biraz toparlandım,

Elly bana yaklaştı. Elini yüzüme koydu. Yerde kısık bir gözle ona bakıyordum.

- Toni, dedi, seni seviyordum. Ama çok para verdi...sana oyun oynadık. O gün sen zaten çekip gittin.

- ben intahar etmeye çalıştım hemde çok, neden beni düşünmedin

- ah toni, dedi, para güzeldi

- sizin mayanız bozuk, dedim biraz sesimi yükselterek. Mayanızın içine iki kardeş bu kadar kalleş olabilirmi

- Yeter, diyerek sözü kesti patron, şimdi sana bir şanş vericeğim.yaşaman için

- artık yaşayacağımı zannetmiyorum.

- vurun o zaman.