İKİNCİ BÖLÜM

67 24 6
                                    


Uyumuşum ama zor oldu. düşündüm durdum bir gece boyunca. Kafam zonkluyordu patır patır. Dün gecenin kalanı sarhoşluk bedenimi ezginleştirmişti. Bir cigara yaktım hemen yatakta. Tavana üfledim.

Ben buraya ne demeye geldim. Ne, olacaktı elenora çağırdı da ulan ben kopek miyim lan. Devletin malıda değilim. Ne dedektifim, ne de asker . Ne bir bokum, ne de bir başka şey. Hangi sıfatla baldızınızın kocasını geberteni bulacaksın sen toni,  cehennem herif.
Sen bulacaksın ama neyi. Eski dostum Cinayet masası baş yardımcısı: Albert in yanına uğramak en mantıklısı. Bir iki ağız eğerim, benim eski kimliği belki arşivden tozunu alır. "Amirim "derim " yap bir babalık"  . Ama görev yeri değiştiyse ne halt edeceğim, geride dönemem. burada geberirim. Hay amına koyayım böyle sansın. benim güzel ellyimin kardeşinin salak olması. Oysa o kadar da dedim "ben dedektif değilim". "Olmazda olamaz." Diye tuturdu.

Karnımda kurt gibi açtı ben ne halt edicem. Allahın cezaları. Yataktan kalktım elimi yüzümü yıkamak için o da ne su yok. "Suyuda kesmişler ben daha ne deyim rüyalar memleketine. Biz öldük mü lan. İçeceğim bunlara inat içeceğim varsın bir damın deliğinde gebereyim. Can benim içeceğim lan". Bağırdığımı fark edip  sesimi kestim.

Kapıya çıktım sokak en sakin halindeydi iğne atsan yere düşmez. Aşağı sokaktaki coke bara girdim Dimitri hala içerdeydi,  saat sabahın 10 u.  bizim mahallede hiç kapamazdı bu bar, çünkü iti uğursuzu burada sabahlar.

Dimitri’ye yaklaştım .

-Bir kayıntı ver Dimitri açım

-Tamam mister bir dünden benim yarım domuz etimden var yermisiniz

-İnsan olsa insanı yerim  

-Hemen hazırlanıyor. Diye sırıttı.

-Çabuk lan dünden beri bir şey yemedim. Hep kendinize mi hırıstiyansınız.

Bir dürüm getirdi. Çabuk çabuk götürdüm.

-Telefonu kullana bilimiyim dimit

-Tabi efendim

Masadaki telefonu elime alıp. Elenoronın numarasını tuşladım.

-Alo elenora ben dün akşam vardım

-Toni kusura bakma bir tek sana güvene bilirdim

-Tabi tabi bana güveneceksin ayyaş kara ciğeri bitmiş bir adama.

-Yok rica ederim.

-Tabi. Adresi alsamda gelsem.

-Bir saniye kental park çin mahallesi.

-Kocam Çinli miydi

-Evet

Biraz hüzünlendi

-Telefonda olmazda yani dedim. Bu kocanın bir düşmanı filan var mıydı

-Buraya gelince konuşsak dedi. Telefonu kapattı

Herkes havalanmış bu lanet yerde. püh New York senin içine Püh.
       Dimitri’yle vedalaştım. Elen oradan önce polis merkezine uğrayacaktım. Bir taksi cevirdim

-Nereye mister dedi. Taksici oğlan
Adresi verdim. Muhteşem manevralarla bizi saygıdeğer elenoranın sarayına ulaştırdı.

Kapıda köpek olmasından şüphelendim. Bağırmaya başladım

- Elenora hey, elenora

Terlik sesleri dövdü merdivenleri. Hemen kapıda belirdi. Çok değişmişti, sarı saçları güzelleşmiş. Vucudu harkulade kıvrımlarla incecik bir ipek telini andırıyordu. Aynı elly gibiydi. Gözün sululaşmaya başladı ama kapı çengeli ihtiyatla düştü.

TONİ BROWN'- SONSUZLUK KATİLİWhere stories live. Discover now