❤︎11❤︎

14.6K 596 114
                                    

Sonunda büyük gün gelmişti. Canan bugün evleniyordu. Sabah gelmek zor olmasın diye dün gece Cananlar da kalmıştık. Sabah kahvaltımızı yapıp kuaföre gitmek için yola koyulduk ama Selin bir türlü susmuyordu.

Selin: Ya ben elbisemi aldım değil mi?

-Selin elbise yanında asılı duruyor.

Kafasını sağ tarafa çevirip elbisesini kontrol etti.

Selin: Ayakkabımı unuttum galiba ben ya?

Canan:Hayır Selin bagajda kendi ellerinle koyup on defa kontrol ettin ya.

Selin: Ay ben takılarımı u..

Selin'in cümlesini bölüp bıkmış bir şekilde konuşmaya başladım.

-Hayır Selin hiçbir şey unutmadın. Hepsi bagajda kendi ellerinle yerleştirip on defa kontrol ettin ve bize de ettirdin. Ne bu heyecan sen mi evleniyorsun? Biraz sakin ol.

Selin: Ay ne bileyim? Sürekli bir şeyi unuttum zannediyorum. Her gün kardeşimiz evlenmiyor herhalde bırakta olsun o kadar heyecan.

Selin'e cevap vermeyip kuaförün önüne arabayı park ettim. Arabadan inip ben kendi elbisemi elime aldım ve Selin'e de kendi elbisesini uzattım. Canan'ın gelinliği zaten poşetiyle birlikte elinde duruyordu. Bagajdaki eşyaları da alıp kuaförden içeri girdik. Elbiseleri kuafördeki askılara asıp koltuğa oturdum. Önce Canan'ı kuaför koltuğuna oturttular. Canan saçlarının nasıl yapılmasını istediğini söylerken Selin'de onun yanındaki kuaför koltuğuna oturmuştu. Bende makyaj koltuğuna oturup makyöze hafif bir makyaj istediğimi söyledim. Makyöz önce BB krem sürüp üzerine fondoten sürdü. Göz kapaklarıma siyah abartı durmayacak bir far sürdü. Farın üzerine eyeliner çekip, kirpiklerime rimel sürdü. Dudaklarıma parlak bir ruj sürdü. Makyöze teşekkür edip koltuktan kalktım. Bu arada Selin'in saçlarını bitirmişler ve Selin üzerini giymek için kuafördeki giyinme odasına gitmişti. Bende Canan'ın yanına gittim. Saçlarına doğal görünümlü bukleler yapmaya başlamışlardı.

-Ee gelin hanım heyecan var mı?

Canan: Nasıl heyecan olmasın ya? Yıllardır bu günü bekliyorum ben.

-Sen gidiyorsun sıra Selin'de. Gidin gidin hepiniz gidin beni yalnız bırakın, dedim sahte üzgünlülükle.

Canan: Seni yalnız bırakır mıyız hiç biz? diye yanaklarımı sıktı.

-Bu fırsatı kaçırmayıp sizin düğünden adam akıllı birini bulmam lazım. Canan küçük bir kahkaha attı.

Canan:Bizden bulamazsan Selin'in düğününden bulursun.

-Yok Selin'den bulamam. Farkındaysan 'adam akıllı biri' dedim. Selin'in tarafını tanıyorum oradan bana hayır yok. Can'ın tarafında da zaten adam akıllı biri yoktur. O yüzden tek ümidim sizsiniz.

Canan: Ömür'ün tarafındada Toprak var hani, deyip imalı imalı baktı.

-İmir'in tirifindidi Tiprik vir hini, diyip onu taklit ettim.

Selin giyinme odasından çıkmış bize doğru yürüyordu. Giydiği toz pembe elbise, dağınık topuzu ile çok güzel olmuştu.

-Yakıyorsunuz Selin hanım ortalığı.

Selin: Her zaman ki halim tatlım, diyip havadan bir öpücük attı.

Canan: Sözde düğünde en güzel gelin olurmuş, peh! O sözü söyleyen daha sizi görmemiş, dedi yalancı bir sinirle.

Selin: Tatlım naparsın işte güzellik başa bela.

-Ben giyinip geliyim de şunun havası bir sönsün diyerek yanından geçip giyinme odasına girdim. Askılıktaki buğday rengi üst kısmında taşlar olan elbiseyi alıp giyinmeye başladım. Giyinip ayakkabılarımı da giyince kendimi boy aynasında süzdüm. Gayet güzel olmuştum. Saçlarımın yapılması için giyinme odasından çıktım.

MAFYANIN OĞLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin