Gözlerini kaçırdı.

"Kalk odana götüriyim." Soğuk ses tonuna karşı alayla güldüm.

"Hiçbiryere gelmiyorum!"

Bu kendimden emin tavrıma karşı şaşırmış olacakki dudak büzdü.

"Vay.. yürek yemişsin. Daha demin geberiyordun lan havalara girme!"

"Lanet olsun! Neden verdin ilacı? Geberseydimde kurtulsaydım. En azından senin gibi bir piç tarafından kurtarılmış olmazdı hayatım!"

Yanğımdaki ani acıyla yere yığıldım. Elimi yanan yanağıma götürdüm dişlerimi sıkarak. Ben daha önce annemden bile bir fiske yememişken, ona mı düştü bunu yapmak?

Başımda sert birşey dayanınca başımı kaldırdım. Gözleri sinirden laciverte bürünmüştü. Ama niye bu umrumda değildi? Niye başıma silah dayamış olması umrumda değildi?

"Kalk!" Gür sesi irkilmeme sebep olsada kılımı kıpırdatmadım.

"Sana kalk dedim!"

"Bana emir vermek sana düşmedi."dedim iç ruhuma zıt ve sakin bir sesle.

"Yok vallaha bu yürek yemiş!" Kolumdan sertçe tutup duvara doğru fırlatmıştı bedenimi. Ağzımdan ufak bir inilti kaçsada aldırış etmedim.

"Yürü." ona yaklaşarak silahını alnıma dayadım.

"Yalvarırım sık.."

Ona yalvarmıştım. Gözlerinin en derinliklerine bakarak yalvarmıştım.Gözlerini birkaç saniye benimkilerden ayırmasada biraz sonra benden uzaklaşıp silahını beline koymuştu. Ardından kolumu kavrayıp beni, hayatımı bitiren, odadan çıkarmıştı.

Bedenimi sertçe küçük bir odaya savurduktan sonra kapıyı kapatıp kilitlemişti. Odada bulunan iki yatağın birine oturup dizlerimi kendime çekmiştim. Annemler. Aklıma gelen tek şey Gamze ve Annemdi. Deliye dönmüşlerdir şimdi. Onları düşünmemek adına başka şeylere odaklanmaya çalıştım.

Odayı incelemeye başladım. Loş bir ışığa sahipti. Benim için kötüydü. Ben karanlıktan nefret ederdim. Karanlık bir insana verilebilicek en büyük cezadır bence. Sonra benim oturduğum yatağın solunda birtane daha yatak olduğunu, fakat onun üzerinde eşya olduğunu gördüm. Birisi daha kalıyordu anlaşılan bu odada.

Bunu düşününce onu burda tuttukları geldi aklıma. Bendemi sürekli burda kalmak zorundaydım? O pisliğin dediği gibi 'birdahaki" sefer olacakmıydı?

Düşüncelerimden sıyrılma sebebim, hoyratça açılan bir kapıydı. Bir kaba adam benim kadar narin, kırılgan bir kızı, Alinin bana yaptığı gibi, yere fırlattı. Kapıyı yeniden kapatınca hızla ayağa kalktım ve kıza yardım etmeye çalıştım.

"Dokunma!"

"Şiii.. sakin ol. Bak ben sana zarar vermem."

Elimi çenesine götürüp yüzünü bana çevirdim. Yüzü moruklar içindeydi. Ayrıca kaş ve dudağı patlamıştı.

"Hı! Naptılar sana!"

Onu hızla yerden kaldırıp yatağa oturttum. Telaşla yanına oturdum.

"Iyisin değil mi?"

"Ölmek istiyorum."

Cevabı kalbimi acıtmıştı. Ama birşey söylemedim. Bende ölmek istiyordum. Ama benim şuan tek isteyim birinin bana güven vererek sarılmasıydı. O yüzden ona en azından bunu vermek istedim ve sımsıkı sarıldım.

UCURUM -AlSel-|ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin