Kaybolan

Suikastçi yemini

Bu bölümde görsel bulunmaktadır.

Yorumlarınızı eksik etmeyin beğenirseniz vote lütfen :) küfür dışı her türlü eleştiriye açığım.

son olarak iyi okumalar.

Yavaşça etrafa baktığımda Odam yerine kalenin Darüşşifa bölgesindeki modern bir odadaydım. Gözlerim, yüzüme yapıştırılan bez parçası yüzünden göremiyordu, yüzüme yapışmış ıslak bezi bir kenara atıp etrafı incelemeye başladım, etrafım çeşitli bitkilerle dekore edilmişti.

Odanın diğer tarafına baktığımda Cengizhan beni izlediğini fark ettim, hızlı adımlarla yanıma yaklaştı.

"Hadi ama Cengizhan bu taş yatak yerine seninle yatmayı tercih ederdim" diyerek söylendim

Cengizhan:"Sessiz ol Atilla biberon emmek için güzel bir vakit değil, artık gitmemiz lazım."

Kolum sargı ile sarılmış şekildeydi, yavaşça doğruldum ve çelik zırhı 2 haftadır dinlendiği yerden çıkardım, ekipmanları kuşandım, ant odasına doğru yol aldım.

Ant odası  aramızdan  birileri  yaralandığı,  iyileştirildiği  ve bazı  zamanlar büyük  görevlerden  önce kullanılırdı.

Etrafta hemşireler ve görevliler dolaşıyor. bayanlar bizi izliyor, erkek olanlar selamlıyordu, tahtadan gıcırdayan koridorların sonunda gözüken ışığa doğru yürürken, yansıyan ışık yüzünden gözüm kamaştı, biraz bekleyip devam ettim. neredeyse 1 haftadır gün ışığı görmediğim için böyle bir tepki normal olmalıydı.

Darüşşifadan çıkıp geniş kale yolunda ilerledik, bir kaç muhafız bizi izleyip dedikodu yapıyor sert bakışlarımdan sonra ileride ki manzarayı yorumluyorlardı.
"Güzel numara" diye mırıldandım.

üstad Altaïr la'ahad ve diğer 6 Suikastçi ile buluştuk.

Eski yosun ile kaplanmış duvarlara bakarak 328 yılında kutsanmış zamanında modern olan taş basamakları birer birer çıkıp kısmi havada duran daire bölgeye ilerledik, benimle birlikte Herkes üstada saygılarını sundu ve yerlerimize geçtik.
bu kez görevimiz diğerlerinden çok daha zordu. Tapınakçıların en büyük finansal kaynağı Uyuşturucunun ambarı işgal edilecek ve tüm görevliler af olmadan yok edilecekti, Üstadın işareti ile meydana ilerledik ve o sözleri tekrarladık:

"Biz adaletin saf çocuklarıyız,
Bu uğurda can veren, verecek dostlarımızın bu dünyaya miraslarıyız

Birbirimizin can dostu
Ölüm için yoldaşıyız.

Son kez tekrar tekrar edelim, aydınlık uğruna karanlıkta çalışanlarız.