"Yuh ama ya hangi ara" dediğimde güldü ve
"Sen yemek yaparken canım" dedi ve kapıya doğru bakarak geldim diye bağırdı.

Bende istemeye istemeye odama doğru yol aldım.

Odama girdiğimde yatağımla göz göze geldik. Şimdi yatmak vardı. Gardrobumun karşısına geçip ne giysem diye bakındım, sonra yatağa geçip oturdum, ben giyinmeye üşenen bir insandım. Sonra biraz uzandım.

××Kamer'in Ağzından××

Ece bizi davet ettikten sonra tamam diyip eve geçtim. Ökmen'e söylediğimde oda kabul etti. Yemeğe gideceğimizi duyması yeterliydi zaten. Odama girip ılık bir duş aldım.
Duştan sonra siyah bir pantolonla gök mavisi bir t-short alıp giydim. Ve odaya Ökmen daldı.

"Hadi oğlum yemekler soğuyacak"

"Tamam geliyorum" deyip kapıyı kapatmasını bekledim. Kapıyı kapattıktan sonra saat dolabıma ilerleyip içinden siyah bir saat alıp taktım. Parfümüde sıktıktan sonra odadan çıktım.

Aşağıya indiğimde Ökmen kolumdan tutup,

"Hadi karnımıza iyi bir yemek giricek" deyip itelemeye başladı.

Telefonumu, cüzdanımı ve anahtarları aldıktan sonra çıktım.

Kapılarına gelip elimiz boş geldiğimizi farkedince Ökmen'e hemen

"Zile basma sakın çiçek alalım" dememe rağmen zile bastı.

Kolundan tuttuğum gibi merdivenlerden indirip kapıyı açanın göremeyeceği kuytu köşeye girdik.

"Napıyosun oğlum sen , kız istemeyemi gidiyoruz yemek yemeye geldik alt tarafı ne çiçeği?"

"Sus" dedim ve kapı açıldı

Ece etrafına bakınıp kimseyi göremeyince

"Kim o ?"
Dedi. Aynı kelimeyi birkaçkez tekrarladıktan sonra içeri girdi.

"Aşağı sokağın sonunda taşımacıyla gelirken bir çiçekçi görmüştüm. Ordan gidip alalım."

Dediğimde beni dinlemeden

"Git sen al kardeşim, orda yemekler soğuyor ben çiçekçiye felan gidemem." diyip bir anda benden kurtulup merdivenleri çevikçe çıkarak zile tekrar bastı.

"Eğer hemen buraya gelmezsen bu akşam gelemeyeceğimizi işimizin çıktığını söylerim."
Diyerek tehtid ettiğimde hemen aşağı inip saklandı. Bu çocuğun yemek aşkı beni öldürecekti.

"Kim o ?"

Diyip tekrar kapıyı açıp baktı. Bu kez içerden demişti kim o kelimesini.
Kimseyi göremeyince kaşlarını çatıp homurdanarak içeri girdi.

"Çabuk Ökmen gidip hemen alıp gelelim. Kızı sinirlendirdin."

"Ben mi sinirlendirdim?"

"Evet" diyip yüzüne kaşlarımı çatarak baktığımda,

"İyi be" dedi.

"Koşalım kızları daha fazla bekletmeyelim."
Dedim ve koşmaya başladık. Çiçekçiye geldiğimizde içeriye hızla girip

"Bana bir papatya demeti yaparmısınız?" diye sordum. Yaşlı amca yanıma gelip tabi dedi.
"Kız istememi var?" dediğinde amca Ökmen kahkaha atmaya başladı.

"Yok amca yemeğe gidiyoruz."

"Yemeğe çıkıyorsunuz öylemi Allah daim etsin oğlum gelin çiçeğinizide ben yaparım artık"

Yok amca öyle bir şey diycektimki vazgeçip dahada uzatmadan

"İnşallah" diyip papatyaların ücretini ödeyip koşmaya başladım. Ökmen de arkamdan "Gelin çiçekleri Hüsnü amcadan ona göre" diye dalga geçiyordu. Bende onun yüzüne bakmadan koşmaya devam ederken boşluğa doğru
"Koş Ökmen koş" dedim ve sonunda kapıya ulaştığımızda hızla zili çaldık.

××Ayça'nın Ağzından××

Kapı birden açıldı ve ben olduğum yerde zıpladim. Yani yatakta, uyumuşmuydum ben?

"Bu ne ya ikidir zile basılıyo basılıyo kimse yok. Sinirlerim bozu... Ayça sen uyudunmu? Ciddenmi? Hangi araya, bulduğun yerde uyuyorsun."

"Kızım yorulmuşum, hem insan bi kapıyı tıklar."

"Tıklasaydım sanki duyucaktın Ayça"

"E tabi orasıda doğru"

"Kızım sen üstünüde değiştirmemişsin kalk çabuk" diyip kolumdan tuttuğu gibi gardrobun önüne aldı beni. Pembe bi elbise gösterdi ama bu elbise benim değildi kesin kendisinindi. Beğenmediğimi belirtmek için kusar gibi yaptım. Gözlerini devirip siyah bir elbise çıkardı. Bunada hayır dedim ve katlı t-shortlerimin içinden elime ilk geleni aldım. Gök mavisi bir t-short gelmişti. Umursamadan üzerimdeki siyah t-shortü çıkartıp gök mavisini giydim. Tam beğenmediğini belirtecekken sağ kaşımı kaldırıp tehtid edercesine baktım. Ağzına hayali fermuarını çekti. Gözümle kapıyı işaret ettim ve anlamadı, umursamadan yanından geçip merdivenlerden aşağı iniyordum ki zil çaldı.

"Sen iki kez çaldı kimse yoktu mu demiştin Ece?"

Kafasını evet anlamında salladı.

Siz şimdi görürsünüz diyip kapıya koştum, kapıyı açtım ve bağırmaya başladım

"Küçük afacanlar bu üçüncü ama... Şey pardon sizi çocuk sannettimde"

"Bizimi?" diyip vucudunu gösterdi Kamer. Ve o anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü, çünkü onun üzerindede gök mavisi t-short vardi.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Jun 22, 2016 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

kapıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt