#19**

1.7K 134 64
                                    

*Bu bölüm texting şeklinde yazılmamıştır çünkü 19 Çorum'un plakası ve ben Çorumluyum <3 evt*

Baekhyun, çalan kapıyı açtığında karşısına çıkacaklar konusunda kendisini hazırlamaya çalışmıştı ama kesinlikle bunu beklemiyordu.

Önünde yırtık pantolon ve deri ceketiyle kaşları hafif çatık bir Chanyeol vardı. Sağında, kulağını çektiği Sehun'un beyaz gömleği düzgünce iliklenmemişti ve gelişigüzel giyildiği belli olan pantolonun fermuarı da açıktı. 

Baekhyun yalnızca odaklanınca Sehun'un arkasında duran ve uzun olanın koluna yapışmış gibi duran ürkek oğlanı fark etti. Oğlanın üzerinde Sehun'un uzun trençkotu vardı ve altında görünen bacaklar çıplaktı.

Chanyeol, özleminden öldüğü oğlanı gördüğü an gözlerini ona dikmişti ve ayırmamakta ısrarcı gibiydi.

"Umm... İçeri girseniz iyi olacak gibi." Baekhyun tereddütle konuştu ve kenara çekilerek üçlünün girmesine izin verdi. Chanyeol kulağını çektiği oğlanı içeri doğru hafifçe itekledi. Koluna girmiş güzel erkek de peşinden ilerledi. Onlar salona girip koltuklara yerleşirken Baekhyun hafifçe Chanyeol'e sokularak sordu. "Burada neler oluyor?"

Yüzündeki ifade geniş bir gülümsemeye dönen Chanyeol kollarını kocaman açtı. "Sehun'u buldum!" dedi hevesle.

Baekhyun kendisini kıkırdamaktan alıkoyamadı ve başıyla onayladı. Ardından uzun olanın hayalini gerçekleştirmek için -eski konuşmalarını ezbere biliyordu ve bu tabii ki de Chanyeol'un yokluğunda onları 266636569 kez okumasından kaynaklanmıyordu şşşt pls- Chanyeol'un kucağına girdi. Dudaklarını çekingence oğlanın dudaklarına sürttü ve mesajı alan Chanyeol Baekhyun'u sıkıca kucaklayıp öpmeye başladı. Baekhyun kafasını kaldırmadan kesik bir şekilde mırıldandı. "Çok seksisin." 

"Bunun olmayacağını söylemiştin!" Chanyeol mutluluktan kızarmıştı. Baekhyun onun bu halini görünce yanıldığını anladı, Chanyeol onu gerçekten de seviyordu. Kalbi sayamayacağı kadar duyguyla dolmuştu, yanındaki oğlanın kollarına biraz daha sokuldu. Kendisini güvende hissediyordu ve uzun zamandır hissettiği yalnızlık kumsala yazılan yazıları dalgaların götürmesi gibi silinip gitmişti.

Sonunda içeride oturan çifti hatırladığında elini Chanyeol'un eline götürdü, büyük eli tutarak salona soktu. O, kayıp arkadaşına öfkeyle bakarken Chanyeol de kısa olanın evini ilk defa görmenin heyecanını yaşıyordu.

"Sehun, açıkla evladım." dedi sakin olmaya çalışan sesiyle.

Sehun gergin bir şekilde güldü. "Ahahaha, hyung, şimdi şöyle kiiii..." Gergince etrafına bakındı ve koluna sıkıca tutunmuş oğlanı gördü. "Bu Lu Han! Çin'den gelen değişim öğrencisi. Çok tatlı değil mi?"

"Sadede gel gerizekalı." Baekhyun'un gözleri öfkeyle yanıyordu ve Chanyeol şimdilik dikkat çekmemek gerektiğini düşündü.

"Pekala, ben Lu Han'ı çok seviyorum ama öyle böyle değil. Hani onsuz kalmayı hayal bile edemiyorum, giderse nefesim gider o derece-"

"Sehun kısa kes dedim." 

"İşte ona ilan-ı aşk ettim, o da sağ olsun beni kırmadı."

"O ne demek ya?" Baekhyun alnındaki damarın attığını hissedebiliyordu.

"Sonsuza kadar benimle kalmasını istedim, evlen lan benimle dedim."

"Cidden böyle dedi." Şimdiye kadar konuşmamış olan ürkek oğlanın ilk cümlesiydi bu. Hafif aksanı onu zaten olduğundan daha da sevimli hale getiriyordu.

"Eeee?" Baekhyun, Chanyeol'un elini tutan elini sıkılaştırdı.

"Gittik yıldırım nikahı kıydık, okulu da asıp balayına gittik." Sehun ürkekçe sırıttı ama Lu Han'ın omzundan sıkıca sarılmıştı. Başına ufak bir öpücük koydu.

"Ulan mal! Telefonunu yanına niye almadın? Sahte kimlik ne?! Senin derdin beni endişeden öldürmek mi? Aklıma ne senaryolar geldi biliyor musun?" Baekhyun öfkeyle bağırıyordu.

"Zengin kocaya kaçtığını düşündü." diye onayladı Chanyeol.

"Ben zenginim, ailem Çin'in en saygıdeğer ailelerinden." Lu Han kısaca bilgilendirdiğinde Baekhyun şaşırdı.

"Sehun'da ne bulmuş olabilirsin o zaman?" Sehun öfkeden kızarırken Lu Han kıkırdamıştı. "Hunnie, Baekkie o kadar da korkutucu değilmiş."

"Ona öyle seslenme." Chanyeol gözlerini devirirken bu sefer gülme sırası Baekhyun'daydı. "Ne kadar kıskanç olduğunu unutmuşum."

"Ve Sehun açıklaman hala tam değil. BANA NEDEN HABER VERMEDİN?" Baekhyun kötü bakışlarını genç olana yönelttiğinde Sehun yutkundu.

"Bunun için çok genç olduğumu falan söyler izin vermezdin! Hem olaylar biraz ani gerçekleşti, yıldırım nikahı diyorum duymuyor musun?"

Baekhyun eliyle burun kemerini sıktı ve derin birkaç nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. "Peki bu kıyafetler de neyin nesi?" İkili rezil durumdaydı sonuçta.

Lu Han da Sehun da biraz kızardı. "Chanyeol hyung bizi iş üstünde bastı da biraz euheuheuheueh." 

Şimdi Baekhyun da kızardığını hissediyordu işte. Chanyeol güldü ve Baekhyun'un yanağını mıncırdı. "Baekkie acayip sevimlisin! Ah seni çok özledim meleğim!" Uzun kollarıyla kısa olanı sıkıca sardı ve saçlarına öpücükler bırakmaya başladı. 

Baekhyun bir haftadır yaşadığı cehennem bittiği için çok mutluydu, sıra Chanyeol'un hayatını cehenneme çevirmekteydi. Aptal dev Baekhyun'u bırakıp gitmenin ne demek olduğunu görmeliydi. Sehun içinse çok daha kötü planları vardı.

A.N// Belki finale son bir bölüm belki iki belki sıfır

napsam bilmiyorum ama oley be olaylar bitti be

sövmeyin ama bu fice başlarkenki tasarımım şuydu

"mesajlaşmaya başlayalı bir hafta olduğunda Sehun'un cesedi bulunacak

ficin sonunda da katil Chanyeol çıkacak

son"

ama öyle olmadı euheuheuheueh 

nys artık yorum lazım ki napsam bileyim

chanbaek reel

~Ash

LOSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin