Sert Kız (kitap kaldırılıcaktır)

Okul partisi

Sabah gözümü Barış'ın evinde açtım.
Etrafa bakındım gerindim ve esnedim .
Telefonum çalmaya başladı.
Kendi kendime söylendim sabahın köründe kim bu diye.
Telefona baktım isim yazmıyordu.
Su:
- Alo
- Âloo

Ses yoktu ya işletiliyorum ya da telefon sapığım olmuştu artık.
Bende onun yaptığını yaptım ve karşıyı dinledim.
Birden bire ordan bir melodi sesi geldi sanki müzik kutusundan geliyodu ama daha farklı bir sesti.
Bu ahenkli melodiyi dinleyebilirdim ama melodi bitti sadece üç dakika dinlemiştim bu melodiyi ama içim sıcacık olmuştu melodi bitincede telefon kapandı bu melodi o kadar tanıdık geliyoduki sanki yılarca dinlediğim bişeymişte artık dinlemiyormuşum gibiydi kafamı melodiye mi takiyim yoksa gizemli telefon sapığıma mı ?
İçimin o huzur dolmasıyla yeniden yatağıma yatıp uyudum.
Ve o ses biricik arkadaşım olan Biricik yine cırlıyo yeter ya diye bağrıp yataktan fırladım yatağımın yanındaki komedininin çekmecesinin içindeki kasap bıçağını çıkardım ve salona daldım ve bağırarak konuşmaya başladım.

Su:
- Kızım senin o dilini bir gün kesicem.
Biricik:
( bıçağa odaklı konuşmaya başladı)
- Tamam ya sıkıntı yok.
Caner:
- Şeytan doldurur Su bırak elindekini.
Can:
( Caner'in ensesine geçirdi)
- O silah senin söylediğin geri zekalı.
Azra:
- Su görüyosun dimi ben kimlerle uğraşıyorum.

Ay yazık açtım kolarımı ona sarılmak için.
Azra:
- Tatlım bebişim elindeki kasap bıçağını bir bırak.

Odama gidip çekmeceme geri koydum ve Azra'ya sarıldım .

Savaş:
- Üfff sıkıldım.
Hepimiz:
- Bizde.
Biricik:
- Film gecesi.
Su:
- Kızım o filimleri izleye izleye radyasyon ile beslenmeye başladık.
Can:
- sinemaya ne dersiniz ?
Su:
- Al birini vur ötekine işte.
Caner:
- Pizza gecesi peki ?
Su:
- birincisi Pİzza bitince gecenin amacı bitiyor ve bununla beraber de bize obez olana kadar pizza mı yedirmeye düşünüyorsun caner .
Caner:
- alkış kızıma laf soktu.
Su:
- lan bana bebe maması reklamlarının alıntı yapma.
Savaş:
- Biz bence kendimize artık bir hatırlatalım.
Su:
- Dahi çocuk bize bunun nasıl olacağını da söyle ki sıkıntıdan kurtulalım.
Savaş:
- okulun 12'den sonra gotik partisi varmış ve saatini daha altı olduğuna göre yetişebileceğimizi umuyorum.
Biricik:
- Sen biz yapınız yeni söylüyorsun ,kızlar dalalım.
Su:
- Dalalım.
Barış:
- Tüplü mi tüpsüz  mu ?
Biricik:
- Nee?
Barış:
- Yani biricik canım yani benim bildiğim dalgıçlar tüplü dalıyor çünkü sende dalalım diyince.
Su:
- Cıvık.

Bütün kızlar odaya toplandı odada tatlı bir telaş vardı.
İlk önce giyindik.

( ilk Su -Su'nun yanındaki parlak olan Biricik-Morlu Ebru- sonuncusu Azra) nın kıyafetleri

Ebru:
- Su mor ruju at bana.
( fırlatım)
Biricik:
- Kırmızı ruj isteyen.
Azra:
- Ben.
Su:
- Siyah ruj nerde millet.

Hepimiz makyajı tamamdı ten rengimizi beyaz yapmıştık makyajda göz makyajı siyah ağırlıklı bir makyajdı
Rujlar ise patlıyodu.
Odadan dokuz buçukta çıktık.

Erkekler arkası dönük konuşuyodu.
Onları takmadan aşağı indik arabaların olduğu yere.

Yarım saat yol sürdü ve partiye vardık herkes uzun elbise tercih etmişti nerdeyse bizimkisi ise ultra kısaydıki Savaş hep Ebru'nun önünden gidiyodu saat on ikiye kadar içtik dans etik konuştuk ve eylendik saat on iki olduğunda konuşmacı olarak sahneye çıktım.

Su:
- Selam gençlik ben size o sıkıcı konuşmalardan yapmıycam.
( herkesten sevinçli sesler gelirken kapıdan Mert içeri girdi ilk elbiseme baktı sonra kaşları çatıldı al işte kısay diyeydi elbisem)
- Gençlik liseye birdaha dönmiycez ve bu geceyi iliklerinize kadar yaşayın gidin bar köşesinde için sahroş olun piste çıkın dans edin ürkek olmayın için dans edin bir daha bu parti yapılmiycak o yüzden çılgınca eylenin şimdi ben sahneden iniyorum ve sizde çılgınlarca eğleniyorsunuz .
( Arkaya bakıp Müzik diye bağırdım ve çalmaya devam eti)
Sahneden inerken saçımı kulağımın arkasına geçirirken Mert yanıma geldi.
Mert:
- Merhaba.
( kaşlarımı çatım sonuçta teknik olarak onu hatırlamıyorum ve tanımıyorum teredütlü bir sesle konuştum )
Su:
- Merhaba.
Mert:
- Sana bişey söylemeliyim.
Su:
- Evet.
Mert:
- ( Derin nefes alıp verdi)
- Bişeyler içelim mi ?
Su:
- İstersen askerliğide beraber yapalım.
Mert:
- Hep bu kadar Sert misin ?
Su:
- Evet hep sertim tanımadığım kişilere ise daha sert.
Mert:
- Tek sorunun beni hatırlamaman.
Su:
- Bu bir sorun değil bana evrenin bir hediyesi her halde seni unutmak.
Mert:
- O kazada kaç kişiyi unutun biliyor musun ?
Su:
- İhtiyacım olan herkesi hatırlıyorum.
Mert:
- Ben sana söyliyim.
- Ablan Deniz'i unutun sevgilisi Barlası Unutun,en önemliside beni unutun sevgili kocanı .
Su:
- Bak sevgili yabancı ben daha evlenicek kadar mal değilim .

Arkamı dönüp gitim ve şu an şoktayım Deniz ve Barlas sevgili olmuşlar.

Su:
- Barış dans edelim mi ?
Barış:
- Defol !
Su:
- Azra sevgilini ödünç alabilirmiyim dans için .
Azra:
- Emrine amade .
Su:
- Caner kalk.

Caner ile pisteydik ve şansın bu kadarı dıptıslı bişey ve yan tarafımda Mert ve pislik Büşra.
Yan yanayız vee birden romantik bir parça çıkıyor biz Caner ile dans ederken biz Mert ile eş değiştiriyoruz yuh kanatlı fiil yavrusu klişenin bu kadarı.
Ay yazık o sapkın Caner'e ne çektiriyor.
Sonra olaylar olaylar.
Kıskanç Azra'mız Can ile dans edip eş değişimiyle sevgilisiyle dans ediyor sıra sıra hepsi kıskançlığından sevgilisi ile eşleşirken bu kalmacalardan yorulup Barış ve Büşra oturmuştu.
Ne uzun şarkıymış ya .
Mert:
- Sesizliğini ve duruluğunu izlemek gibisi yok.
Su:
- Hala bir ısrar yani sen benim olmayan kocamsın.
Mert:
( kaşlarını endişeyle çatı)
- İyi misin sen ?
Su:
- Neden olmiyim ki.

Sonra ıslaklık hissetip burnuma dokundum ve kan of tamda sırasıydı şimdi.
Başımda dönmeye başladı başımı Mert'e doğru yasladım şuan başıma fecci bir ağrı girmişti ve ben yine yerdeyim bıktım bayılmaktan ama elde değil.