"Parti Varr"

2.4K 117 11
                                    

Multimedya:Kızların partide giydikleri

-- --
"Hiraa kalksana ben geldim" rüyamın içine eden kişiyi öldürme planlarımı erteleyerek gözlerimi araladım. Melis elleri belinde bana bakıyordu.Bugün Melis bize gelecekti yaa. Unutmuşum. Gelecekti tamam ama bu ona,beni sabahın köründe uyandırma hakkı vermez. Sabahın körü demişken saat kaç ya? Ne ohaa 13.05! Yaklaşık 14 saat uymuşum. Yuh yani. Melisin şu an değil uyandırma, öldürme hakkı bile vardı. Çünkü o bize 11.00'da gelecekti.kız resmen 2 saattir bizde. Hemen yataktan fırladım ve yumuşuması için Melisin boynuna sarıldım. Ona ilk defa sarıldığım için şaşırdı ama o da hemen karşılık vererek ellerinin birini omzuma birini belime koydu. Gülerek "Günaydın" dedi. Ya bu kız sabah sabah bu enerjiyi nerden buluyordu acaba? Gerçi şu an sabah değildi ama konumuz bu değil. Ben de gülerek yanıt verdim: "Günaydın." Melis odamdaki pufa oturunca ben de elimle bir dakika işareti yapıp odamdaki banyoya girdim. Aynaya korkarak baktığımda, korkmakta haklı olduğumu anlamıştım. Saçım cadı pazarına dönmüş, dün gözümde kalan rimel akmış. Berbat haldeydim. Hemen kendime az da olsa çeki düzen verdim ve banyodan çıktım. Ben odaya girer girmez Melis ayağa kalktı ve yanıma gelip "Hira partide giyeceğim elbise yırtılmış" dedi.Neredeyse ağlayacaktı. Sakin bir tavırla "Tamam Melis evinden alırsın bi kaç şey" dedim.

-Sorun da o ya. Annem tüm gardırobumu kuru temizlemeye verdi sabah.
-Ya tamam benden giyersin n'olcak
-Ayy Hira ciddi misin?
-Yok Melis kandırdım, diyip güldüm o da güldü. Dolabımın kapağını açtığım anda bir kaç tane elbisem ayağıma çarptı. Önc elbiselere ardından Melise baktım. O da bana bakıyordu. Aynı anda kahkaha attık.

-Tabii ki de toplu degilim, dedim
-Benim dolabım kapanmıyor bile, demesiyle bir kahkaha daha attık. Ve aşşağıdan annemin sesi geldi: "Hira uyandıysan inin artık kızım" "Geliyoruz annee" diye tabiri caizse böğürdüm.

Masaya -baş köşede babam, sol tarafında ben, yanımda Melis, karşımda annem şeklinde- oturduk. Yemeğe henüz yeni başlamıştık ki babamdan gelen "Melis, kızım babanın adı ne?" sorusuyla gözler Melis'e döndü. "Faruk. Faruk Cebeci efendim" cevabını verince gözler bu kez babamın üzerindeydi. Babam "Bana Murat Amca diyebilirsin canım. Bu arada babanı tanıyorum." diyince sohbetleri ilerledi

-Tamam Murat Amca
-İste böyle. Ee siz şimdi Hira'yla nereye gideceksiniz?
-Bizim evin üst sokağında bir parti salonu var, oraya Murat Amca.
-Tekin bir yer mi?, diyince
-Hayır baba uyuşturucu bağımlıları,gaspçılar,alkolikler ve insan ticaretçileri cirit atıyor orada, dedikten sonra babama göz devirdikten sonra tekrar tabağıma döndüm.Babam önce güldü. Sonradan
-Peki peki gidin. Ama Hira kuralları biliyorsun, diyince her parti öncesi olduğu gibi kuralları saydım:
-Eve 00.00'dan önce gelinecek -her partide 23.00'dan önce evde olurum-. Alkol alınmayacak -sigara kullanmama rağmen hayatımda hiç alkol almadım-. Tamam mı? Biliyorum yani kuralları.
-Tamam tamam bir şey demedim.

--- 1 Saat Sonra ---
Melis tamamen hazır bir şekilde duruyor şu an. Ve çok güzel. Saçını ve makyajını ben yaptığım için gayet güzel olmuştu. Çünkü ben yaptım. "Hadi sen de hazırlansana" dedi Melis. "Ben gelmem öyle yerlere." diye yanıt verdiğimde gözleri irileşti ve "Hira saçmalama, beni orda tek bırakmayacaksın değil mi?" dedi. Olumlu anlamda başımı sallayınca kırgın bir şekilde "Peki" dedi. Bu hali canımı sıktığı için "Tamam tamam geliyorum" dedim. Bir anda kararımı değistirdiğim için önce şaşırsada sonradan sırıtarak "Hadi hazırlan. Çabuk ol ama." dedi. Bir şey demeden dolabıma yöneldim.
 
——    ——
  Şu anda arabadayız ve Melis telefonumla bur şeyler yapıyor. Ama yüzünden sırıtışı da silinmiyor. "Melis yeter artık. Ya n'aptığını söyle ya da telefonumu ver" dedim. Ama sert değildim. Kafasını telefondan kaldırdı. "Al al. Zaten işim bitti" diyerek telefonu çantama geri koydu. Ne yaptığını bir kez daha sordum ama bir kez daha "Anlarsın" diye geçiştirdi.
 
   Partinin yapılacağı yere gelmiştik. Melis hevesli hevesli yürüyordu önümde. Ben ise boş bir ifadeyle etrafımı inceliyordum. Melisin kolumdan çekiştirince beni yönelttiği yere baktım. Arasların oturduğu yerde Mert -adını Melisten öğrendim- eliyle bize 'gelin' işareti yapıyordu. Yanlarına gittiğimizde memnunsuzca Sude'ye baktım. O da bana bakıyordu. Elbette ki gözlerimi kaçırmadım. Bu bakışmayı farketmiş olacak ki Mert "Oturun hadi. Tanışalım" dedi. Hala Sude'ye bakıyordum. Gözlerini kaçıran taraf o oldu. Gözlerimi Mert'e çevirdim ve "Gerek yok" dedim arkamı dönerek. Yürüyeceğim sırada Melis kolumu tuttu ve kulağıma eğilerek "Hira bu Mertle yakınlaşmam için bir fırsat işte. Lütfen. Benim için" dedi. Gerçekten Mert'i sevdiğini hissedebiliyordum. "Peki" diyip. Puflardan birine oturdum. İki yanımda boştu. Birine Mert, diğerine ise Melis oturunca ikisini yakınlaştırmak için Melisle yer değistirdim.
  
   Şu an ben de dahil puflarda oturan herkes telefonlarıyla uğraşıyordu. Aras ve Sudeyi saymıyorum çünkü onlar dans ediyoruz ayağına resmen yiyişiyorlar. Onlara tiksinircesine baktıktan sonra önüme döndüm ve "Ben gidiyorum. Evde de boş boş oturabilirim" dedim. Kızlardan biri "Bence de bir şeyler yapalım. Daha tanışmadık gerçi." diyerek elini uzattı ve "Aslı" diye ekledi. Ben de elimi uzatarak "Hira" dedim.El sıkışıp bıraktıksan sonra Aslının yanındaki kız elini uzattı, "Buse" dedi. Onunla da aynı şekilde tanıştıktan sonra teker teker hepsiyle tanıştım ve sohbet etmeye başladık. İyi insanlardı aslında. Mertin yavşaklıkları hariç. Beni dansa davet etti. Kalkmadım tabii ki. Melisin gözleri dolmuştu. Yanına yaklaşarak "Yeni tanıştık ya kaynaşmak için" diyerek  Tebessüm etmesini sağladım. "Hira telefon numaranı verir misin?". Gelen sesle yüzüm Elife döndü. Neden dercesine baktım. Anlamış olacak ki "Seni sevdim. Daha çabuk kaynaşırız diye dedim. Ama eğer istemezsen. Peki." diyerek gülümsedi. Ben de gülümseyerek "Yok sorun olmaz. Telefonunu ver" diyerek elimi uzattım. Telefonunu aldım ve numaramı kaydettim. Aynı işlemleri diğer herkese de yaptıktan sonra "Hepiniz isminizi mesaj atın" dedim. Telefonuma mesaj gelmeye başlayınca telefonumu elime almıştım ki Arasla Sude puflara oturdular. Onlarla da tanıştım. Telefon numaralarımızı verdik. Sudeyi bile sevmiştim. Düşünün. Sohbet ilerledi. Futboldan konu açılınca Sude "Cidden futbol mu konuşacağız?" diye sordu. Bu söylediği şeye karşılık "Niye futbolun neyi var?" dedim gülerek. Elif "Ciddi misin Hira?" dedi. "Evet. İzlemeyi de severim, oynamayı da" dedim. Etrafımdakiler şaşkınca bakınca gözlerimle hepsini tek tek süzdüm. Mert gülümsüyordu Aras ise sırıtıyordu -bu çocuğun sırıtmaktan başka bir işi yok mu?-. Geri kalan herkes değisik bir şekilde bakıyordu bana.
  

Aras'dan
———   ———
   Hira futbolu sevdiğini söyleyince elimde olmadan bir sırıtış oluştu suratımda. Hangi kız futbolu sever ki? Gerçekten farklı bir kız o. Merak uyandırıcı ve ilgi çekici biri. Ayrıca sesi de çok güzel. Bunu atlamayalım.
 
  Biraz daha sohbet ettikten sonra herkes ayağa kalkıp dans etti. Tabii ki Hira hariç. O, oturup telefonuyla uğraşmayı tercih etti. Acaba sevgilisi mi var? Telefonu hiç elinden düşmüyor. Niye merak ediyorum sanki ya. Allah Allah. Aras sen iyi değilsin oğlum. Kendine gel!

  Karaoke için Sude çıkmıştı. Sesinin kötü olduğunu söyleyemem ama Hiranın sesi kadar güzel de değil. 'Niye şimdi Hirayla Sudeyi karşılaştırdın ki? Hayır yani niye Hira!'. İç sesime hak verdim ama göz devirmeyi de ihmal etmedim. Sude şarkısını bitirince yanıma geldi. "Aşkıım hadi sen söylee" diye beni sahneye çekiştirdi. Peki diyip kalktım ama hangi şarkıyı söyleyeceğimi bilmiyordum. Sahnede biraz düşünürken gözlerim Hiraya takıldı. Partideki herkes bana bakarken -kızlar ağızlarının suyu akarak- Hira ellerini inceliyordu. Neden böyleydi bu kız? Muhtemelen sevgilisi var ve çok seviyor. Amaan banane Hira'dan. Aklıma bir anda gelen şarkıyla gülümseyip söylediğim şarkıyı çalmalarını istedim. Şarkıya başlarken Hira'nın tepkisini merak ettiğim için ona bakıyordum. İlk sözleri söylemiştim ki aniden Hira'nın gözleri gözlerimi buldu. -söylediğim şarkı Hira'nın dün müzik odasında söylediği şarkı- Ama gözlerini kaçırmadı. Öylece baktı. Hiç bur duygu yoktu gözlerinde. Sanki bir perde inmiş de duygularını saklar gibiydi. Boş bakıyordu.Şarkıyı bitirdim. Herkes alkışlıyordu. Gözlerim bizimkilerin oraya kaydığında Hiranın hala bana baktığını gördüm. Ama bu sefer boş  bakmıyordu. Kırgın gibi gözleri dolmuştu. Bana mı kırılmıştı ki? Yanlarına adımladım. Hira'nın aslında bana bakmadığını farkettim. Bakışlarını takip ettiğimde sahnenim arkasında sevgilisini öpen bir çocuk gördüm. Sude "Aşkım çok güzel söyledin." dediğinde başımı ona çevirip gülümsedim. O sırada Hira "İyi geceler" diyip kalktı. Melis peşinden gitti ama geri geldi ve "Yalnız kalmak istiyormuş" dedi ve geri oturdu

Arkadaşlar lütfen okuyorsanız oy verin veya yorum yapın. Hatta ikisini de yapın :)
Şimdiden teşekkürler :*

Yeni KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin