-Dostum, bugün benim doğum günüm ve bu sikik günde beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim, derken hafif gözlerim dolmuştu ve kıkırdıyordum. Kolumla göz yaşlarımı sildim ve dostuma baktım.
-Hadi sana bir ad verelim. Robert'a ne dersin? Hmh ya da 'kokarca' dememe ne dersin, dedikten sonra bile kıkırdıyordum. İçime Ashton girdi diye düşünürken aklıma gelen şey ile duraksadım.
-Neden cevap vermediğini anladım.. SEN BİR KIZSIN AMAN TANRIM!
Bağırarak ağlamaya başlayınca -psikolojimi sorgulamayın çünkü bende anlayamadım- kahkaha atmak daha mantıklı geldi ve kahkaha atmaya başladım. Sonra da sinirlenesim geldi ve çöp bidonuna bağırdım.
-SENİ SİK KAFALI BANA CEVAP VERMEK ZORUNDASIN!
-Bana bağırma ahbap çöp bidonu olarak konuşmam pek uygun değil, diyen yumuşak sesi duyunca korkuyla gözlerim açıldı ve uzaklaşmaya başlarken, bidonun yanındaki ayakkabı uçlarını gördüm.
-Her kimsen çık ordan ki seni pataklamamak için kendimi tutayım, dedikten sonra aptalca sırıtan -tamamen seksi- sarışını gördüm.
-Hey 'mikey'. Burda ne arıyorsun?
-Hey 'adını hatırlayamadığım göt'. Sanane?
-Kalbimi kırıyorsun Mike, derken suratı ciddi bir hal aldı. Ah cidden çok seksiydi. Yani benden sonra.
-Sen mi gidersin ben mi? dedim ama kolumu tutarak beni çekiştirmeye başladı.
-İkimizde bu kokuşmuş yerden gidiyoruz, der ve göz kırpar bende çöp bidonunun içine atlayarak kokudan ölürüm.
Arabaya bindikten sonra tam konuşucakken telefonumdan bilin bakalım hangi seksinin sesi çıktı? Oh tabiki ben. Bilin bakalım ne diyordum.
-BUGÜN DOĞDUM SENİ APTAL. GİT VE BİRİLERİNE VER ÇÜNKÜ REŞİTSİN! *çığlık atar* DOSTUM BU ÇOK HAVALIYDI!
Şuanda nasıl bir tipteydim bilmiyordum ve hemen ellerimle telefonu susturdum. Yavaşça Luke'a dönerken kendisini tutmaktan kıpkırmızı olduğunu gördüm. Nefesimi üfleyerek arkama yaslanınca salak kahkahasını -kesinlike aptal bi kahkahaydı- duyunca kapıya doğru uzandım. Gidiceğimi anlamış olucakki kolumdan tuttu ve dudaklarıma yapıştı ardından ateşli bi- kimi kandırıyorum ben? Sadece kapıyı kilitledi ve arabayı sürmeye başladı.
-Nereye gidiyoruz sarı şeytan?
-Doğum gününü kutlayalım yeşil cin. Şeytanın seni cehenneme götürüyor, dedikten sonra bana bakıp gülmemi bekledi. Ona düz bakarken pes edip önüne döndü. Bende arkama yaslanıp cehennem çok mu sıcaktır acaba diyerek düşünmeye başladım.
*****************************************************************************************************
-Doğum günümü burda mı kutlamamı düşündün yani? SEN ÇILDIRDIN MI GERİZEKALI?!
Beni getirdiği yeri öğrenseniz dudaklarını koparırcasına öpebilirdiniz ama ben siz değilim. O yüzden bağırmakla yetinirim.
-Benim için partimi hazırlattın?! diyerek tam sarılıcakken verdiği cevapla kendimi durdurdum.
-Saçmalama. Herkese açık bir parti vardı sadece, biraz beleşe eğlenelim ha? diyerek sırıtınca kafasını betona vurarak delik açmak istedim.
Partiden bir kızın sesi bütün sesleri bastırıyordu. Merakla oraya doğru yürürken danslı kapışma olduğunu gördüm. İsimleri öğrenmek kolay olmuştu. Herkes onların isimlerini bağırıyordu. Şu anda dans edip şarkı söyleyen kişi Arizona- Ah hayır Arzaylea.
-Kız dans etmeyi kıç sallamak zannediyor sanırım, diyerek kulağıma fısıldayan Luke sayesinde odaklandığım tek şey kalçamda hissettiğim baskıydı. Zar zor yutkunarak kafa salladım. O sırada Arizona -bunu söylemek daha kolay- grubuyla dans zannettiği kıç sallama işini bitirmiş kenara çekilmişlerdi. Ortaya geçen kızın ismi Lucy olmalıydı. Ariana Grande-Focus şarkısıyla başladı. Hem dans ederken şarkıyı söylüyordu. Ben tarafımı seçmiştim. Kesinlikle Lucy kazanırdı. Luke'a yaslanıp kulağına fısıldadım.
-Kesinlikle bu benim kızım, diyerek yamukça sırıttım. O sırada yol açılmış ve Lucy denen kız benim ellerimden tutmuş benide dansa katmıştı. Tanrı aşkına ben nasıl dans edebilirdim?! Lucy de saçma dans hareketleri yaparak herkesi ortaya aldı ve dans etmeye başladı. Açıkcası eğlenmeye başlamıştım. Dansa devam ederken kolumun çekilmesiyle geriye doğru sendeledim ve beni sürüklemeye başlayan eli ısırdım. Isırdım çünkü o an onu yapmak istedim. Beni tutan kişinin Luke olduğunu farkettim ve beni tekrar sürüklemesine izin verdim. Beni sessiz bir yere çekerken meraklı gözlerle ona bakıyordum. Beni duvara yaslayınca kaskatı kesildim. Bunun derdi neydi böyle?
-Michael dans etmeyi seviyor musun?
Kekeleyerek cevap verdim:
-Se seviyorumdur heralde ya yani se seviyorum, dediğimde dudaklarıma yaklaştı ve benim sümüklerimin içinde boğulmamı sağlayan o cümleyi söyledi:
-Dudakların, dudaklarımla dans etse sorun eder misin Michael?
UĞURLU BOXERIMIN İŞE YARADIĞINI BİLİYORDUM!
EVET O LUCY BENDİM VE ARİZONA TAM BİR SÜRTÜK
SEVGİLERLE xxLucy
YOU ARE READING
Unpredictable : Muke
FanfictionOnu ilk kez okulda görmüştüm ve o inanılmazdı. .... -Bana adını söyleki seni 'cehennemler kulübüne hoş geldin sikik insan görünümlü penguen' grubuna alayım. -Cehennemler kulübü her ne sikimse grubunda kimler var? Kızlar varsa adımı yaz bebeğim, diye...
제 2 장
Start from the beginning
