7. Bölüm

245 30 7
                                    

"Artık evden çıkman gerekiyor aptal." Sasha kolumdan tutarak çekmeye çalışıyor çabasının ne kadar boş olduğunu umursamadan buna on dakikadır devam ediyordu. Bunu söylemek hiç hoş olmasa da bir haftadır evden çıkmadığım gibi o kadar çok yiyip oturmuştum ki bu eve geldiğim kilodan yaklaşık 5 kilo fazlam vardı.

"Bir de banyo yapman. İğrenç kokuyorsun." Burnunu tutarak ayağa kalktı ve bana iğrenen bakışlar atarak odadan çıktı. Son bir haftadır yaptığım gibi onu umursamamak yerine oturduğum yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Sonuçta evden çıkma fikri bir kaç saattir benimde aklımı yokluyordu.

Son haftalarda Louis'ye yazdığım mektup sayısı iki elimin parmağını da geçmişti. Yazarak rahatlıyor, yazdıklarımı asla göndermemek üzere çantamın ücra köşelerinde biriktiriyordum.

Gönderemezdim çünkü ben gururlu biriydim. Bir nevi ihanete uğramış olmam kendimi frenlememi gerektiriyordu. Ve bende yaptım. Bu haftalarda yalnızca Harry ve Niall'a konuşuyor Zayn ile arada mesajlaşıyorduk. Louis'nin resmini görürüm diye hesaplarıma da giremiyordum ama izlediğim filmler sayesinde sıkılmıyordum.

Kimi kandırıyorsam, feci sıkılıyordum.

Hatta o kadar sıkılıyordum ki günün yarısını uyuyarak geçiriyordum. Bu yüzden yüzüm davul gibi olmuştu. Hala da öyle ya.

"Hadi aptal. Hadii." Ben çıkmıyorum diye o da benimle eve tıkılmıştı. Hiç alışık olmadığından günün yarısını beni dışarı çıkarmak için uğraşmakla, diğer yarısını da kabul etmediğim için bana küfretmekle geçiriyorsu. Haksızda sayılmazdı.
***

"Louis'yi getirirlerse onlarla ilişkimi keseceğim." Sasha bana yandan bir bakış attıktan sonra oturduğu sandalyesinde kıpırdanıp geldiğinden beri flörtleştiği garsona bakmaya devam etti. Gerçekten bir kaç saniye olsun beni destekleyen şeyle söyleyemzdi değil mi?

Arkadaşlarımın bana olan ilgisi göz yaşartıcıydı.

"Liam!!!" Bana koşarak gelen Niall ve Zayn'e gülümseyip ayağa kalktım. Şimdilik etrafta sağlımı tehtid edecek bir şey görünmüyordu ve bunun hep böyle kalmasını diliyordum. İçten içe onu deli gibi özlüyor olmam bir şey değiştirmezdi. Acıyı çeken bendim ve onu beni görerek ödüllendirmeyecektim. Yani biz arkadaştık ve o beni seviyordu. Arkadaş olarak, evet.

"Uzun zaman sonra seni görmek gerçekten çok duygulandırdı Payne. Bir ara öldün sandım." Harry her zamanki boğuk sesi ve yavaş konuşmasıyla, konuşmasına rakip olacak kadar yavaş yürüyüşüyle yanıma geldiğinde onları ne kadar özlediğim kafama dank etti. Uzun zamandır görüşmüyorduk ve haftalardır iki tane kadının yanında olmak pek de kolay bir iş değildi.

"Selam." Çekingen sesini duyduğum an çekilen kanım yüzüme doluşmuş, gözlerim, kirpiklerimden tutulup alnıma yapıştırılmışcasına açılmıştı.

Sesini deli gibi özlemiştim.

Onu deli gibi özlemiştim.

Ve bu çok sinir bozucuydu.

***

"Ee bu yalnız kalma sürecinde neler yaptın bakalım?" Yanımda oturan Zayn konuşup eline dayadığı başını merakla bana çevirmişti.

Çok yakın olmamamıza rağmen onun bu hallerini bile özlemiştim.

Hadi ama Liam, yalnızca bir kaç hafta oldu. Senelerdir arkadaşlarını görmüyormuşsun gibi davranma.

"Aslında çok-"

"Çok eğlendik. Sözüm meclisten dışarı tabii, yalnız kalmak 'istese' de onu yalnız bırakmadım. Tüm bu haftalarda kaç kızı götürdüğünü saysam bir kaç saatimi alır eminim." Fena sallıyordu. Kendisi ve teyzesi dışında gördüğüm kızlar küçük kara kutunun ardında ki kızlardı. Bunu bilerek yapmış olmasını anlayan bir tek ben değildim üstelik.

Normalde böyle bir lafın ardından yüzü düşen Harry, hemen savunmaya geçen Niall, ve ters ters Sasha'ya bakacak olan Zayn beklenilen tepkiyi vermemiş yüzlerinde bariz ima içeren gülümsemelerle bana bakıyorlardı.

Aman ne hoş.

En azından, dedim içimden, en azından Louis'nin yüzünde bu sözün ardından gelecek normal tepkilerden biri vardı. Ne olduğunu tam olarak anlamamış olsam da, geldiğinden beri çekingen olan hareketleri kesilmiş, her ona baktığımda kaçırdığı gözleri üzerime kenetlenmişti. Oturduğu sandalyede de dikleşmişti ki bu kesinlikle her zaman ki tepkilerindendi. Sasha'ya kızdığı belliydi ama her zamankinin aksine sustu.

Çünkü o da biliyordu, bir şey söylemeye hakkı olmadığını.

Uzuun, upuzuun bir zaman geçtiğini farkındayım ve üzgünüm. Zor zamanlar geçiriyordum, ve inanın bana yazış şeklim bile değişti. Kötüye gitmiş olabilir ama maruz görün. Olabildiğince düzeltmeye çalışacağım. Umarın beğenirsiniz.

Impossible(Lilo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin