Beraber süslü mağazaya doğru adımlarken Chanyeol'ün elinin belimi okşadığını hissettim ve kendimi biraz daha ona yasladım.

"Benimle neden yemek dışı bir yerlere gitmiyorsun? Eğer zorlamasam buraya bile gelmeyecektin. Baekhyun, biraz daha beraber takılmak istiyorum." Mağazaya adım attığımızda onu sürüklediğim tişört reyonuna ilerlerken sızlandı. Takılmak mı? Biz hep takılıyorduk.

"Chanyeol, biz her zaman takılıyoruz. Her gün seninleyim." Elime aldığım tişörtün biraz büyük bedenini aramaya koyulacakken ortalama boylarda üzerinde çalışan üniforması ile 18lerinde saçı toplu tatlı diyebileceğim bir kız yaklaştı.

"İzninizle." Sanki ne aradığımı biliyormuş gibi eli tişörtlerin arasına daldı. Onun tişörtün bedenini bulmasını izlemeye başladım. 

"Ondan bahsetmiyorum." Chanyeol homurdandı. Kız elindeki tişörtü Chanyeol'ün üzerine tuttu ve biraz büyük olduğunu fark ederek tekrar tişörtlerin arasına daldı. "Randevu gibi takılmak Baek." Kızdaki gözlerim şokla büyüyerek Chanyeol'e döndü.

Kızın elindeki askının diğer tişörtlerinde bulunduğu demirle buluşma sesi küçük bir yankı yaptı. "Huh?" Kızla aynı anda şaşkın ifade ile Chanyeol'ü süzdük. 

Gözlerindeki ifade 'yanlış' söylemekten çok, nasıl bunu söylediğini düşünür gibiydi.

"Ba-Bak aslında ona benzer bir şey demek iste- Yani öyle deme-" Telaşla ellerini havada salladı ve o sırada kız lafını böldü. Bu biraz saygısızca değil miydi? Ayrıca şu 'randevu' kelimesi kalbimi sıkıştırmıştı tamam mı? Açıklamasına neden izin vermedin ki? Tanrım...

"Çıkıyor muydunuz? Ah, bunu anlamalıydım. Özür dilerim bu işte yeniyim! Sanırım şimdi size çift indiriminden bahsetmeliyim. Tekrar özür dilerim, arkadaş olduğunuzu düşünmüştüm." Elleri toplu saçlarına gitti ve birden indirdi.

Çıkıyor muyduk? 

Bu sorunun yanıtı, neden olmasındı, bence. 

Tabi ki Chanyeol'e sorarsak şu an ki gibi morarır ve bunun imkansızlığından bahsederek canımı yakardı. 

Derin bir nefes verdim. "Aslında..."

"Evet, aslında buraya da bu yüzden geldik. Geçen ay aynı hırkaları giyen bir çift gördü ve o hafta hiç mutlu görünmüyordu. Onu üzgün görmeyi sevmiyor. Buraya çift eşyası almaya geldik." Ve ani bir şekilde ellerini ellerime kenetledi. 

Bu da canımı acıttı. Tabi bu yaptığı daha çok fiziksel acı vermişti. Bir insanın elini neden o kadar sert tutardınız ki? Kaçmıyorum ahmak!

Bu arada karnımdaki ağrıyı acıdan görmüyordum elbette, o yüzden boş verin onu, klişe o.

Şu hırka giyen çift meselesi ise Chanyeol'ün uydurduğu bir saçmalık değil ama ona çaktırmamıştım ki! Yani o çifte bakarak göz devirmiştim ama Chanyeol o sırada bana telefon kabı bakıyordu. Eh.. Bende benim istediğimin bir benzerini alması için küçük bir direniş vermiştim ama başaramamıştım. Çünkü onun telefonunun markasında o kap yoktu. Bende o an pes etmiştim. Sonuçta diretmek çocukluk olurdu. Şu an olsa o markayı dava bile ederdim, en yakın arkadaşımla nasıl telefon kabımız aynı olmaz dimi!?(eziq ya ldvsdlvmlsd)

Düşüncesi bile aptal gibi hissettirdi.

"Bunu yapmak zorunda değili, değilsin." Elimi çekmeye çalıştım. Kız hüzünle çekmeye çalıştığım ele baktı.

"Bunu isteyerek yapıyoruz, isteyerek yapıyorum. Şimdi, bize çift eşyalarına bakabilir miyiz?" Kız yüzüne küçük bir tebessüm kondurdu. İlerlemeye başladı. Chanyeol ise beni peşinden sürükledi.

