❅ Kırılmış Kum Saati | 5

Beginne am Anfang
                                    

Duştan çıkar çıkmaz aceleyle giyindi. Açık mavi kot, siyah bir tişört geçirdi üzerine. Yeterince geç kalmıştı zaten. Arabasının anahtarını aramak için bir on beş dakikasını daha heba ettikten sonra alelacele hastaneye gitmek için yola çıktı. Mesai saatinden kırk beş dakika sonra giriyordu içeri. Odasına girdiğinde koltukta oturmuş kendisini bekleyen yaşlı adama mahcup bir gülümseme yolladı. "Hocam... Hoş geldiniz. Geleceğinizi bilseydim daha erken gelirdim. Bugün biraz geç kaldım ama-"

"Bırak şimdi bunları. Geç otur da konuşalım." Suratı asıktı Zafer Beyin. Karşısına oturan kıza baktı. Biraz tersti kabul, fakat alanının en iyilerinden olduğu da su götürmez bir gerçekti. Bu yüzden çoğu huyunu ve huysuzluğunu kabulleniyordu ya zaten. Tabi onu kızı gibi sevmesinin de payı vardı.

"Hocam neler oluyor? Ben..."

"Asmin, seni görevlendirdiğim hasta çocuğun babası... Galip Bey-"

"Ben de sizinle o terbiyesiz adamın yaptıkları hakkında konuşacaktım. Bana haddimi bildirmeye çalıştı!"

İçten içe gergin bir yüz ifadesiyle ters ters Asmin'e baktı. Öfkesini dizginlemeye çalışır gibi bir hali vardı. "Konuşmama izin verecek misin?" Otoriter bakışlarıyla karşısındaki kızı susturmayı başardı. Sinirlendiğinde nefes almadan konuşan bu inatçı şey bir türlü susmak bilmeyecekti yoksa. "Bak Asmin, sen alanında çok başarılı ve yetenekli bir cerrahsın. Kısa sürede çok yol kat ettin, gayet iyi iş çıkardın. Kendini kanıtladın, kabul. Aksiliğine, huysuzluğuna bu yüzden katlanıyorum. Tabi çok da iyi bir kız olduğunu bildiğim için... Ama Galip Bey benim için çok önemli biri! Ülkenin sayılı zenginlerinden... Onun çocuğunun tedavisine katkıda bulunmak ne demek biliyor musun?"

"İyi de-"

Ters bakışlar atarak "Sözümü bitirmedim." diye susturdu kızı. "Adamın bu hayatta en değer verdiği şey oğlu, onu iyileştiren doktorun çalıştığı hastane nasıl şereflendirilir, nasıl onurlandırılır biliyor musun sen? Hastanemizin prestiji için harika bir fırsat bu! Onun oğlunu kısmen de olsa iyileştirebileceğine eminim. Ama sen şımarık bir çocuk gibi davranıp her şeyi mahvetmeye çalışıyorsun!"

"Hocam-"

"Hocam deme bana! Bir an önce işe koyul ve o çocuğu iyileştir!"

"Ama bana söylediklerini duysanız-"

"Bir kerecik olsun sana söylenenlere kulak tıkayamaz mısın?"

Babası kadar değer verdiği bu adamın söylediği hiçbir söze alınmazdı Asmin. Onun bugünlere gelebilmesinin en büyük mimarıydı. Zafer Bey'i kırmak, istediği son şeydi. Başını istemsizce aşağı yukarı salladı ve tadı kaçmış kuru bir sesle "İyi, peki..." dedi yarım ağız. Sonra birden celallendi. "Ama o Uğur var ya, her şey onun yüzünden oldu! Adamın karşısında saygınlığım yerle bir oldu! Hastanın hikâyesiyle ilgili yanlış bilgiler doldurmuş dosyaya! Tek bir hataya daha tahammülüm yok. Bu vakada başka asistan isterim, haberiniz olsun. O beceriksiz de bir süre gözüme gözükmesin, çok sinirliyim ona."

"Tamam, hangi asistanı istiyorsan seç. Ben gerekirse bulunduğu programdan çıkarır sana gönderirim. Ama gözünü seveyim artık şu Galip Beyle itişmeyin bak, vallahi bir kavgayı daha kaldırmaz benim yüreğim."

Uysal bir biçimde başını salladı. "Tamam." diye mırıldandı. "Siz üzülmeyin hocam. Hayatımda ilk ve son kez bana söylenenlere kulaklarımı tıkayıp işimi yapacağım." İçinden "Gerçi bunu daha önce hiç yapmadığım için zor olacak ama... Neyse." diye söylenmeyi de ihmal etmedi.

"Aferin, böyle olun canımı yiyin. Artık gerçekten çıldırmaya başlıyordum."

Kalp hastası olan yaşlı adama "Aman hocam, siz iyi olun da..." dedi telaş içinde. "Sizin sebebiniz olmak istemem doğrusu."

Kırılmış Kum SaatiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt