BD -39. BÖLÜM: SANCILI SAATLER

Zacznij od początku
                                    

"Özür dilerim Bercestem. Hadi annemlere gidelim de beyran yiyelim" Ağlamaktan bulanıklaşan gözlerimi hızla temizledim ve beklenti ile kocama baktım. Bu adam işini biliyordu. Benim gönlüm nasıl alması gerektiğini de biliyordu.

"Vallaha mı?"

"Vallaha güzelim" benim gibi şiveli söylediğinde çok tatlı oluyordu. Mümkün olduğunca hızlı kalktım ve odama geçtim. Üzerimi değiştirip kapının önünde beni bekleyen kocama baktım.

"Her defasında beni aynı şekilde kandırıyorsun"

"Ama sende çok güzel kanıyorsun aşkım" Selman' ın çekici gülümsemesi eşliğinde arabaya geçip yola koyulduk. Selman bugün annesi ile konuşmuştu ve mutluydu. 3 ay önce annesi, Selda ile birlikte Amerika' ya gitmişti. Doğuma gelmesini bekliyorduk ve muhtemelen gelecekti. Sanırım asla yalnız kalmayacaktım. Babaannem de dahil, sülalenin tüm kadınları bana yardımcı olmak konusunda gönüllülerdi. Bu zamanda bakım konusunda sıkıntı çekmesem de, bolca sıkılacağımdan emindim.

"Umarım Kehribar' a haber vermişsindir?"

"Seni beklerken vaktim boldu. Agah' ı aradım ve evde olmadıklarını söyledi" işte bu ihtimal aklıma hiç gelmemişti. Ben evde olacağını düşünürken aslında ne kadar ayıp ettiğimi fark etmemiştim. Onlar da yeni evlilerdi ve gezmeye gidebilirlerdi.

"Hımm... Anladım o zaman gitmemize gerek yok evimize dönelim" Canım sıkılmıştı inkar edemem.

"Cümlenin sonunu dinlemedin daha. Agah' ı aradım ve dışarıda olduklarını duyunca gideceğimiz yere davet ettim. Beyran seven tek kişi sen değilsin sonuçta"

"Ay canım kocam benim ya" arabada olmamıza rağmen uzanıp yanağından öpmeye çalıştım ama sadece çalışmakla kaldım.

"Dur hayatım, borcun olsun indiğimizde öpersin" araba durduğunda ne öpücük kalmıştı aklımda, ne teşekkür. Selman' ın yönlendirmesi ile restorana girip abimleri beklemeye başladık.

"Bunlar nerede kaldı ya?" huzursuz ve sabırsız sorum üzerine kocam her zaman ki gibi sabır dileyerek gülümsedi. Ben sabırsız bir insan değilim arkadaşlar, sadece hamile ve açım. Kendi kendime konuşmamın üzerinden saniyeler geçmeden kapıdan giren ikili ile yüzümde güller açıldı.

"Geldi bizimkiler" sözlerim ile Selman bakışlarını telefonundan kaldırıp gelenlere çevirdi.

"Kusura bakmayın bizimkiler bir şeyler yapalım deyince onları da çağırdım" Agah abimin açıklaması ile kalabalık insan grubu masamızda yerini buldu. İnsan grubundan kastım abilerim ve pek sevgili eşleri. Siz bilmiyorsunuz ama Agah abimin düğününden 2 hafta sonra Irmak ve Asaf abim de sade bir nikah töreni ile evlenmişti. Aman kaçırdığınız bir şey yok bildiğiniz Sağıroğlu ailesi ve muhteşem gelinleri. Kısa bir selamlaşmanın ardından hızlı bir şekilde siparişlerimizi verdik. Bildiğiniz hacı yolu gözetler gibi garsonun yolunu gözetliyordum. Ortamda dönen sohbetten fazlasıyla uzak duruyordum. İlk aylarda bu kadar aş ermemiş biri olarak o günlerin acısını şimdilerde çıkardığım söylenebilir.

"Bize gidelim"

"Yok biz evimize gidelim. Malum Aslışah bu sıralar sıkıntılı zamanlar geçiriyor"

"Bir şey olmaz ya. Hep beraber olalım, mühim gelişmeler var" Akif abimin bu cümlesine şüphe ile bakmıştım.

"Hayırdır yine hanginize kız kaçırıyoruz" bu cümlem üzerine Irmak kuvvetli bir cıyaklama ile seslendi.

"Aslışah, ayıp ama"

"Ne ayıbı be? Bu aile ne zaman önemli bir şeyler konuşmaya otursa kesin masadan birine kız kaçırma kararı ile kalkarız" valla kimse kusura bakmasın yazılı olmayan kurallardan bir tanesi de bu. En son o masada gerçekleştirilen önemli konuşma ki bu benim bebek haberim oluyor en sonunda Asaf abim kız kaçıracağının haberini veriyordu.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz