Bölüm-3-Kırık Kol

104 6 4
                                    

Multimedia da Tuğba.İyi okumalar...

Ölmemişti. Hâlâ yaşıyordu. Ama ailesi, öncelikle Bilge çok etkilenmişti bu durumdan. Can intihar etmeye çalışmıştı. Ama başaramamıştı. Zehirlendiği için şuan da hastanede yatıyordu.

3 gün geçmişti o olaydan. Hepimiz parkta oturuyorduk şimdi. Hepimiz dediğimde ben, Bilge, Tuğba, Efe, Yiğit. Evet Yiğit de gelmişti. E normal olarak Efe burda olunca Yiğit'inde olması gerekiyordu. Çünkü onlar ayrılmazlar.

"Hadi kalkın salıncağa binelim." diyen Yiğit iyi düşünmüşdü. Hem Bilge'nin de morali yerine gelirdi. Çünkü salıncağı çok seven birisidir o.

Hepimiz ayaklandık ve salıncaklara doğru yürümeye başladık. Dört tane salıncak vardı. Biz kızlar olarak tabiki de sallanacaktık. Yiğit'de salıncağa dayanamadığı için son salıncağı da o kapacakdı büyük ihtimalle.

Aynı 4 yıl önceki gibi Efe'ye yine salıncak kalmamıştı.

Herkes salıncağına bindiğinde sallanmaya başladık. Rüzgar o kadar iyi gelmişti ki bu sıcakda anlatamam.
Birden salıncağın daha da hızlandığını hissettim. Arkamı döndüğümde Efe'nin beni salladığını gördüm.

Zincirlere daha sıkı tutunmuş ve "Daha hızlı Efe!!" diye bağırmıştım. Salıncak da hızlı bir şekilde sallanmaya bayılırdım. Zaten Efe de bunu bildiği için hızlanmıştı.

Yeteri kadar hızlanınca Efe'ye bırakmasını söyledim. Salıncak biraz yavaşlamıştı. Benimde aklıma salıncakdan aşağı atlama fikri gelmişti. Bunu küçüklüğümde hep yapardım. Aklıma gelen bu hareketi hemen faaliyete geçirdim.

Ama nasıl atlıyacağımı unutmuş olmalıyım ki yere yapışmıştım. Bizimkiler bu halime alışık oldukları için gülerken Efe endişelenmiş olacakki yanıma doğru geliyordu.

Sağ kolumun üstüne düşmüştüm. Kolum acayip bir şekilde ağrıyordu.
Zaten geçen sene kolumu kırdığımdan beri ara sıra ağrıyordu. Şimdi üstüne bu düşüş de eklenince kolum daha bir ağrımaya başladı.

"Hey iyi misin?"dedi Efe. Bu haliyle çok tatlı gözüküyordu. Ama ben tekrardan ona karşı bişey hissedemem çünkü gözlüklü var artık.

"İyiyim bir şeyim yok. Sadece biraz kolum ağrıyor o kadar."

Yalan söylemiştim. Kolum biraz değil baya ağrıyordu. Ama şimdi zaten Can'ın intihar telaşları vardı üzerlerinde. Birde benim kolumla uğraşmasınlar diye söylememiştim.

"Peki, o zaman hadi eve gidelim zaten geç oldu. Yarın okulda var."

Tuğba'ya dik dik baktım. Sanki çok seviyordu okulu. Ben onun eve gidince napacağını biliyorum. Wattpad'den okuduğu kitaba devam edecekti. Tam bir Wattpad hastası olur kendisi.

Aslında iyi fikirdi. Eve gidince koluma krem sürebilirdim en azından.

Hep beraber ayağa kalktık. Evlerimiz zaten aynı mahalledeydi. Yürümeye başladık. Bilge 4 gündür bizde kalıyordu. Annesiyle babası hastanede Can'ın başında bekliyorlardı. Bilge de evde tek kalmaya korktuğu için ve evin yarısı yanmış olduğu için orada kalamıyordu.

Eve geldiğimizde annem elinde terlikle salonda bizi bekliyordu.

"Nerde kaldınız siz, saat kaç oldu bakayım ha!?"dedi ve terliği tam bana doğru atacakken Bilge önüme atladı.

"Yapma Zehra anne, kızın gazi oldu."dediğinde annemin bakışları yumuşadı. Hemen yanıma geldi ve beni etraflıca süzdü. Galiba neremi yaralandığımı görmek istiyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 20, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gözlüklü Soda Where stories live. Discover now