-5-

494 38 10
                                    

Medya teru teru bozu

---

Önümde duran tabağa boş boş bakıyordum.Lyon iyiyim derken bunca zamandır bana yalan mı söylemişti.

Levy:Bir sorun mu var Juvia?

Juvia:Hayır sadece aç olmadığımı fark ettim.

Gray:Kaç saattir ben açım diye söyleniyordun.

Masadan kalktım.

Juvia:Size afiyet olsun.

Gray'in benim için ayırdığı küçük odaya girdim.Odada bir zindan havası vardı.Bir kaç yayı fırlamış eski görünüşlü koltuğa oturdum. Lyon'u en kısa sürede görmek istiyordum. Elimdeki yüzüğe baktım.İlk tanıştığımız gün gözümün önüne gelmişti.Gülümsedim.

  -Geçmişe Dönüş-                

İçinde teru teru bozu bebeklerini yapmak için malzemeler olan sepetim ile birlikte koşturuyordum.Mira'nın evine gidiyordum.Bugün Mira ile buluşup Mira'nın kuzenleri için teru teru bozu bebekleri yapacaktık.Küçüklüğümde canım sıkıldığı zamanlarda bu bebeklerden yaptığım için bu işte oldukça ustaydım denilebilirdi.Mira'nın evinin önüne gelmiştim.Kapıyı tıklattım.Kapıyı açan kişi Mira değildi.Beyaz saçlara sahip bir adamdı.Bulunduğum sokağı kontrol ettim.Doğru yerde olduğuma emindim.Bana gülümseyerek baktı.

Lyon:Sen Mira'nın arkadaşı olmalısın.Ben Lyon.

Elini bana uzattı.Elini sıktım.

Juvia:Ben de Juvia.

Mira:Oh Juvia geldin mi ? Hadi içeri geç.

Geçmem için kapıyı açık tuttu.İçeri geçtim.Elleriyle Lyon'u gösterdi.

Mira:Bu Lyon. Kendisi kuzenim olur.Bize yardım etmek için geldi.İsterseniz başlamadan önce içecek bir şeyler hazırlayayım.

Lyon:Senin için sorun olmayacaksa -

Mira:Hayır canım ne sorunu.

Juvia:Yardım etmemi ister misin?

Mira:Kendim hallederim.Siz salona geçin.

Mira çöpçatanlık gülümsemesini yüzüne yerleştirerek mutfağa doğru ilerledi.İşler iyiye işaret değildi.Mira ile birlikte bir kaç çöpçatanlık deneyimim olmuştu.Mira bu konularda oldukça ciddiydi.Bu düşünceleri kafamdan sildim . Lyon ile birlikte salona geçtik.Ortam oldukça sessizdi.Midemde kelebekler uçuşuyor kalbim ise deli gibi atıyordu.Sepetimi elime aldım ve malzemeleri çıkarıp sehpahaya koydum.Lyon elini saçlarında gezdirdi.

Lyon:Şey doğrusu dikiş işlerinde pek iyi sayılmam .Mira'nın ısrarı üzerine geldim.Zor bir şey mi teru bozu yapmak ?

Juvia:Fazla zor değil.

Yanına oturdum.Bir adet yapmaya başladım.Lyon ise dikkatle beni izliyordu.Sonra bir şey fark ettim.Çok fazla yakındık.Bunu fark ettiğim sırada yapmayı bitirmiştim.

Lyon: Woah , gerçekten yeteneklisin

Juvia:Teşekkürler.

Aslında Lyon iyi birine benziyordu.

 -Şimdiki Zaman-                 

Yanaklarımdan süzülen göz yaşlarımı fark ettim. Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim.Lyon'u tekrar görecektim.Hala kaçabilmek için bir sürü fırsatım olacaktı.Umudumu yitirmemeliydim.Gıcırdayan kapı sesi ile yerimden sıçradım.İçeri giren Gray'di.

Gray:Hey iyi misin ? Bir şey mi oldu?

Sessiz kaldım ve gözlerimi Gray'den kaçırdım.

Gray:Yoksa çok ağırsın dediğim için mi yemeğin ortasında gittin?

Juvia:Önemli bir şey yok.

Eliyle çenemi tuttu ve ona bakmam için beni zorladı.Yüzüme iyice yakınlaştı.

Gray: Sen ağladın mı?

Juvia: Hayır ağlamadım.

Gray: Beni kandıramazsın.

Kafamı göğsüne bastırdı.

Gray: Şimdi istediğin kadar ağlayabilirsin . Ama bu ilk ve son olacak anlaştık mı?

Olumlu anlamda kafamı salladım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.

Gray:Gerçekten seni ne bu kadar fazla üzdü ki?

Sessiz kaldım.Lyon'la geçirdiğim her an gözlerimin önüne geliyordu.Ağlamam şiddetlenmişti.

   -Gray-   

Kafasını göğsüme iyice gömmüştü.Bir anda dengemi koruyamayıp koltukta yatar pozisyona geçtim.Gözlerimi kapıya çevirdim.Gajeel bana kaçamak bakışlar fırlatıyordu.Jellal'in surat ifadesi ise oldukça garipti.Levy ise Gajeel'in koluna vuruyordu.Sebebini tam olarak kestirememiştim.Erza ise eliyle gideceklerini işaret ediyordu.Kısa bir süre sonra gittiler.Juvia'nın ağlaması hızlanmış hıçkırıkları artmıştı.Elimle saçlarını okşadım.

Gray:Hey , ağlayabilirsin dedim ama bu kadar abartmana gerek yoktu.

Juvia:Bu gece yanımda kalır mısın?

Hıçkırıkları arasından sesi zor çıkıyordu.Aklıma gelen düşünce ile sırıttım.

Gray:Aklında ne gibi düşünceler var öyle.

Juvia:H-hayır öyle değil sadece burası korkutucu.

Sivri dişlerimi gösterdim.

Gray:Ben senin düşündüğünden daha korkutucuyum ama.

Yutkundu.

Juvia:Şey sanırım fikrimi değiştirdim.

Gray:Böylesi daha iyi olacaktır.

Juvia'yı üstümden kaldırdım ve kendi odama doğru yol aldım.

   -Juvia-            

Bu yer oldukça korkutucuydu.Bu bom boş odada tek başıma kalmıştım . Koltukta yüz üstü döndüm ve uyku pozisyonumu aldım.Ama koltuk çok rahatsızdı.Koltuktan fırlamış olan bazı yaylar koluma ve bacağıma batıyordu.Koltuktan kalktım ve odada dolaşmaya başladım.Karnımın guruldama sesi boş odada yankılanıyordu.Yavaş adımlarla salona girdim.Tabağım hala olduğu gibi masada duruyordu.Büyük bir iştahla yemeğimi yedim.Salonun kapısında gözlerini ovuşturan Gray'i gördüm.Tişörtü yoktu !!!

Gray:İlk defa bu kadar sesli yemek yiyen bir insan görüyorum.Uykumu kaçırdın.

Juvia:Bence senin kulakların fazla hassas.

Gözlerim ile siyah kurdu andıran kulaklarına bakıyordum.Bir sandalye çekti ve yanıma oturdu.

Gray:Bir parça alabilir miyim?İştahımı kabarttın.

Juvia:Benim için bir sorun yok.Zaten doydum sayılır.

Kocaman bir et parçasını aldığı gibi ağzına attı.Dudağının üstünde küçük bir parça et vardı.Mendilimi çıkardım.Mendil ile Gray'in dudağını siliyordum.Şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

Gray:Ne yapıyorsun.

Juvia:Şey kirlenmişti ben de sileyim dedim.


Kurt ve Kız [✓]Место, где живут истории. Откройте их для себя