Dolores Jane Umbridge'in Hikâyesi

En başından başla
                                    

Dolores'in Hogwarts günleri feci bir şekilde sona erdi; çünkü Fudge'ın kendisine verdiği yetkileri fazlasıyla aştı, otoritesinin sınırlarının dışına çıktı ve fanatikliğe varan şahsi gayelerinin kendisini yoldan çıkarmasına izin verdi. Hogwarts kariyerinin faciayla sona ermesinin ardından sarsılmış ama pişman olmamış bir şekilde, Lord Voldemort'un dönüşü yüzünden karmakarışık bir vaziyette bulunan Bakanlık'a geri döndü.

Fudge'ın zorunlu istifasını takip eden güç değişimleri sırasında Bakanlık'taki eski pozisyonuna dönmeyi başardı. Yeni Sihir Bakanı Rufus Scrimgeour'ın o sıralarda Dolores Umbridge'ten daha önemli sorunları vardı. Scrimgeour daha sonra bu hatasının bedelini ödedi; çünkü Harry Potter, yaptığı onca şeye rağmen Dolores'in cezalandırılmamasını Bakanlık'ın kayıtsızlığına ve dikkatsizliğine yordu. Harry, Dolores'in işine devam etmesini ve Hogwarts'taki davranışlarının hiçbir şekilde yankı bulmamasını Bakanlık'ın yozlaşmasına bağladı ve bu nedenle yeni Sihir Bakanı'yla işbirliği yapmayı reddetti. (Cezası sırasında Harry'ye 'Yalan söylememeliyim' yazdırıp elinin tersinde kesikler açan Dolores, Lord Voldemort hariç onun üzerinde kalıcı bir fiziksel yara bırakan tek kişidir.)

Dolores çok geçmeden Bakanlık'ta hiç olmadığı kadar mutlu bir hâle geldi. Bakanlık kukla bakan Pius Thicknesse'ın kontrolüne geçtiğinde ve Karanlık Lord'un müritleri tarafından işgal edildiğinde Dolores de nihayet gerçek doğasına kavuşmuş oldu. Kıdemli Ölüm Yiyenler (onlarla Albus Dumbledore'la olduğundan daha çok ortak noktası vardı) tarafından isabetli bir şekilde değerlendirilen Dolores sadece görevine devam etmekle kalmadı, ama aynı zamanda Muggle Doğumlular Kayıt Komisyonu'nun başına getirilerek ekstra yetkilere de sahip oldu, ki bu komisyon aslında tüm Muggle doğumluları asalarını ya da büyülerini 'çaldıkları' gibi sudan bahanelerle hapseden usulsüz bir mahkemeden başka bir şey değildi.

Zaten Harry Potter da en nihayetinde Bakanlık'ın tam ortasında kendisine saldırdığında ve farkında olmadan taktığı Hortkuluk'u çaldığında bir başka masum kadını yargılamaktaydı.

Dolores Umbridge, Voldemort'un düşüşünün ardından karanlık lordun yönetim şeklini şevkle desteklemekten yargılandı ve birkaç kişiye işkence yapmaktan, onları hapsetmekten ve öldürmekten suçlu bulundu. (Azkaban'a gönderdiği masum Muggle doğumlulardan bazıları bu zorlu sınavı atlatamamıştı.)

Doğum günü: 26 Ağustos

Asası: Huş ağacı ve ejderha yüreği teli, 20 santim uzunluğunda

Hogwarts binası: Slytherin

Özel yetenekleri: Cezalandırıcı tüy kalemi kendi icadıdır

Soyu: Muggle anne, büyücü baba

Aile durumu: Bekar, çocuğu yok

Hobileri: 'Oyuncu Kediler' adlı süs tabaklarını toplamak, kumaşlara fırfır eklemek, eşyaların üzerine dantel sermek, işkence aletleri icat etmek

J.K. Rowling'in Dolores Jane Umbridge
hakkındaki düşünceleri

Bir zamanlar, çok uzun zaman önce, bir beceriyle ya da konuyla ilgili ders almam gerekmişti (birazdan anlayacağınız nedenlerden ötürü elimden geldiğince muğlak olmaya çalışıyorum) ve bu nedenle daha ilk görüşte nefret ettiğim bir öğretmenle veya eğitmenle buluşmak zorunda kalmıştım.

Söz konusu bayan ona duyduğum antipatiyi ilgiyle karşıladı. Neden birbirimize anında, tüm kalbimizle ve (en azından kendi açımdan) mantıksızca düşman kesildiğimizi gerçekten de bilmiyorum. Aklımdan hâlâ çıkmayan bir şey varsa o da tuhaf aksesuarlara karşı duyduğu bariz ilgisi. Kıvırcık ve kısa saçlarına açık sarı renkli, kurdele şeklinde, mini minnacık plastik bir saç tokası taktığını çok iyi hatırlıyorum. O tokaya dik dik bakardım, üç yaşındaki bir kız için bu yakışıksız bir hareket gibi görünmeyebilir. Ama gözümde giderek büyüyen, tiksinç bir şey hâlini almıştı. Oldukça dolgun bir kadındı, kesinlikle gençliğinin baharında değildi, fırfırların kesinlikle bir işinin olmadığını düşündüğüm yerlere fırfır takardı, küçücük el çantaları taşırdı ve hepsi de bir çocuğun elbise dolabından ödünç alınmış gibi görünürdü. Uyumsuzdular. Kendimi sevimliliğin, masumiyetin ve temiz kalpliliğin karşıtı olan biriyle tanışmış gibi hissediyordum.

Bu tür ilham kaynaklarından bahsederken her zaman biraz dikkatli davranırım, çünkü başkalarını fena hâlde incitecek şeyler söylediğinizi duymak sinir bozucudur. Bahsettiğim bu kadın 'gerçek Dolores Umbridge' DEĞİL. O bir kurbağa gibi görünmüyordu, hiçbir zaman bana ya da bir başkasına karşı sadistçe veya kötücül tavırları olmadı ve Umbridge'le benzer bir yorumda bulunduğunu bir kez bile duymadım (onu asla görüşlerini ya da tercihlerini yakından bilecek kadar tanımadım elbette, ki bu da ona karşı duyduğum hoşnutsuzluğu daha da haksız çıkarır.) Bununla birlikte sevimli ve küçük kızlara özgü elbiselere karşı duyduğu hastalıklı zevki ondan ödünç aldığım, sonra da hepsini büsbütün abarttığım doğru. Ayrıca Dolores Umbridge'in kafasına o kuş benzeri süsü koymamın sebebi de onun taktığı minik, sarı ve plastik kurdeleydi.

Hayatımda birden fazla kez tanıklık ettiğim üzere tarifi imkânsız tuhaflıklara duyulan ilgi belirgin ve merhametsiz bir dünya bakışıyla el ele yürüyebilir. Bir keresinde masasının arkasındaki duvarı boydan boya yavru kedi resimleriyle dolduran bir kadınla aynı ofisi paylaşmıştım; idam cezasının en bağnaz, en ateşli savunucularından biriydi ve onunla aynı çaydanlığı paylaşma şanssızlığına erişmiştim. Görünüşe göre çok tatlı şeylere duyulan sevgi, sadece gerçek merhametin ve hayırseverliğin eksik olduğu yerlerde ortaya çıkıyor.

Kısacası hiç sevmediğim karakterlerimden biri olan Dolores, bu kişisel özelliklerin ve çeşitli kaynakların karışımından ortaya çıktı. Sanırım kurallar ve düzen adına karşısındaki insanları kontrol etme, cezalandırma ve acı çektirme arzusu en az Lord Voldemort'un kötülükleri kadar kınanmayı hak ediyor.

Umbridge'in isimleri dikkatle seçildi. 'Dolores,' ızdırap anlamına geliyor, yani kesinlikle etrafındaki herkese çektirdiği bir şey. 'Umbridge,' İngilizcedeki 'umbrage' kelimesiyle yapılan bir oyun. Anlamıysa gücenmek, içerlemek. Dolores kendi kısıtlı dünya görüşüne karşı gelen her şeye içerler; bu soyadın karakterin dar görüşlülüğünü ve katılığını okura aktaracağını düşündüm. 'Jane'i açıklamaksa daha zor; sadece diğer iki isminin arasında kendini beğenmiş ve tertipli görünüyormuş gibi geldi.

Pottermore ÇevirileriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin