je souhaite que je pourrais manger votre cancer quand vous avez tourné en noir

44 6 1
                                    

sevgilim,

dünya öyle bir yer ki artık;
nefes almaya utanır oldum.

dünya öyle bir yer ki artık;
içimde ne hissiyatım kaldıysa yaşamaya dair, çürüttü hepsini.

daha ne kadar dayanabilirim bu acıya bilmiyorum.

sensizlik beni o kadar çok

o kadar çok

doğru kelimeyi bulamayacak kadar boğuyor ki,
ölmek istiyorum.

şu sarı yapraklı eski defter bile bana, kalemi her parçalayışımda gülüyor.
acizliğime gülüyor.
kızaran gözlerime,
dağılmış saçlarıma,
titreyen yaşlı ellerime,
ve hüznün beni nasıl ele geçirip içten içe tükettiğine.

yoruldum artık.
belki de senin yanına gelmeliyim.
saçlarını bir kez daha parmaklarıma dolamalı,
gözlerine bir kez daha bitmeliyim.

inci tanesi tenine bir kez daha ilklerinmişçesine dokunmalı,
dudaklarından dökülenler kulaklarımı çınlatmalı.

bunun burada bitiyor olmasını istemezdim sevgilim ancak,
sana giden yolda kararlı adımlarla yürüyecek olmanın tatlı heyecanı,
boynuma dolanmış hasır ipin göğsüme düşürdüğü korku kırıntıları ve ayağımın altındaki iskemlenin aslında ne kadar da fazla anlam taşıdığını düşünüyor olmak,
tüm yetilerimi kaybettiriyor bana.

ben geliyorum sevgilim.
kollarını aç bana lütfen,

çünkü ben düşüyorum ve görüyorum;
son,

işte orada!

hiçliğin kıyısında,
ve gerçekliğin kucağında.

hoşçakal lucifer,
hoşçakal marceline,
hoşçakal allen,

gönül bahçemde öldürdüğüm tüm çiçeklere, elveda!

fakat sana,
hep sana,
merhaba anthea!

masterpieceWhere stories live. Discover now