Yabancı-Öznur Yıldırım. (Kesitler)

5.KESİT: "ECEL"

"Öp beni," diye yavaşça emir verdi. Gözlerim şaşkınlıkla irileşirken bir an rüyada olup olmadığımı sorgularken buldum kendimi. Benimle dalga mı geçiyordu? Oysa yeşil gözleri hiç olmadığı kadar ciddi bakıyordu şu an.

"Ediz..." diye soludum şaşkınlıkla.

"Hadi yap," diye inledi. "Sen öp beni."

Elimi tuttuğu elini çekerken gözlerini kapatmıştı, dudakları beklentiyle hafifçe aralanmıştı. Ben şaşkınlıkla kalakalırken elimden çektiği eli belime kaydı ve yavaşça, elini dokunduğu yerin her bir hücresinde hissetmemi sağlayacak şekilde yukarı kaydırdı. Yüzü yüzüme yakın olduğu için pahalı alkolün kokusunu alabiliyordum. Sarhoş olmalıydı, yoksa benden böyle bir şey istemezdi.

"Hadi," derken sesinde sitem vardı. "Hep benim mi yapmam gerekiyor? Sen nefret edersin yönetilmekten. Sana her dokunuşumda sana hükmediyorum, farkında değil misin? Al intikamını."

O kadar şaşırmıştım ki bir an ne düşüneceğimi bilemedim. Ya da aklımdan tonlarca düşünce geçmişti de ben takip edememiştim, bilemiyordum. Gözlerim Ediz'in acıyla şekillenmiş yüzünde kalakalmıştı. Bazen evde kimse yokken ve ışık açık değilken yatağıma uzanır yanımda biri varmış gibi düşünürdüm. Bir sarılma isteği. Güvende olma isteği. Öpme isteği. Belki de daha fazlası.

"Teslim ol," diye fısıldadı nefesi dudaklarımdan içeri süzülürken. "Sadece birkaç dakika. Teslim ol, Doğa."

Gözlerimi kapatırken alnımı alnına dayadım. Kalbimin atışları kulaklarımı zonklatıyordu. "Sen teslim ol."

"Teslim oluyorum," diye mırıldandı. "Lanet olsun, teslim oluyorum."

Cümleler boğazıma dizilirken bütün duvarlarıma darbe indi ve sadece birkaç dakikalığına da olsa buzdan duvarlar yok oldu. İnleyerek dudaklarımı Ediz'in dudaklarına bastırdım, kalp atışlarım mümkünmüş gibi daha da hızlanıyordu.

Deneyimsiz bir şekilde dudaklarımı kıpırdattım, bunu yapmam ona yetmişti. Beni öyle büyük bir açlıkla öpmeye başladı ki bu hiddetine ve sertliğine şaşırmıştım. Elinden destek almayı bıraktı ve geriye doğru sırt üstü yattı. Yanında beni de götürmüştü ve dudaklarımız birbirinden hiç ayrılmamıştı.

Onun eli de ensemdeki saçlara kaydı ve canımı yakacak bir şekilde sıkarak yüzümü yüzüne daha çok bastırdı. Dili ağzımı işgal ederken bu sefer olabildiğince karşılık vermeye çalıştım, zaten onun eline geçtiği için beni farkında olmadan yönlendiriyordu.

Nefes almak için duraksayıp dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında, "Sana zarar verenleri öldürmek istiyorum," diye fısıldadı kulağıma doğru. "Benim olana zarar vermeye cüret ettikleri için hepsinin eceli olmak istiyorum."

36.BÖLÜM: "KABUS"