13. BÖLÜM

5.5K 272 13
                                    


❀Düzenlendi❀


Hayatı normal akışında ilerlerken birden intihara kadar sürüklenebilecek dereceye gelebilir miydi bir insan? Dünyanın alaycı baskısı altında ezilen, sevgiden mahrum...

Birden bire belinden birinin kavradığını ve kendine doğru çektiğini hissetti.

- Öldüm, dedi Emma.

- Elbette ki hayır! dedi James.

- O zaman neden her yer kapkaranlık? diye sordu Emma.

Gözlerini o kadar sıkı kapamıştı ki, acıyordu.

- Çünkü gözlerin kapalı, dedi James.

Bunun üzerine gözlerini yavaşça araladı Emma. Şuan James'in kollarının arasındaydı.

Tek düşündüğü James'in onu kurtarmış olmasıydı. Gerçekten kurtarmış mıydı yoksa hayal mi görüyordu ? Bu bencil adam onu intihar etmesini mi engellemişti? Yıllar önce onu soytarısı yapan adam...

Pencereden aşağı atlarken onu kendine doğru çekerek kurtaran o olmalıydı.

Ayrıca şuan intihara mı kalkışmıştı ? Gerçekten artık yaptıklarını istemsizce yapıyordu. Bu küçük bedeni artık bunları kaldırmıyor, davranışlarını yönlendiremiyordu.

Düşüncelerinden James'in sesi ile uzaklaştı.

- Seni öptüm diye mi intahara kalkıştın ? dedi James.

- Tabii ki de hayır, dedi Emma sitem edercesine.

- O zaman neden böyle bir şey yaptın Isabel ? dedi James sinirli bir şekilde. Gerçekten çok sinirlenmiş ve korkmuştu. Hayatında belki de gerçekten sevebileceği birini bulmuştu ve belki de yetişemeseydi onu da kaybediyordu.

- Çünkü bu hayattan bıktım! Hem ayrıca siz beni nasıl kurtardınız? Hangi ara odaya girdiniz ? diye sordu Emma gözünü sonuna kadar açarak.

- Gerçekten de hatırlamıyor musun ?

- Hayır, dedi Emma başını olumsuz anlamda iki yana çevirirken.

- Kendini nasıl hissediyorsun diye seni merak ettim ve seni görmek için odana geldim. Kapıyı çaldım ama cevap gelmedi. Birkaç kere daha çaldım ama yanıt alamayınca kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda pencereye çıkmış ayakta durduğunu gördüm. Hemen koştum ve seni kendime doğru çektim. Yani her şey çok ani oldu Isabel. Beni ne kadar korkuttuğunun farkında mısın ? Ya ben senin odana gelmeseydim ? Ya ölseydin ?

- Beni önemsiyor musunuz ? diye sordu Emma.

- Elbette ki önemsiyorum. Bir daha asla, ne olursa olsun böyle bir şeye kalkışma Isabel.

Emma başını "Tamam" anlamında salladı. Daha sonra hala James'in kolları arasında olduğunu fark ettiğinde hemen kollarının arasından sıyrılıp ayağa kalktı. Daha sonra teşekkür etti ve James de ayağa kalktığında ona sımsıkı sarıldı.

James bu ani, beklenmedik sarılmaya gülümsedi ve aynı şekilde karşılık verdi.

- Benim biraz işlerim var. Şimdilik gitmem lazım. Yine bir delilik yapma diye yanına Jenna'yı çağıracağım. Sana göz kulak olsun, dedi James gülümseyerek.

- Tamam, dedi Emma.

Daha sonra James, Jenna'yı bulup Emma'nın yanına göndermek için odadan çıktı.

James odadan çıkar çıkmaz kendini yatağın üzerine attı Emma. Bu gün yaptıklarına hala inanmıyordu. İntihar etmeye kalkışmıştı. Eğer James olmasaydı şuan ölmüş olabilirdi.

KALBİMDEKİ LEKE #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin