Endişeli bakışlara hayranlık bürünürken alnından öpüp, göğsüne yasladı.

" Korkuyorum işte. Seninle uzun süreli bir mutluluk istesem de hayalini kuramıyorum. Görüntüler hep bir yerde kopuyor. Bana bu yüzden darılma sakın."

Jongin KyungSoo'ya kollarını sarınca kucağındaki albümler aralarındaki boşluklara döküldü.

"Sana darılmıyorum. Seni seviyorum. Seni daha çok sevmek istiyorum. Beni daha çok sevmeni istiyorum. Geleceğimize dair hayaller, anılar ne varsa birlikte kuralım."

Dakikalar saatlere uzanırken birbirlerine sarılı, zihinlerindeki kendi köşelerine çekildiler. Aniden evin içinde yankılanan kapı zili ile KyungSoo irkilere kollarını çözdü. Jongin'in kollarını belinden çözerek kendisine şaşkınlıkla bakan adamı yatak odasıbda bırakıp koşar adım kapıya ulaştı. Kapının yanındaki küçük ekrandan ailesinin kapıda olduğunu görünce çığlığı bastığı gibi odasına koştu. Alelacele etrafı toplarken Jongin hayretle onu izliyordu.

" KyungSoo noldu?"

" Ailem gelmiş. Lanet olsun kapıdalar. Lanet olsun neden haber vermeden geldiler ki?! Ben ne yapacağım şimdi? ! Ne derim onlara?!"

Jongin telaşla etrafa koşturan adamı kolundan yakalayıp durdu.

" Sakin ol sevgilim."

" Jongin bana sevgilim deme. Onların yanında sakın aşklı meşkli şeyler konuşma."

Jongin bu sözlere bir parça alınsa da başı ile onu onayladı.

" Merak etme. Ben senin sadece karşı komşunum. Ve öylesine sana uğradım. Hadi git onlara kapıyı aç. "

KyungSoo kararsızlıkla ondan ayrılırken geri dönüp Jongin'in dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.

" Özür dilerim. Anla beni. Seni seviyorum."

Jongin öpücükle keyfi yerine gelince mutfağa yöneldi.
KyungSoo da kapıyı açtığında ailesinin bıkkınlık dolu bakışlarına zoraki gülümsedi.

" Ağaç ettin bizi kapıda. "

" Sana arayalım demiştim anne."

" Oğlumun evine arayarak mı geleceğim?"

" Yani arasanız iyi olurdu baba."

KyungSoo kapıyı örterek onlarla birlikte salona geçti. Ablası va babası koltuklara kurulurken annesi pencere pervazlarını kontrol ediyordu.

" Senin ev benimkinden temiz KyungSoo."

" Ne sandın! !"

KyungSoo salonun kapısına yaslanmışken gözü etrafta Jongin'i arıyordu.

" Ee hangi rüzgar attı sizi buraya?"

Babası televizyonun kumandası ile kanalları karıştırırken söylendi.

"Hani bir komşumuz vardı Moon YoungMin."

MigraineWhere stories live. Discover now