YIKIM- 10.Bölüm

109 9 1
                                    

Yine bir gün bitmişti. Sarhoş olan arkadaşımı yatağına kadar taşımak,tüm enerjimi alıp götürmüştü.İçkiye alışık değilsen,hem de en hafifi olan biraya, neden içersin ki? Bunları düşünürken kendimi çoktan yatağımda bulmuştum. Sebastian'ın amacını çözmeye çalışırken lanet olası gözlerim felaket ağırlaşmıştı,farkında olmadan uyumuşum.

Birdenbire uyandım. Saatin kaç olduğunu falan bilmiyorum,ama uyandım. Başımda bir şey geziniyordu,bir herifin eli. Sebastian'dı bu,yatağımın kenarındaki kanepenin kıyısına oturmuş yüzümü,saçlarımı okşuyordu. Kendime engel olamadan sıçramıştım. Rüya olup olmadığını anlamak için biraz bekledim. Ama lanet olası hala karşımda duruyordu.

" Ne oluyor?"

" Yok bir şey,yalnızca oturmuş hayranlıkla..."

" Ne oluyor,yani? " Ne diyeceğimi bilemiyordum. Lanet olası feci utanmıştım. Ben utanmıştım. Hadi ama gecenin bir vakti gelip birisi sizi izliyor. Çok normalmiş gibi. Evet ona cinsel tercihlerini yargılamayacağımı söylemiştim,ama...gecenin bir vakti gelip beni izlemesini söylemedim.

" Hey...neden biraz sakin olmuyorsun.Sadece oturmuş..."

" Ne? Sadece oturmuş seni düşünerek saçlarını okşuyordum gibi lanet olası bir şey söyleme " Sesim inanılmaz deredece sakin ve ... kabullenmiş çıkmıştı. Sebastian ise bana o tahrik olmuş yüz ifadesiyle bakıyordu. Eğer kız olsam kesinlikle üzerine atlardım. Yapardım. Ama değildim. O yüzden böyle düşünmeyi kesmeliyim. Her ne kadar böyle düşünsemde onunla oynamaktan kendimi alıkoyamamıştım. Onu kolundan tuttuğum gibi yatağa fırlatmıştım. Ellerini başının üzerinde birleştirdiğimde çoktan onun üzerine çıkmıştım. Heycanladığını görmemek için ya kör ya da salak olmak lazım. Ciddi surat ifadesi takınmaya çalışırken o kadar... tatlı görünüyordu ki. Yanlış anlaşılmasın ben onunla sadece ama sadece OYNUYORDUM. Daha fazlası olamaz. Hem düşündüğünüz zaman eşcinsel olmadığımı ve ayrıca bu işlere harcayacak enerjim olmadığını anlarsınız... Böyle diyorum ama o zaman neden şu an onun tam üzerinde duruyorum?

" Sebastian,oyun mu oynamak istiyorsun? Yoksa dalga mı geçiyorsun? " sesimin sert çıkmasına özen göstersemde altımda yatan birisinin olduğunu düşününce nerdeyse imkansızdı. Sebastian heyacanını gizlemeye uğraşırken farkında olmadan sesi titremişti ve bu...hoşuma gitmişti.

" Aa hayır. Oyun oynamak bana göre değil. Ben sadece..."

"Öyleyse dalga geçiyorsun. Şakanın sınırlarına tankla girmeye çalışıyorsun? " Belli etmiştim. Lanet olsun merakımı ve heycanımı belli etmiştim.

" Hayır öyle de değil. Bak sadece yanındayken düşünmeyi bırakıyorum. O lanet olası dövmelerin,saçların sinirlendiğinde alnında ortaya çıkan damarın... Bunların hepsi beni o saçma düşüncelerimden uzaklaştırıyor. Sadece yanında olup bunları düşünmeyi bırakmak istiyorum. "

Hadi be ordan! Yalan söylediğin kişi, bu işin ustası.

" Daha çok ilanı aşk bekliyordum ama- "

Bir anda pozisyonlar değişmişti. Ellerimi başımın üstünde birleştirmiş...beni altına almıştı. Ciddi anlamda kusmayı düşünüyordum ki etkileyici olduğunu düşündüğü ses tonuyla fısıldadı.

" Bekliyor muydun yoksa istiyor muydun? Eğer böyle bir şey istiyorsan söylemen yeterli" dediğinde göz kırpmakla kalmayıp dudağını ıssırmıştı. Hadi ama şu an cidden mal gibi hissediyordum. Birlikte adam öldürdüğüm insanla yaptığım konuşma en önemlisi bulunduğumuz pozisyon... Gaylere benziyorduk. Ve bu hoşuma gitmemişti. Bulunduğum durumdan hoşlanmadığımı belirtircesine kıpırdandım. Gerçi istediğim her an onu üzerimden atabilirdim ama bunu kendisinin yapmasını istiyordum. Yakın olduklarıma karşı bu lanet olası gücü kullanmak istemiyordum.

-

" Bak Sebastian sana bir teklifim var. Bana bir hafta boyunca yemekleri sen yap ben de şu an olanları anında hafızamdan atayım ne dersin? " Lavi hala kıpırdanıyordu. Sebastian ise birbirine bastırdığı dudaklarından isteyerek bir inilti kaçırmıştı.

" Lavi...nasıl bir düşünceye sahipsin. Beni yemek yaparken yani önlüğün içinde görmeyi istediğini bilmiyordum. " Lavi kıpırdanmayı bırakıp Sebastian'a ciddi şekilde baktığında onun çoktan kendisine yaklaşmakta olduğunu gördü. Kafasını sağa sola bıkmış bir şekilde sallarken Sebastian ona yaklaşmaya devam ediyordu.

" Vücudundaki kanlar yanlış yere gidiyor Sebastian söyle beynine gitsinler " dediğinde tam burnunun ucundaki çocukla aralarına elini koymuştu. Sebastian Lavi'nin elini aralarından çektiğinde biraz daha yaklaşarak fısıldadı.

" Şimdi teklif sırası bende. Bir öpücük karşısında bir ay boyunca yemekleri ben yapıyorum. Ayrıca beni önlüklerin arasında görme fırsatında var. "

" Oyun bitti Sebastian " dediğinde nerdeyse kendisini öpecek olan çocuğu üzerinden yatağın diğer köşesine fırlatmıştı. Sebastian elleriyle başını sıkıştırırken bir yandan da bağırıyordu.

" Hadi ama Lavi sadece bir ÖPÜCÜK! " Lavi odadan çıkarken sadece orta parmağını göstermekle yetinmişti. Sebastian ise onun arkasından bağırmaya başladı.

" Hey lanet olası seni öpeceğim tamam mı?! Duydun mu beni seni kesinlikle öpeceğim. Daha fazlasını yapmam için yalvaracaksın. Ve ben sana istediğini vermek için orda olacağım! "

" Aptal! Cevap ver bana bir şey söyle "

" Seni moron bana cevap vermediğin her saniye boyunca seni öpeceğim! "

Sebastian kendi kendine bağırırken Lavi çoktan sigarasını yakmış içiyordu. Onun sesini duydukça yüzüne yayılan gülümsemeyi camdaki yansımasında görünce kendi kendine konuşmaya başladı.

" Seni gerzek, daha öpüşmenin ne demek olduğunu bilmezken nasıl bundan bahsedersin" dediğinde kendi kendine gülümsemeye devam etti. Sigarasını bitirdiğinde Sebastian'ın sesi çoktan kesilmişti. Odaya gittiğinde onun uyuyakaldığını gördü. Yavaşca yanına kıvrıldığında tek düşündüğü mutfak önlüğünün Sebastian'a yakışıp yakışmayacağıydı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 20, 2013 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YıkımWhere stories live. Discover now