PEŞİMDE ZOMBİ VAR

En başından başla
                                    

Zombi bana yaklaştıkça korkmuyordum..Korkamıyordum..Çünkü kurtulsam bile artık boynumda bir ısırık vardı..Her zaman yaptığım gibi gözlerimi kapatmayacaktım.

Saniyeler sonra ben  kapıya dayanmış ,zombi ise karşımda duruyordu.Zombinin neden sadece karşımda öylece duraksayıp hareket etmediğini anlamaya çalışıyordum.Zombi bir kaç saniye sonra ellerini yukarı kaldırdı ve kafama götürdü.Elleri ile kafama hafif darbeler ile vuruyordu.Ellerinden akan kaygan bir sıvı saçlarımdan kafa derime inmişti.Bunu hissedebiliyordum..

Fakat neden böyle bir şey yapmıştı ?Acaba halüsinasyon mu görüyordum.Fakat yaşadıklarım gerçekti..Kafayı yemek üzereydim..Bir anda dayanmış olduğum kapı açılmaya başladı.Ben büyük bir heyecanla açılan kapıdan dışarı çıktım;

Bir eli le kapının kenarındaki duvara dayanmış ,bir eli ile ise kanlar akan yarasını tutan Bella bana bakıyordu.Eğik bir şekilde yaralı duran Bella bir den yere yığılır gibi oldu hemen koşarak onu tuttum.Bella kucağımda ;beyaza dönmüş buz gibi soğuk bedeni kollarımın arasındaydı.Kahvenin en koyu tonu olan gözlerinin içi parlıyor ,büyümüş göz bebekleri ile bana bakıyordu.

 ''Bella İyi misin ?Senin kurtulman için ne yapmam gerekiyor ?''

diye bağırdım.

''Benim için artık bir şeyler yapamazsın Jack..Ama  kendin ve insanlık için yapabilirsin.''

Bella zar zor konuşuyordu..Her iki üç saniyede bir yutkunuyordu;

''Jack ,Arsia 'ya gitmelisin.Kalan insanlar için kurulmuş ,yemyeşil ağaçların içinde yeni bir şehir..Harici diskin kopyasındaki bilgiler ile tedaviyi bulmalısın Jack..Bunu sadece sen yapabilirsin..''

Bella 'nın kurumuş dudaklarından bu sözcükler dökülürken ben göz yaşlarımı tutamamıştım..

Bella laptopun yanında duran kağıdı göstererek ;

''Lütfen Jack..''

Bella 'nın kurduğu son cümleydi bu..Benim kalbimin en derinine işleyen cümle..Ben ne yapabilirdim ki ?Bella 'nın açık kalan gözlerini kapatarak kucağımdan Bella 'yı yavaşça yere bıraktım.Gösterdiği masaya doğru ilerledim ve laptopun yanında duran kağıdı elime aldım.Üzerinde büyük harfler ile ''ARSİA ''yazıyordu..Kağıdı dikkatlice incelediğimde bir harita olduğunu fark ettim.Artık başarmam gereken bir görevim ve bir de umudum vardı..Ve bunu zombiye dönüşmeden yapmak zorundaydım..

Büyük bir hızla laboratuvardan çıkıyordum ki kapının yanına duran sırt çantası dikkatimi çekti.Çantanın yanına gittim ve karıştırmaya başladım.İçinde yaşamak için az miktarda su , konserve yiyecekler , fener , bıçak gibi malzemeler vardı.Sırt çantasını sırtıma geçirdim ve koşarak binanın dışına çıktım.Boynumdaki ısırık izinin olduğu yerdeki kan pıhtılaşmış kanama durmuştu.

Binanın önünde yan yana dizilmiş üç araba ve bir motosiklet duruyordu.Hemen yanlarına koştum.Arabaların aynasından yüzüme baktım hiç bir değişiklik yoktu.Boyunum da ki ısırık izine baktım.Gayet normal bir yara gibi duruyordu.Henüz o lanet olası yaratıklardan birine dönüşmemiştim..

Bir an önce buradan gitmeliydim.Bu yüzden araçların deposundaki benzinlerine baktım.Motorun benzini arabalara göre daha fazlaydı.Arabalar her ne kadar daha güvenli olsa da her yerde arabayla ilerleyemezdim.Bu iki faktör benim motosiklete binmeme neden olmuştu.Motosiklet kullanmayı bildiğim için şanslıydım..

Tam kalkışa hazırlanıyordum ki ; o odada beni tekme atmış olduğum zombiden kurtararak ellerini kafama götürüp kafama hafif darbeler ile vuran o zombiyi gördüm.Yanıma doğru geliyordu.Ben hala zombinin neden öyle yaptığını merak ediyor ve anlamaya çalışıyordum.

'' Yoksa Bella 'nın tedavisi işe yaramış mıydı ? ''

Anlamanın tek bir yolu vardı ; Onuda yanıma almak.Zombiyi motosikletin arakasına zinciri ile bağladım ve haritaya göre kuzeye doğru ilerlemem gerektiğinden kuzeye doğru yola koyuldum..

Bir kaç saat geçmişti.Yol boyunca hiç durmadan ilerlemiştim.Ve her dakika motorun aynasından yüzüme bakmıştım.Zombiler tarafından ısırıldıktan sonra virüsün çoğalıp tüm vücuda yayılıp hastalık oluşturması ne kadar sürüyordu bilmiyordum.Yani o lanet olası yaratıklardan birine ne zaman dönüşeceğim belirsizdi..

Haritaya göre çok uzun bir yol katetmem gerekiyordu.Arsia denilen yere varmam günlerce hatta aylarca sürecekti.O kadar hayatta kalmayı bile nasıl başarabilirdim ki ?Belkide on dakikaya bile kalmadan zombiye dönüşecektim.

Ben tüm bunları düşünürken ilerlediğim ana yolun ilerisinde gelen sesler motoru durdurmama neden oldu.Arkasına zombi bağladığım motoru a na yoldan çıkartıp ağaçların arasındaki çalılıkların arkasına sakladım.Çalılıkların arasından ana yola baktım;

Ana yola park edilmiş mavi bir araba ve arkasında eski kırmızı bir kamyonet , kamyonetin arkasında oturmuş kendi arlarında konuşan insanlar vardı.İri yarı beş kişi ise kamyonetin yanında ,sivil bir şekilde giyinmiş ellerinde silahlar ile duruyorlardı.

Artık kimseye güvenmiyordum ,bu yüzden onların amaçlarını anlamadan burada olduğumu onlara belli etmemeliydim..Beş kişinin olduğu taraf bana daha yakındı,hareketlerini kolaylıkla görebiliyordum.Sanırım hayatta kalmaya çalışan bir grup insandı..

Tam motoruma bakıyordum ki bir bağırış ile geri ana yola baktım ;

Ormanın içinden çıkan ve tıpkı beş kişi gibi eli silahlı  iri yarı yapılı bir adam ;

''Bunu kaçarken buldum.''

diyerek kolundan tutup ileriye doğru ittiği on yedi on sekiz yaşlarındaki genç bir kıza silahını doğrulttu ve ardından tetiğe bastı.Kızın cansız bedeni yere düşerken ben biran önce buradan gitmem gerektiğini düşündüm ve motoru elim ile ormanın içinde götürmeye başladım.

Motorun ağırlığı yetmezmiş gibi zombinin ağırlığı benim kollarımın ağrımasına neden olurken ağaçtan kırılıp düşmüş olan büyük bir ağaç dalının üzerinden motorla geçerken dal kırıldı.Dalın kırılış sesinin ardından ana yoldan gelen bir bağırış ile irkildim;

''Kim Var Orada !''

Yayınlama tarihi :19.03.2016






PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin