22-Jet Black Heart

4.9K 212 30
                                    

22-Jet Black Heart

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

22-Jet Black Heart

Ashton'ı ikna etmiştim ve Ashton'da Calum'u ikna etmişti. Ben onunla irtibata geçinceye kadar benimle konuşmaya çalışmayacaktı. Her saniye gözleri üzerimdeydi ama çenesini açmıyordu. Yeteri kadar özür dilediğini kabul ettirmiştim. Artık özür istemiyordum.

Grupla beraber yapacakları provaya gittiğimde sıkıntıdan patlayacaktım. Telefonla konuşmak, onların gülüşmelerini izlemek bir yerden sonra beni sıkmıştı. Çünkü... Acıkmıştım ve canım onların yediği hazır yemekten istemiyordu. Annemin yaptığı salatadan ve hamur ile yaptığı, ismini hala söyleyemediğim yemeği istiyordum. Ama bu o kadar kolay değildi. İstemek kolaydı ama gerçekleşmesi... İmkânsızdı.

Kamerayla beraber Michael bana doğru gelirken kameranın arkasında bana kendisini belli etmek için zıplayan Luke'a baktım. Elleriyle sırıtan suratını gösterdi ve sonra benimkini işaret etti. Demek istediğini anlayınca yapmacık ama dışarıdan bakan birisi için içten bir gülümseme yüzüme yerleştirdim. Luke, kafasını sallayıp Michael'ı da gösterip elleriyle kalp işareti yapınca kusuyormuş gibi yaparak Michael'a baktım gülerek. "Bu Ocean Lee Stone. Grubun delisi."

"Gerçekten mi?"dedim ve kaşlarımı kaldırıp Michael'a baktım. Kamera hem beni hem de onu çekiyordu.

Bu sikik kameralardan hep nefret etmiştim ama onlara para kazandırmak için bu gerekliydi.

"Ocean inanılmaz birisi."dediğinde Michael, aklım Calum'a kaydı ve istemeyerekte olsa ona bakma gereği duydum. Kafasını eğmiş, bas gitarını çalışıyordu ve saçları öne düşmüş, yüzü kasılmışken çok güzel duruyordu. Calum bana inanılmaz olduğumu söylerdi, sadece o beni inanılmazmışım gibi hissettirirdi. "Ayrıca komik. Şuan tam bir deli."

"Michael, bebeğim neden siktir olup gitmiyorsun?"

"Bana bebeğim dedi."deyip öğürür gibi sesler çıkararak yanıma oturdu. "Bu Jeremy, senin büyük bir hayranın."

"Biliyorum biliyorum... Tahmin etmesi o kadarda zor değildi. Ama kapıdakiler gibi neden imza için sıraya girmedin?"dedim ve bize doğru yaklaşan Ashton'a baktım. "Ashton! İmza için zamanlaman iyi, bende imza verecektim."

"Ulu Ocean, lütfen bana o güzel imzanı at."diyerek bana yaklaştığında ciddi olarak suratına baktım. "Nerene atmamı istiyorsun imzamı?"

"Toplarıma, lütfen."

"Ash."diyerek Calum ona öfke dolu sesiyle seslendiğinde, bende gözlerimi ona çevirdim. Sinirli görünüyordu. Ve lanet olsun, çok ateşliydi.

Ashton yanımızdan giderken Michael kolunu omzuma atıp havaya bakmaya başladı. "Marcus'u çağıracağım. Aslında bu çocuğu tanımıyorum bile."dedim Michael'ı göstererek.

"Yatakta hiçte öyle demiyorsun."

Yüzümü ekşittim. Gerçekten insana biz yatmışız gibi mi gösterecekti? Tanrım, zaten bizi yatakta görmüşlerdi. Bu artık o kadar da önemli olmamalıydı benim için. "Ocean, hayranlara demek istediğin bir şey var mı?"dedi Jeremy'nin yanındaki mikrofonlu herif. Başından beri o da gülerek bizi izliyordu. Elindeki mikrofonun üstünde bilmediğim bir kanalın sembolü vardı.

Daddy Issues. [Calum Hood]Where stories live. Discover now