"Bir şey söyleyim mi,bence çok güzel oldun"

Magsimula sa umpisa
                                    

Neyse demek istediğim şu ki bazı şeyleri uzun uzun düşünüp kabullenme fırsatı bulmuştum.

Öncelikle bu haberi yayan Emre ya da bir başkası,artık bir önemi kalmamıştı.Düşünüyorum da o gün Emre'ye çıkışmamız çok gereksizdi.Bir şekilde ortaya çıkacaktı zaten,belkide bunun bu kadar erken olması benim lehime olmuştu.

Anılı her ne kadar deli gibi sevsemde o beni sevmedikçe asla mutlu olamayacaktık.Her ne kadar kabul etmesek de sevgi de her şey gibi karşılıklı olmalıydı.Bir kişinin ölümüne sevip diğerinin çok da fifilemesi aşk olmuyordu çünkü.

Anılı da yaşamayı seçtiği hayat için özgür bırakmalıydım.Herkesin düşüncesi saygı duyulmayı hakediyordu.Doğru yanlış o onun bileceği bir şeydi.Demek ki ikimizin ayrılması gerekiyordu.Daha iyi insanlarla tanışmak için birbirimizi özgür bırakmalıydık.Umarım çok mut...ahh ne diyorum ben ya?!İyice şu manyak meditasyoncu karılar gibi konuşmaya başladım.

Mutlu olsunmuş!Ne mutlusu be?!O varya bensiz sürüm sürüm sürünsün.Böyle avuç avuç saçları dökülsün de kel kalsın!Bütün dişleri düşsünde yaşlı amcalar gibi olsun!Bir anda elli kilo alıp Necmettin enişteme benzesin inşAllah!Aminn!Duy sesimi ya Rabbim!

Günlük beddua seansımı tamamladığıma kanaat getirince taksiden indim.

Şirket binasına girdiğimde içimi anlamlandıramadığım bir hüzün kapladı.Sanırım burayı düşündüğümden çok daha fazla seviyordum.

Aklıma buraya geldiğim ilk gün geldi.Nasıl da heyecanlıydım öyle,bütün gece ertesi günü düşünmekten uyuyamamıştım.Ailem ve çevremdeki herkes böyle prestijli bir yerde iş bulduğum için benimle gurur duymuşlardı.Sonra ilk toplantımız olmuştu ve ben o gün ilk defa birine aşık olmuştum.

Ahh hepsi daha dün gibi aklımdaydı.Gitmek fazlasıyla zor olacak gibi görünüyordu.

Çantamı son defa ofisime bırakıp içinden istifa mektubumu çıkardım.Bu mektubu yazana kadar anam ağlamıştı.Ağla ağla harap olmuştum.İşi bırakma sebebine ise "Patronum tam bir kütük,ormanda çalışmak bana göre değil!"yazmıştım.

Bu arada annemlerin benim istifa edeceğimden haberleri yoktu.Daha doğrusu hiçbir şeyden haberleri yoktu.

En iyisi yeni bir iş bulduktan sonra olanları anlatmaktı.

Anıl'ın odasına gelince derin  bir nefes alıp kapıyı tıklattığımda içerden gelen gir sesiyle birlikte odaya adımımı attım.

Beni görünce biraz şaşırsada bu şaşkınlık fazla uzun sürmedi.Bir gözü önündeki dosyadayken konuşmaya başladı.

"Geldin mi?"

"Yok daha gelmedim,bir yarım saate burada olurum inşAllah.Eee. malum İstanbul trafiği,kimse istediği yere kolayca ulaşamıyor."

Kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken devam ettim

"Laf mı bu Anıl görüyorsun geldim işte!!"

Bir an böyle saçma bir şeye sinirlendiğim için kendime kızsam da sonra vaz geçtim.Güya sakinliğim ve rahatlığımla onu çıldırtmayı planlıyordum.Peeh!

En başından yapamayacağım şeylere karar vermem hataydı.Bıraksalar karnına bir kaç yumruk geçirecek kadar sinirliydim.

Benim bu yanıtım üzerine dudakları yanlara kıvrılarak muhteşem bir gülümseme sundu.Cidden bu adam bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı.Onu unuttuğuma her kanaat getirişimde gülüşü adeta bir tokat gibi yüzüme çarpıp duruyordu.

"Çok dengesizsin biliyorsun değil mi?"

"Ahh öyleyimdir ayıptır söylemesi.Biliyor musunuz bence biz sizinle bu yüzden geçinemiyoruz.Sizde fazlasıyla dengesiz olduğunuz için!İnsanın hiç bir hareketi birbiriyle uyuşmaz mı?!Öyle cins birisiniz işte!!"

Beşik Kertmesi(Kitap olduuu😍)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon