1728, sonbahar, pazartesi 10:17
Sarayda yapılan balodan yaklaşık bir ay sonra, altın dişli kralın yanına güzel giyimli, manikürlü, zengin olduğu kokusundan belli olan ancak güzel yüzü endişeyle kaplanmış bir kadın koşarak geldi. Prensesimiz ise babasından hasta olan dedesi hakkında bilgi almaya çalıyordu.
Kadın, kralın odasına neredeyse ağlayarak girdiğinde odanın ortasında tartışmakta olan baba-kızı gördü. Kral hemen kendini toparladı ve kadının bir sandalyeye oturmasını bekledi ve konuşmaya başladı. "Bayan hanselberg* siz miydiniz?" Hanselberg başını olumlu anlamda salladı. "Benden bir ricanız olacakmış?" Konuşma prensesin ilgisi çekmediği halde kendi koltuğuna oturdu, kadın konuşmadan önce elbisesinin kabarık eteğini düzeltti.
"Bir fikre ihtiyacımız var majesteleri.." Ağlamaklı sesiyle konuşmaya başladı "Büyük ihtimalle duymuşsunuzdur ama ben yine kendi gözlerimle olanları anlatmak istiyorum. Kocam vince hanselberg, tıpkı ataları gibi başarılı bir iş adamıdır ama sonunun da ataları gibi olacağına inanmakta. Hepsi hiç bir hastalığı olmadan, tamamen sağlıklı bir şekilde, 36 yaşlarında aniden vefat ettiler."
"Nedeni nedir? Bir fikriniz var mı?" Sonunda prensesimiz ilk cümlesini söylemişti.
"Aslında evet var. Atalarımızdan kalma çok yaşlı bir köpek var 'kar(snow)' adlı. Bir çok akrabamız her kim o köpeği himayesi altına alırsa en fazla 36 yaşına kadar yaşayabileceğini söylüyor. Tabii ki biz bu saçmalığa inanmadık ve zavallı köpeği evimize aldık. Köpek ilk başlarda çok huysuzdu, yıkamaya çalıştığımızda bizi ısırır, yemeğini az yer ve sadece köşesinde uyurdu ama kocam 36 yaşına bastığında kar aniden ona ilgi duymaya başladı, bu da haliyle kocamın psikolijisini bozdu ve kar'a her baktığında sinir krizleri geçirmeye başladı."
Kadın sonunda tuttuğu bütün yaşlarını yanaklarından akıttı. "Lütfen kocam için bir şeyler yapın, yalvarıyorum!" Prenses kadına acıdı. Kocasının bir köpek yüzünden öleceğini düşünüyordu.
Kral elinden gelenin en iyisi buymuş gibi iki tane doktor ve bir miktar para göndermekten bahsetti. Kadının istediği tek şey ise mental bir yardımdı. 'Kocan ölmeyecek' diyen birilerine ihtiyacı vardı. Yine de teklifi kabul etti ve uzun tırnaklarını eteklerine sürte sürte sarayı terk etti.
Pazartesi, 12:42 am
Hamselberg'lerin evi oldukça sessizdi. Çıkan dedikodular nedeniyle bütün hizmetliler işi bırakmış, karı-koca 3 aylık bebekleriyle yalnız kalmışlardı. Köpeği ise öldürmüşlerdi, kadının ne kadar içi gitsede eğer kocası bu beyaz tüylü yaratık yüzünden ölücekse buna değerdi.
Sessizliği kapılarının önünde yapılan konuşma bozdu.
*yarı almanlar o yüzden soyadları böyle
Kurguyu çok fazla değiştirdim ve bir şeyleri beynimde toparlamaya çalıştığım için bölüm kısa. Benim de başımda yapmayı düşündüğüm vıcık vıcık bir aşk yerine gizem konulu yazmaya karar verdim, umarım hoşunuza gider.
Ayrıca esinlenme kısmı da 'gosick' adlı anime sayesinde oldu.