Çalışan kızın elleri erkek tişörtlerinde durdu, gözlerinin kız tişörtlerine gittiğini görsem de, görmemezlik ettim. Birde yanımdaki ile cüsse kıyaslamasına uğrarsam o kadın tişörtlerinden birine maruz kalabilirdim.

Önce benim bedenimi ardından aynı tişörtün daha büyüğünü çıkarttı. Üzerimize tuttu. 

"Bu yaptığımız aptalca, sana alışverişe geldik. Böyle şeyler almaya değil." Chanyeol elimi daha çok sıktı. Kız ise hiç renk vermeden işine devam etti. Bana ait olacak tişörtü tekrar askıya astı ve biraz daha büyüğünü çıkarttı. 

"Rahat olmayı seversin diye düşündüm." Eh.. Haklı sayılırdı. 

"Teşekkürler ama-" 

"Alıyoruz. Birde şu pijamalara bakabilir miyiz?" Ve beni mağazanın içerisinde sürüklemeye devam etti.

*****

İçimdeki huzursuzluk cidden beni bitirmeye başlamıştı. Yorgundum ve uyumak istiyordum ama midemdeki kusma ve huzursuzluk karışımı bunlara engel oluyordu. Kusmak ve bu histen kurtulmak istiyorum!

"Buna gerek yoktu. O sadece anlık bir hevesti, yalnızlık kafama vurmuştu. Senden böyle bir şey hiç istemedim." Elbette ki yalandı. 

Ama kimin umurunda? Burada içimdeki fazlalığı atmaya çalışıyoruz.(Ayin yapıyoruz, cin çıkartıcaz.)

"Bunu senin için yapmadım, kendim için yaptım. Her zaman koltukta aynı pijamalarla kucağımda uzanmanın hayalini kuruyordum. Eve gidince ilk işim sana onları giydirmek olacak. Belki film falanda izleriz." Ya da sen izlersin ben uyurum.

"Dizinde yatamaz mıyım?" Parmaklarını direksiyonda yavaşça dolaştırarak virajı yavaşça döndü.

"Hayalimde kucağımda uzanıyor ve bana göbek yapmamı tembih ediyordun." Kaşlarımı kaldırarak ona döndüm. 

Onun göbek yapmasını şu an da istiyordum. Benden kilolu olması ama fit durması sinir bozucuydu. "Rüya olduğuna emin misin?" Kalın sesi ile kahkahalarıma eşlik etti. 

Bir süre arabada sessizlik korundu. Kırmızı ışığa geldiğimizde ise Chanyeol aniden hareketlenerek kemerini çözdü ve arkaya uzandı. 

Arka koltuktaki yastığı çıkartarak kucağıma yerleştirdi. Tek eli koltuğa diğer eli de vücuduma kaydı. Omzumdan tutarak koltuğu arkaya yatırdı. Yastığı da kenara sabitledi ve benim şaşkın bakışlarım eşliğinde yanağımı öptü ve kemerini bağladı. 

"Uyu hadi, seni yatağa taşırım." Aniden yeşil yandı ve araba hareketlendi. 

Yastığı kollarımın arasına aldım ve dar kot giydiğime lanet ederek, kemerin izin verdiği kadarıyla büzüldüm. Kafamı kollarımın arasındaki yastığa yasladım. "Teşekkür ederim." Mırıldandım.

Kıkırdadı. 

"Güzel uyu bebeğim." Sonrasında, uyumuşum.


Y/N: Vallaha bende sevmedim. ;-; Aklımdaki planlarda böyle değildi ldvlsdvs

Hep ders çalışmaya başladığımdan bunlar ldvmsdmlvmls

Ayrıca aklımdaki planda Baek'in bacaklarını öpen bir Chanyeol vardı ama sonra dedim 'ne yapıyorsun aq? Höst.' İyi mi demişim bilmiyorum ama bnne.s

Telefon faciamı size söylemeyeceğim, 16.000 küsür(18+, smutlu, normalli, eksolu, beteseli)fotoğrafın gittiğini bilmenize ve acımı sizle paylaşmama gerek yok.

Beynim bulandı... İçime sinmedi... Midem bulanıyor... Test çözmeye devam edeceğim çünkü 54 günüm kaldı lvmfdvdfşlvb Hadi eyv.

Umarım beğenirsiniz, hani bir umut. 

Hayır yani ilk kez bu kadar kötü yazdığımı hissettim ;-;

Neyse.

*Kalpçik*


Dazed BoiWhere stories live. Discover now