MAFYANIN OĞLU

❤4❤

ECE'NİN AĞZINDAN:

Sabah erkenden uyanıp kahvaltı hazırlamıştım. Toprağın ve Aras'ın en sevdiği şeyleri yapmıştım. Krep, patates kızartması ve omlet, diğer kahvaltılıklarıda masaya koyunca tamamdır. Yukarı çıkıp önce hangisini uyandırsam diye düşündüm. Aklıma gelen fikirle önce Toprağın odasına girdim. Yatakta savaş çıkmış gibiydi. Zaten tek başına uyuduğu zaman çok dağınık yatardı ama benimle veya Arasla uyurken çok sakindi. Yavaşça yanına yaklaşıp dağılmış saçlarını, hafif büzülen dudaklarını daha yakından izledim. Her ne kadar dışarıdan sert biri görünsede, gerçekten harika biriydi; hem Aras'a olan babalığı, hemde bana olan kocalığı gerçekten harikaydı bazı kavgalarımız hariç. Mesela bana şort veya kısa elbiseler giydirmiyordu, yanımda erkek görünce deliriyordu, bana yaklaşan erkekleri dövüyordu. Ne olursa olsun mutluyduk be. Düşüncelerimi kafamdan atıp kendime geldim. Geçmiş, geçmişte kaldı.

-Toprak, Toprak hadi kalk uyan.

-Ya beş dakika daha.

-Hadi ama Toprak çocuk gibisin.

-Ya lütfen beş dakika.

-Tamam beş dakika ama

-Hıhı.

Toprağın odasından çıkıp Aras'ın odasına girdim. Uyanmış, dolabın karşısına geçmişti.

-Günaydın bitanem.

-Günaydın anne.

-Noldu?

-Kıyafet seçmeye çalışıyorum.

-Hmm kıyafet seçmeden önce babanı uyandırmaya ne dersin?

TOPRAĞIN AĞZINDAN:

-Baba babaa sesiyle gözlerimi hafif açıp Aras'a ve yanındaki Ece'ye baktım. Aras yanıma yaklaşıp yatağa çıktı ve yanağıma öpüp yatakta zıplamaya başladı. Gözümü tamamen açıp onu kolundan tutup yatağa yatmasını sağlayıp, gıdıklamaya başladım. Onun kahkahaları dinlediğim en güzel şarkılardan bir tanesi. Bir taneside Ece'nin kahkahası.. Aras'ı bırakıp kapının pervazına yaslanıp bizi izleyen Ece'ye baktım. Gülümseyerek bakıyordu bize. Bende ona gülümsedim.

-Hadi bakalım koca bebekler kahvaltı hazır sizi bekliyoruz. dedi ve çıktı. Bende takım elbisemi giyip Arasla beraber aşağı indim. Ece çayları koyuyordu. Şu an gerçekten aile gibi hissediyorum. Hiç boşanmamış gibi.. Arasla masaya oturup kahvaltımızı etmeye başladık.

-Ellerine sağlık çok güzel olmuş her şey Ece.

-Eyyeyine sağyık ayye. Bu çocuğun n'leri doğru söylememesi beni bitiriyordu. Böyle alıp ısırasım geliyor.

-Afiyet olsun. Bu kızın her şeyi harika. Marifetli, hamarat, güzel, çekici, anlayışlı, karakteri on numara. Bana aşık olmamak için bir sebep söyleyin? Tabii ona sadece ben aşık olurum! O ayrı konu. Kahvaltımızı bitirip kapıya doğru yürüdüm. Arasla Ecede benimle birlikte kapıya geldiler. Aras'ı kucağıma alıp öptükten sonra Ece'nin de yanağına yaklaşıyordum ki, Aras'ın dediği şeyle kafasını hafif Aras'a çevirince burunlarımızın arasında çok az mesafe kaldı. Böyle olupta öpemediğim ilk ve tek kadın! Kahretsin şu an dudaklarına yapışmamak için zor duruyorum. O ise gözlerime odaklanmıştı. Kendini geri çekince bende transtan çıkmış gibi evden çıktım. Kapıya sırtımı dayayıp derin derin nefesler almaya başladım. Hem dün gece, hemde bu sabah, biraz daha öyle kalsaydık kesinlikle kendimi tutamayıp öperdim. Kendime gelip sırtımı duvardan çektim ve arabama binip şirkete gittim.

ECE'NİN AĞZINDAN:

Bu, bu yakınlık çok fazla. Hem dün gece arabanın yanında hemde şimdi. Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimi yok ettim. Aras'ı giydirip bende odama girdim ve çiçekli günlük elbisemi giyip saçlarımı salık bıraktım. Çantamı da alıp Aras'la cafeye gitmek için arabaya bindim.