-8-

375 38 6
                                    

-Gray-

Acı ile kendimi koltuğa fırlattım. Herkes etrafımda toplanmıştı. Juvia ve Erza ise hala geri gelmemişti. Sağ göğsümdeki acı git gide artıyordu. Kulübe kapısının açılması ile birlikte herkes kafasını o tarafa çevirmişti. Gelen kişi Erza'ydı . Juvia yanında değildi. Benim bu acınası halimi görünce dudaklarını ısırdı. Suçluluk duyuyormuş gibi bir hal aldı. Bedenime yayılan acı yüzünden doğru düzgün düşünemiyordum. Sonra ise jetonum düştü. Juvia burada değildi. Bu yüzden böyle olmuştu. Kollarımdan destek alarak koltuktan kalkmaya çalıştım. Jellal ise karnıma minik bir baskı uyguladı ve koltuğa geri düştüm.

Jellal: Bu halde bir yere gidemezsin.

Gray: Ne varmış halimde ?

Gajeel: Gray canının acıdığı çok belli oluyor.

Gray: Burada böyle durursam bir şey etki etmeyecek.

Levy: İlk defa Gray'e katılıyorum. Burada durdukça acı oranı daha fazla artacak.

Jellal: Peki bu acının sebebi ne ?

Levy: Oldukça basit. Sebebi Juvia.

Gajeel: Juvia demişken o nerede?

Levy: Sorun da bu Gajeel burada değil. 

Erza fısıltıyla bir şeyler mırıldandı. 

Jellal: Bir şey mi dedin Erza ?

Erza'nın gözlerinden pişmanlık ve suçluluk okunuyordu. Erza dudaklarını ısırdı.

Erza: Juvia gitti .

Gray: Gitti mi ?

Sinirle dişlerimi gıcırdattım.

Gray: Erza sen !

Koltukta kollarımdan destek alarak kalkmaya çalıştım. 

Gajeel: Hey ne yapıyorsun.

Gray: Juvia'yı geri getirmem gerekiyor.

Gajeel: Bu halde mi?

Levy: Gray birazdan güneş doğacak.

Jellal: Gray , Levy haklı.

Gray: Şu an ne hissettiğimi hiç biriniz anlamıyorsunuz. Şu an da Juvia'ya ulaşamazsam yarın bana elveda diyecekiniz bunu biliyorsunuz değil mi?

Gajeel: Gray oraya gitsen bile bir şey olmayacak. Bariyeri nasıl kırmayı düşünüyorsun.

Jellal:  Gray sen gerçekten bunu yaptın mı?

Gray: Neyi yaptım mı?

Erza: Juvia'ya gerçekten aşık oldun mu?

Gray: Eğer öyle olmasaydı bu hale düşmezdim.

Levy: Ama Gray bu ...

Jellal: Gray bir insan ve bir kurt ...

Gajeel: Bu tamamen yasak bir şey .

Gray: Sizde insanlara aşık oldunuz.

Jellal: Evet ama biz farklıyız Gray.

Gajeel: Biz soylu kana sahip değiliz.

Koltukta debelenmeye başladım. Ama yaptığım şey acımın artmasını sağlamak olmuştu. Jellal Erza'nın elini tuttu.

Jellal: Biz Erza ile birlikte Gray'i bu durumdan kurtarmanın bir yolunu arayacağız.  Gajeel siz burada kalır mısınız ?

Gajeel: Evet siz gidebilirsiniz. Gray'i kurtarmanın bir yolunu bulun.

 Gajeel ve Erza kulübeden çıktılar. 

 -Erza-

Göz yaşlarımı yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.

Erza: Özür dilerim Jellal ben ...

Jellal bana sarıldı.

Jellal: Sorun yok Erza . Büyük ihtimalle bende aynı şeyi yapardım. Hadi şimdi Gray'i kurtarmanın bir yolunu bulalım.

 ...

Kocaman kitaplıktaki kitapların hepsini teker teker arıyorduk ama hala bir şey bulamamıştık.

 -Gray-

Kalkmak için oldukça uğraş veriyordum. Ama Gajeel beni koltuğa geri gönderiyordu.

Levy: Gray biraz yerinde dur.

Gajeel: Ufaklık haklı seni buraya zincirlememiz mi gerekiyor?

Gajeel muzipçe gülümsedi.

Gajeel: Aslında güzel fikirmiş.

Levy: Gajeel bu biraz abartı kaçmaz mı?

Onların konuşmasını fırsat bilerek kendimi koltuktan attım. Bu hareketimle birlikte acılarımın şiddeti artmıştı. Zorlukla ayağa kalktım. Gajeel ve Levy bana bakıyorlardı.

Gajeel: Git hadi .

Gray: Ne?

Gajeel: Gray gitsen bile bir şey değiştiremeyeceksin.

Levy: Kendini zorlamaktan başka bir şey yapmış olmayacaksın. Kendini zorlaman ise zamanını daha da kısaltacak.

Gajeel: Biz seni kaybetmek istemiyoruz mankafa.

Gajeel zoraki bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Arkamı döndüm ve tüm gücümle ormanın çıkışına doğru koşmaya başladım. Çıkışa yaklaştıkça acılarımın azalması gerekirdi. Ama öyle olmuyordu. Yaklaştıkça acılarımın şiddeti artıyordu. Artan acıların şiddeti ile yere yığıldım.

Kurt ve Kız [✓]Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz