Bölüm 14 ( GARİP DAVRANIŞLAR)

76.4K 4.6K 1K
                                    

" Oğlum ne yaptınız siz kafayı mı yediniz?"

Babam bana sert bir şekilde bağırırken bu konuda onu dinlemek istememiştim.

" Sadece işi Yasmin'e bırakıyorum. Evleniyorum baba. Bence istediğimi yapma hakkım var. Ben böyle mutlu olmak istiyorum."

Yasmin, Tülay hanım ve Ramazan bir koltukta oturmuş babamın beni haşlamasını izliyorlardı.

" Yasmin daha bu kadar yükü kaldıramaz.Sen..."

O anda onun sözünü saygısız bir şekilde kesmiştim.

" Baba bende bu yükü kaldırmak istemiyorum. Zeki olabilirim ama bu işi yapmak istemiyorum. Yasmin benden daha zeki bir kız ve Ramazan'la bu işi beraber yapabilirler.Tabi Yasmin isterse. "

Yasmin şaşkın şaşkın bize bakarken birden ayağı kalktı.

" Ben abimsiz bu işi yapamam ya da babamsız. "

Ben şöyle herkese bakarken babama tekrar döndüm. Yasmin ortalığı karıştırmasa olamayacaktı.

" Kusura bakma baba. Bu sefer seni dinlemeyeceğim. Beni istediğin şeyle tehdit edebilirsin. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Ben bu malın hiç hayrını görmedim. Bundan sonrada görecekmiş gibi durmuyorum. Varsın olmasın. İster evlatlıktan reddedersin tabi evladınsam eğer. Ben her şeyi bugünden itibaren bırakıyorum. Bütün herkesi toplantıya çağırdım bile. Şimdi onun için hazırlanacağım. "

Babam ellerini saçlarına sokarken derin bir nefes verdi. Sakinleşmeye çalışıyordu. Hiçbir şey umrumda değildi. Yeterince akıl dengemi kaybedecek seviyeye gelmiştim. Yeter artık.

" Peki ne yaparsan yap. Yeterki mutlu ol tamam mı? Yüzünde eğer gülümseme görmezsem bu işin başına geri döneceksin."

Bir anda deli gibi bağırdım.

" Adamsın be baba. Helal! Yakışır babama. Gelin getireceğim sana. Dünya'nın en güzel gelini bak. Junior Altuğ'lar. Sonra dedesin artık."

Babam son duyduğu şeyler keyiflenmiş görünüyordu. Ellerini cebine sokup Tülay hanıma baktı.

" Duydun mu dede olacağım. "

Tülay hanım bana bakıp güldüğünde babamın yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. İçim rahatlamıştı.
&

" Seni istemeye geleceğim. Her şeyi usulüne uygun yapmak istiyorum."

İzel'le başbaşa kaldığımızda gözleri  kahve fincanında geziniyordu. Bir şey söyleyemiyordu. Çekimser bir hali vardı. İzel'in hala benden korkması garipti. Onun düşüncelerini öğrenmek istiyordum. Beni hala sevip sevmediğini merak ediyordum.

" Peki." dedi sadece başını sallarken. O anda aklıma herkesin karşısında Tuğberk'e kocam demesi gelmişti. Bu biraz canımı sıkmıştı.

" Bir gün ayarlar mısın? Harun amcayla ben mi konuşayım ?"

Bu sorumdan sonra tekrar " Peki." dediğinde bir anda uzanıp onun elindeki kahve bardağını çekip aldım. Sinirle onun kahvesinden bir yudum alırken onun yüzündeki gülümsemeyi fark ettim. Ellerini birbirine kenetleyip çenesinin altına yerleştirerek beni izlemeye başladı.

IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin