BÖLÜM 14 : NİŞAN

Začít od začátku
                                    

"O herifte bir bokluk var, hissediyorum. " son nefesini çekip sigarayı suya fırlattı. "Sik beyinlinin teki, hissediyorum. "

"Murat hakkında da öyle demiştin ama... "

"Evet o da sik beyinli ibnenin tekiydi! " der demez pişman olduğu her halinden belli oluyordu.

"Değildi. " ayağa kalktım, dengemi kaybedip kollarına düştüm. Belimden tutarak yatağın kenarına oturttu. "Dimitri de iyi birisi. Kusur arama. Hem dört dörtlük beklemiyorum ki ben, elbet herkesin kusuru olur. "

"Anladık tamam. " yüzümü avuçlarına aldı. "Bu yüzüne sürdüğün boyaları nereden buldun ? "

"Kızlar Katina'dan almış."

"İyi halt etmiş. Sil şunları. " baş parmağını diliyle ıslatıp dudağımdaki boyayı silmeye çalıştı. Gömleğinin kolunu indirip dudağıma sürtmeye başladı. "Tam soytarı olmuşsun. "

Kolunu ittim, uzaklaştırdım kendimden. "Siz erkekler bizi böyle aşağılar sonra gider Katina gibilere bakarsınız! "

Sözlerim onu bir heykele çevirdi, tek kaşı havada kaldı. Söylediğime pişman, vereceği tepkiyi bekliyordum. Gözüm gömleğin kolundaki boya lekesindeydi. Dudak izim yayılmış vaziyetteydi beyaz gömleğe. "Katina gibi mi olmak istiyorsun ? " diye sordu.

"Hayır... "

"Olma da. Katina olmak kolay değil. " bakışlarım bunun ne anlama geldiğini soruyor, yüzümden düşen bin parça şiddetle açıklama bekliyordu. "Katina gibiler, hiç sevilmemiştir, kendini sevdirmek için türlü yol arar dururlar. En ufak ilgi gördüklerinde bunu aşk sanarak umutsuzca peşine düşerler. "

"Peki sen ilgi gösterdin mi ona ? "

Sorum onu vurmuştu, içinde yankılanan sesi duymak için kahin olmanız gerekmezdi. İnsan istediğinde etten duvarların ardındakini görür.

"Evet, uzun bir müddet ona ilgi gösterdim. " gömleğinin kolunu tekrar katlamadan önce bir süre boyaya baktı. Gülümsedi."Bir erkeğin bir kadına arzuyla yaklaşması ile aynı değildi bu ilgim. Onu bulunduğu durumdan çıkarmak, omuzlarından tutup sarsmak istedim. " iç çekti "Ne kadar aşağı düştüğünü görmesi için birinin onu tutup yukarı çıkarması gerekiyordu. Sanırım pek başarılı olamadım. "

"Ne kadar aşağılık, kötü bir kadın olduğunun sen de farkındasın !" söylediğim sözlerin çirkinliği ile çatıldı kaşlarım.

"Kötü biri olmak için çok sebebi var... Oysa senin bu kılığa girmek için hiçbir sebebin yok. "

"Bir daha boyanmayacağım, peki. " benimle bu şekilde dostane, öğüt verir vaziyette konuşması bir ilkti. Kendimi ilgi gördüğü için şımaran, bu ilgiyi hak ettiğini kanıtlamak için uslu kız rolü oynayan ufak bir çocuk gibi hissettim.

"Sadece kendin olmaktan vazgeçme. Bırak tenin Asude koksun, gözlerin Asude baksın, dudakların... " çenemden tutan sol eli, baş parmağı ile alt dudağımı okşamaya başladı. "İlk öpücüğünün ne zaman geleceğini bilemezsin , onları boyayla kapatma. "

İki yanıma düşen ellerim yatağın örtüsünü sıkıştırmaya başlamıştı bile. Gözlerinin dudağımdan ayrılmayışı, içerimi yakıp yıkan kalbimin gürültüsü, yüzümün yanması, kaslarımın kasılması ve çarşafın elimde buruşması birbirini izleyen olay döngüsüydü.

EŞKIYAKde žijí příběhy. Začni objevovat