Part 12

555 43 25
                                    

1 Hafta sonra

Shinra bana Shizuo'nun kötü olduğunu söyleyeli 5 gün geçti. her aramaya çalıştığımda beni meşgul'e atıyor.
Ben tabi ki toplantıya gittim ve shizuo'nun dediği gibi bir tuzağa düştüm. koluma bıçak sapladılar. Shinra'ya gittim bana yardım etti. etrafa baktığımda ise shizuo'yu bulamadım oysa ki shinra hala onlarda olduğunu söylemişti. Bu son yaşadığım olaydan iki gün geçti. Şimdi bir bank'ta oturuyorum ve geçen insanların hala bana sundukları yüz ifadelerini izliyordum. Fısıldaşmalarını da unutmayalım.Ayağa kalktım ve yürümeye başladım. İnsanların fısıldaşmalarını dinlemekten bıktım.

Bir arka sokağa döndüm ve sırtımı duvara yasladım sonra da yere oturdum. Şuan hiç bir şey yapmak istemiyorum. Etrafıma bakınıp duruyordum. Sanki shizuo gelcekte...

Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Uykulu olduğumdan sanmıyorum. Acı çekiyor gibiydim. Telefonumu elime aldım. Cevapsız aramalar 5 tane Shizu-chan'dan....Neden böyle bir zamanda telefonumu sessize almışım lan.

Onu tekrar aradım.Ve açtı.

"İzaya?" Soğuk bir sesi vardı.

"Shizu-chan neden bana haber vermiyorsun? Shinra'da olduğunu sanıyordum. Koma'ya falan girdiğini sandım lan nasıl kafayı yedim bilemezsin....Hm alo shizu-chan....Neden böyle soğuk davranıyorsun asıl neden bütün dünya öyle lan!? Soğuk hava ile üşüttünüz mü ne?....Ya shizuo cevap ver hem sen beni 5 kere aramışsın açtım şimdi ise konuşmuyorsun..."

"İzaya...Neden benimle böyle davranıyorsun?"

"Nasıl davranıyor muşum?"

"Sıcak...."

"Sıcak derken?"

"İyi davranıyorsun...Yakın davranmaya falan da çalışıyorsun....Neden?"

"Çünkü seni seviyorum"

"....Peki benim aynı şeyi hissetiğimi nerden biliyorsun?"

"Ha? Affedersin ama anlamadım..."

"Çok safsın izaya...Çok çabuk tuzağa düşüyorsun."

"N-ne?" Gözlerimden yaşlar aktığını hissetim. O yüzden hemen ağızımı kapattım yoksa güçsüz olduğumu duyar.

"Seninle oynamak eğlenceliydi izaya-kun ama...Oyun bitti...Seni yendim...Çokta zor olmadı aslında"

"Benden cidden bu kadar çok mu nefret ediyorsun?..."

"...Anlatamayacağım kadar nefretle doluyum...Hiç bir insan bunun ölçüsünü alamaz...Çünkü sonsuz..."

"N-neden? Daha 1 hafta önce bana sarıldın! Daha 1 hafta önce beni sevdiğini ittiraf ettin!"

"Düzeltiyim...İttiraf etmedim....Yalan söyledim..."

"S-shizuo...." titremeye başladım.

"Neyse benden bu kadar artık...Hoşçakal....Bir daha görüşmemek üzere...İzaya..."

"Ne? Bekle shizuo-" kapattı...

Yanaklarımdan süzülen damlaları silmeye çalıştım ama akmaya devam ediyorlardı. Durduramıyordum...

Bir süre kendime sarılıp ağladıktan sonra az da olsa kendime geldim. Yine yürümeye başladım. Damlaları silmiş olsam bile hala gözlerim kıpkırmızıydı.

Dedikodu SitesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin