~~KAPI~~

23 2 2
                                        

"Git söyle."

"Ne diyim Ayça ben manyak mısın, adamlara gidip bu gün Ayça'nın keyfi yetmedi başka zaman gelin mi ?"

"Onu davet etmeden önce düşünecektin Ece Hanım."

" Ya Ayça valla bak bir kez oldu lütfen ya"

"Ece ben sana her zaman demiyormuyum bu eve erkek davet etme diye?"

"Diyorsun ama bir anda ağzımdan kaçıverdi."

"Yada bu adamlardan birisini beğendin?" dedim sorarcasına.

"Aslında olabilir." dedi masum görünmeye çalışarak.

"Hangisi?" diye sorduğumda sinsice sırıttı ve

"Daha tanışma fırsatı bulamadık. Sen kafanı çarpıp hastaneye gittiğimizde bikaç kez gözgöze geldik ama onun dışında resmi olarak tanışmadık. Ama bu gün tanışıcaz inşallah"

Diyip heyecanlı heyecanlı yüzüme baktığında kendimi tutamayıp güldüm.

"Ece bu son." dedim.

Tamam anlamında kafasını hızlı hızlı salladı.

"Yemek yapacağım ama şartlarım var."

"Tamam kabul ediyorum."

Dedi.

Beraber mutfağa indik.

"Dediklerimi ikiletmeden yap Ece yoksa anında bırakırım" dediğimde bana ters ters baktı.

"Şimdi git masayı hazırla bende yemek yapmaya başlıyım."

"Tamam" dedi atarlı atarlı. Ama onu takmadan kolları sıvadım.

Dolabı açıp baktım ve geri kapattım. İlk bi çorba yapmalıydım. Baklagil dolabını açıp ne yapabilirim diye bakınmaya başladım. Mercimek mi yapsam yayla mı diye düşünürken ortaya karışık ezogelin yapmaya karar verdim.
Mercimeği iyice haşladıktan sonra içine düğüsünü ve baharatlarını da attıktan sonra kaynamaya bıraktım. Ara sıcak olarak mantarlı kaşar yapmaya karar verdim. Fırını yakıp ısınmasını beklerken bir yandan da mantarların gövde kısmını şapkasından ayırıp şapkaları yıkadım ve fırın tepsisine yerleştirdim ve fırına verdim, kaşarlarıda kare bir şekilde kestikten sonra onlarıda bir kenara koydum. Ana yemek olarak da kasaba geçen gün ayarlattırdığım antrikotu çıkartıp yağda kızartmaya başladım. Fırındaki mantarlarda olduğunda üzerlerine kaşarı koyduktan sonra kaşarlar eriyene kadar beklettim. Antrikot kızardıktan sonra onun kalan yağında domates sogan ve biber kızarmasını bekledim. Onlar kızarırken bir yandan da tatlı yapmaya başladım.
Tatlıyıda yaptıktan sonra mantarları çorbayı servis tabaklarına aldım. Sıra antrikota geldiğinde ağaçtan yapılmış servis tabağının üzerine etleri dizdim ve yanlarınada domates sogan biberi koydum. Tatlıyıda servis tabağına aldıktan sonra Ece'yi çağırdım.

"Efendim dostum?"

"Çıkan bulaşıkları yerleştir."

"Sen iste yeterki" deyip hemen kolları sıvadı. Ev işi yapmayı çok severdi bende bi o kadar yemek yapmayı. Birbirimize terstik aslında ama bu tersliklerimiz birbirimizi tamamlıyordu. Ben ev işi yapmayı sevmezdim o yemek yapmayı. Yani anlayacağınız birbirimizi tamamlıyorduk.
Yemekleride masaya yerleştirdikten sonra geçip oturdum. Ve oturmamla eş zamanlı kapı çaldı. Homurdanarak kapıya bakmaya gidiyordum ki "Ece çığlık atarak yanıma koştu.

"Üstün başın perişhan şu topuza bak git çabuk üstünü değiştir deyip beni merdivenlere iteledi. Ona bakıp sen sanki çok güzelsin diyicektim ki üzerinde elbise vardı

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 22, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

kapıWhere stories live. Discover now