İnsanlar kapıya yüklenerek kapıyı kapatırlarken kapıdan bir an olsun ayrılmayan ,benim peşimde olan ve Orron 'un babasının bahsettiği Reddesoa çetesinin adamları ;

''Size bir saat süre tanıyoruz ,eğer hala o kaçak elimizde olmazsa hepiniz sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaksınız.''

Ben tüm bu olanları sadece ve sadece izlerken benim yüzümden onca insanın öldürülmesini istemiyordum.Bir an gidip onlara teslim olmayı düşündüm.Fakat ;

Şuanda teslim olmayıp zombiyi Arsia 'ya götürmeyi başarabilirsem buradaki insanların sayısından çok daha fazla insanın kurtulması sağlayacaktım bu düşüncem gidip kendi ellerimle teslim olmama engel olmuştu.

O sırada kendi aralarında konuşan kalabalığın içinden bir ses yükseldi ;

''Peki ama sadece av tüfeklerimiz ve bir kaç fişeğimiz var onlarla nasıl karşı koyabiliriz ki ?''

Orron 'un babası ;

''Pekala herkes beni dinlesin ;

Bir saatimiz var,her ne kadar zamanımız az olsa da bu kasabayı savunacağız ve özgürlüğümüze kavuşacağız.Duvarların dibine bulabildiğiniz tüm taşları yığın.Ayrıca etrafta ne kadar ağaç varsa dallarını kırın ve ucu hafif sivri bir şekilde yontun.Bulabileceğiz bütün metal parçalarını ve metal sac parçalarını yonttuğunuz dalların ucuna geçirin ,bağlayın.Hazırladığınız bütün dal parçalarını buraya meydana yığın.Ayrıca malzeme deposunda beş büyük çuvalın içinde kireçler vardı onları bulabildiğiniz kadar küçük poşetler ile poşetleyin ve  buraya getirin.Ayrıca okuldaki bulabildiğiniz tüm oksijen tüplerini buraya getirin.''

Orron 'un babasının  bu saydıkları ile ne yapacağını gerçekten merak ediyordum o sırada uzun kumral saçlı ve koyu sarı sakallı ,yaklaşık otuz yaşları civarında, kalın sesli bir adam ;

''Peki oksijen tüplerini ne yapacağız ?''

Orron 'un babası ;

''Oksijen tüplerinin uçlarına kısa su hortumları geçirip ,oksijen tüplerinin ucuna geçirmiş olduğumuz bu kısa su hortumlarının ucunun denk geldiği kısımları daire şeklinde kesip oyarak ,Çapı çok daha büyük bir ana hortuma geçireceğiz.Yani tüm oksijen tüplerinin ucu büyük bir ana hortumun içinde kalacak.Oksijen tüplerini açıp en büyük ana hortumun ucuna bir tıpa yerleştirdikten sonra kapının ,dış tarafındaki girişe yakın bir yere yerleştirip hortumun ucunu aşağıdan duvarların iç tarafına koyacağız.''

İnsanlar toplu bir şekilde kasabının çeşitli yerlerine dağılıyor Orron 'un babasının bahsettiklerini yapmaya çalışıyorlardı.Bense nihayet toparlanmış ,kendime gelebilmiştim.Omuzlarımı silktikten sonra ellerim ile üzerimi çırptım ve motorumun yanına gittim.Fakat tüm yaşananların sorumlusu bendim bu yüzden motoruma binip öylece kaçıp gidemezdim.Bende onlar ile kalıp savunmaya yardım edecektim.

Ben savunmaya katıldığımda insanlığın tek umudu olan zombi güvende olmalıydı.Onu kimsenin bulamayacağı bir yere saklamalıydım.Kısa bir süre etrafa göz gezdirdikten sonra en uygun yerin çöp konteynerı olduğu kanaatine vardım ve zombiyi çöp konteynerının içine koyarak kapağını örttüm.Zombinin beni ısırmaya çalışmaması hala tuhafıma giderken biraz da olsa dinlenmek için yere çöktüm ve sırtımı çöp konyternerının yakınındaki  küçük kırmızı tuğlalardan yapılmış duvara dayadım.Motorun aynasında kendime baktım  her ne kadar karanlıkta fazla inceleyemesem de yüzüm kan içindeydi.Patlamış olan dudaklarımın şişmiş kaşımın üzerinden hafif hafif kan damlaları süzülüyordu..

İnsanlar hazırladıkları malzemeleri meydana yığıyorlardı.Oradan malzemeleri ellerine alan insanlar ise ağaç tomruklarından yapılmış duvarların iç yani kasabayı gören ve sadece giriş kapısının bulunduğu tarafında tahta ve yanlamasına uzun ,dümdüz ve her yeri yerden eşit yükselikteki,altı tahta kalaslar ile desteklenmiş ;korkuluksuz tahta balkonu andıran bölmeye çıkıyor ve orada Reddesoa çetesinin üyelerinin gelmesini bekliyorlardı.

PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin