Bir Gün Sana Yolda Rastlayacağım

123 15 8
                                    

Bir gün sana yolda rastlayacağım.
Ayrılığımız bu tıpkı topraklarda
Perde, gözümüzün önüne çekilen
Yüreklerimiz yeşerirken yan yana
Bunca uzaklığımız
Kaderin ipek tesadüflerine yenilecek.

Sana yolda rastlayacağım o gün,
Aşinalığın saf yıldızları parlayacak gözlerimde.
Ağzım büyüyecek,
Kulaklarıma müjdeli bir haber fısıldar gibi.
Ellerim terleyecek, efil efil.
İlk kez bedenim, ruhuma katılmış olacak.
İlk kez ruhum, bedenimle barışmış olacak.
Bir dervişin tekkede, erbainde* aradığı
Bir Tibet rahibinin Nirvana deyip özlediği
Nice nice bilgelerin ömrünü sebil ettiği o hâl,
Bana rastlayacak.
Tıpkı sana rastladığım gibi.

Ne büyük buluşma! Mecnun ile Leyla,
Ferhat ile Şirin, Aslı ile Kerem...
Bir destana verilmez, bizim sıradan isimlerimiz.
Ankara'nın kaldırımları da sarp çöllere benzemez.
Ama olsun! Onca büyük sevginin romanı, efsanesi var da
Küçük bir şiirle anılmasın mı, bu buluşma?

Benimki azim değil, sebat değil, hedef değil.
Olsa olsa temenni, belki beyhude bir çaba.
Yıldıza dilenmiş dilek, ağaca sarılan batıl çaput.
Bilgisizlik ve çaresizlikten etkilenmiyor ki umut!
Sen beni tanımazsın, seversin belki
Ama uzaktan... Yaklaşmazsın.
Arsız değilim ki, dilenemem. Hayat der:
"Ulaşamazsın."
Ama kader var, o kaderi tutan ve o kaderde rastlayışlar var.
Şimdi bu sevgim boşa mı, havaya attığım dilek
Bu kocaman denizde balığını bulur elbet!

* Erbain: 40 gün boyunca nefsi isteklerinden uzak tutma, çile.

Seçme ŞiirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin