- Nasıl çıkacağız ? Kapı kitli ama tabi başka bir tane daha anahtar yoksa...

- Ahh, tabi ya. Aklınla bin yaşa Isabel. Jenna adında bir hizmetçimiz var. O uzun zamandır burada çalıştığı için güvenimizi kazanmış biri ve bu kalenin bütün anahtarlarının bir kopyası da onda var.

Bunu duyan Emma hemen kapıya yöneldi ve tüm gücüyle "Jenna" diye bağırmaya başladı. Sesini kimseye duyuramıyordu. Dük'ün köşede durduğunu gören Emma sinirlendi ve:

- Ne duruyorsun sende bağırsana, dedi James'e.

Dük "Of, tamam." dedi ve o da Emma ile bağırmaya başladı.

****

Jenna ise sanki "Jenna" diye birilerinin bağırdığını duyduğunu sandı ama yanlış duymuş olabileceğini düşünerek işine devam etti. Ama birkaç kere daha duyduğundan emin olunca sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladı.

Ses üst kattan geliyordu. Hemen üst kata çıktı. Tam çalışma odasına doğru giderken Düşes önünü kesti.

- Majesteleri, dedi Jenna.

- Dük'ün çalışma odasına mı gidiyorsun Jenna ?

- Evet. Sanırım sesi siz de duyuyor olmalısınız. Odada birisi "Jenna" diye bağırıyor. İzninizle gideyim.

- Sorun yok Jenna. Sadece Isabel ile James'i odaya kitledim, dedi Düşes Victoria sakin bir şekilde.

- Ne yaptınız ? dedi Jenna şaşkın bir şekilde.

- Odada kalırsalar tanışacaklarını düşündüm. Biliyorsun, James inatçının teki. Ama bu onun evlenmeyeceği anlamına gelmiyor. O yüzden Jenna, onların yanına gitmemeni öneririm. İstedikleri kadar bağırsınlar. Birazdan susarlar.

Jenna ne kadar Emma'ya yardım etmek istesede Düşes'e karşı gelemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden tekrar iş başına dönmek için reverans yapıp Düşes'in yanından ayrıldı.

****

- Jenna neden gelmiyor? diye sordu Emma.

- Bilmiyorum, dedi James omuz silkerek.

- Ben bağırmaktan yoruldum. Kimsenin bizi buradan çıkaracağı da yok, dedi Emma kenarda duran kanepeye otururken.

- Annem bir kere bir şeyi kafasına koydu mu kesin yapar. Bunda ikimizin evlenmesi de geçerli. Dük olduğum halde hâlâ benim yerime o karar vermeye çalışıyor. Gerçekten bıktım.

- Dük olman onun çocuğu olmadığınız anlamına gelmez Dük Hazretleri, dedi Emma.

- Peki ya sen benimle evlenmek istiyor musun Isabel ? diye sordu James.

Bu soru üzerine Emma affalansada kısa bir süre içerisinde kendine gelmeyi başardı. Hemen cevap verdi:

- Herkesin en büyük hayali sizinle evlenmek.

- Peki ya senin hayalin nedir ? diye sordu James Emma'nın yanına oturarak.

Emma nedensiz bir şekilde kalp atışlarının hızlandığını hissetti. James yüzünden miydi bu yoksa ? Ah, tabii ki de hayır. Bunun olması imkansızdı. O kimdi ki ? Neden onun yüzünden kalp atışları hızlanabilirdi ki?

Kısa bir süre sonra cevap verdi Emma:

- Benim tek hayalim gerçekten mutlu olabilmek, dedi.

James güldü. Ona göre o kız mutlu görünyordu. Mutlu olmasa bile bu güzelliği ile mutluluğu kolayca kavuşabileceğine inanıyordu.

KALBİMDEKİ LEKE #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin