herşey guzel olacak

En başından başla
                                    

"Toprak dudagin kaniyo "

Elini dudaklarına götürüp geri çekti gülün dikeni batmıştı dudaklarına

"Acıyormu "

Kafasını salladı

"Ama öpersen geçer "

Omzuna vurdum herhalukarda utandiriyo insanı neden böyle birsey yapiyo anlamiyom

"Toprakkkk"

"Efendim gülüm "

"Yok birşey "

Söylemesemmi  acaba elif sende ortaya bir laf atıyon gerisi yok

"Elif noldu soylesene "

"Şey hani ben izmire  gitmedim  ya o yuzden okuluma devam etmek istiyorum  "

"Bunu aklından  bile geçirme elif okumana gerek yok ben varım artik "

"Bunu seninle alakası yok toprak benim hayalim öğretmen  olmak sen olsa nda olmasa nda ben okuyacagım  toprak bu konuyu tartismayalim olurmu  "

Toprağa söz hakkı vermeden
Yataktan kalkıp dusa girdim topragi odada düşünceli bir sekilde bırakarak .

Duştan çıktıktan sonra giyinme odasına girdim günlük elbiselerden giydim basimada sade bir tulbent taktim .  Acaba cok mu fazla üstüne gittim topragin sert mi çıkmıştım acaba ama ben bir yolunu bulurum affettirmenin

Odanın kapısını açıp ciktim yan odadan konuşma sesleri geliyordu toprak kiminle konuşuyordu ki odanın kapısının önünde durdum  içerdeki konuşmaları duyabiliyordum bu yaptığımın yanlış olduğunu düşünüp gidiyordum ki duyduğum şeyle kapıya biraz daha yaklaştım

"Evet baba mehmet aytekin 'in kızı  "

Babamdan bahsediyordu niye ki  topragin babasıyla benim babam tanismamistiki

"Baba  mehmet babamla tanismana gerek yok ben sizin yurtdışında olduğunuzu söyledim gerek yok yani hem sen ne yüzle bakicaksin ki evlerini yıktırdın  be adamların  "

Ne demişti o evimizi babası mi yıktırmıştı  hayır olamaz böyle bir canilik olmaz topragin haberi nasıl odu ve  bana niye  söylemedi yoksa onunda  mi parmağı vardı bu işte  ben bu düşüncelerle kapının hal adaha kapının önünde duruyordum 

"Elif ne arıyorsun burda  ne zamandan beri buradasın konusmalarimi duyduğum
"

" evet duydum babanla yaptigin o pis isleri duydum hepsini duydum toprak Ne istediniz bizden toprak ha ne,  sen benim hayatımı yıktın baban , baban da evimizi ne istiyorsunuz bizden ne babamı dövdüler toprak beni annemi tehdit ettiler sen  bunları bildiğin hald- "

Gözlerim kararmisti  toprak kolumdan tuttu dusmemem icin kendime geldigimde elini ittirdim ve kaldığım yerden devam ettim

"Ve sen bunları bildiğin halde mani olmadin babam annem nekadar üzüldü biliyor musun tabi nerden bilcen baban çalışıyor yıkıp döküyor sen yiyorsun parasını dimi "

"Yeteeeer yeter elif sus yoksa kalbini kiracam   "

"Tabi sen zaten bu işi bilirsin tek dimi "

"Eviniz sen annen baban cok mu umurumda sanıyorsun he yıkıldıysa yıkıldı nolmuş yani bak şimdi koskoca evde yaşıyorsun "

Topragin dedikleriyle ona tokat atmak için elimi kaldırdığımda tuttu

"Sakın sakın deneme elif bana tokat atmayı sakın deneme "

Elimi ittirip merdivenlerden indi  dizlerim bedenimi tasiyamazken sirtimi duvara dayayarak yere çöktüm lafları ağır gelmişti umursamiyorsa neden benimle evlendi neden dizlerimi kendime çektim başımıda duvara yasladim gozlerimi kapattim ve sessizce agladim .

Biraz daha oturduktan sonra odama geçtim abdestimi alıp namazını kıldım daha sonra dinlenmek için biraz yatağa uzandım daha bu sabah ağzında getirdiği gul vardı dün ne kadar da güzeldi kır dügünü yapmıştık bugünse ilk günden başladık kavga etmeye sonumuz nasıl olur bilemiyorum bu düşüncelerle uykuya daldım

"Gel çakırım otur şuraya " topragin gosterdigi yere oturdum burasi cok güzeldi yemyeşil çimen vişne ağaçları bir iri ağacın dalına salıncak kurulmuş
"Seni sallayayim mi "
Topraga sadece kafami salladim ve salincaga oturdum toprak yavaş yavaş beni sağlıyordu bir yandanda elif dedim türküsünü söylüyor

"Elif dedim be dedim aman  kız ben sana ne dedim 
Kuş kanadı kalem olsan aman ah yazılmaz benim derdim ."
Biraz daha salladıktan sonra durdu neden durdu ki acaba arkama döndüğümde sinirliydi neden ki nereye bakıyor bu topragin baktığı yere çevirdim kafami bu gelen b urcuydu  bize doğru geliyordu elinde , elinde silah vardı salincaktan indim toprak yanima geldi burcu silahı bana doğru tuttu ve silah patladı .
Ölüm bu kadar kolay mi ki bir küçük kurşunla can veriyorsun kafami yere egdigimde yerde kanlar icinde yatan topraga baktim onume atlamisti  o kursun bana  gelecekti sevdigim sana degil bana
"Topraak kalk n olursun kalk hadi evimize gidelim  ben çok korkuyorum  hem sen bana derdin herşeye burnunu sokma diye sen sen niye soktum o guzel burnunu o kursun bana gelecekti be adam niye atladin onume he niye siper ettin o guzel govdeni niye be adam hadi kalk "
Topragin sarsiyordum gözlerini araladı
"Elifim sevdicegim ben gidiyorum çok uzaklara sakin ağlama sana ağlamak yakismiyo çok çirkin oluyorsun"

"Hı kesin öyle aglamayiyim diye söylüyorsun "

Toprak gülüyordu sonra öksürmeye başladı
"Konuşma toprak yorma kendini toprak kapama gözlerini topraaak "

Kan ter içinde kalktım çok kötü bir kabustu saatime baktığımda 12 di sagima baktığımda toprak uyordu hemde melekler gibi yanımdaydı ya benimleydi su an ne kadar söz desende önemsiz o gitmesin ben hep acı çekmeye razıyım yatağa tekrardan yattım ve sagima döndüm elimi topragin yanağına götürdüm kolunu başımın altına koyup göğsüne yattım işte huzur tam da buradaydı benim için toprak gözlerinden bir damla yaş dustu o sirada da toprak uyandı  ve hemen kolunu çekti ve arkasına döndü niye  öyle birsey yapıyorsun sevdiğim insanın kalbi agrirmi ?
Benim agriyordu  işte hemde çok

Belinden sarildim başımıda sırtına dayadim o ise elimi tekrardan ittirdi
Yapma nolur yapma toprak canım acıyor toprak
Bende arkamı döndüm dizlerimi karnına çektim ve sessiz sessiz agliyordum beni sevmiyormuydu bu sabah dedikleri dogru muydu ağzımdan bir hıçkırık kaçtı elimle ağzımı kapattım ve uyumaya çalıştım .

AŞK FAKİRİ  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin