mesaj atma.

103 8 2
                                    

Zayn:"Bana cevap ver."

Abby:"sen ne yüzle bana mesaj atıyorsun?!"

Zayn:"Neredesin Abby?"

Abby:"bundan sanane? Uzak dur benden."

Zayn:"Abby bana yerini söyle!"

Abby:"Bunu asla söylemeyeceğim Zayn. Seni görmek, seni duymak istemiyorum. Lanet olsun sen aşağılık herifin tekisin!"

Abby, hiç düşünmeden "Engelle" tuşunun üstüne bastı eğer düşünseydi hala aptal gibi onu seven tarafı buna engel olacaktı biliyordu. Abby yeni evinde ki küçük televizyonu açarak kafasını dağıtmaya çalıştı fakat olmuyordu. Gözlerinden akan yaşlar kalbinde ki yaranın hala taze olduğunu göstermek istiyormuş gibiydi. O anın acısı kalbinde hala tazeliğini koruyordu. Abby dikkatini televizyonda ki diziye vermeye çalıştı fakat bu sefer çabasını boşa çıkaran bir bildirim sesi idi.

Numara:"Hemen o engeli kaldır Abby!"

Abby:"bırak peşimi lanet olsun!"

Numara:"sana o engeli kaldırmanı söyledim! Kalbini kırmak istemiyorum."

Abby:"üzgünüm Zayn maalesef bende artık kırılacak bir kalp yok."

Zayn:"Abby bebeğim engeli kaldır sana anlatacaklarım var."

Abby az önce engellediği numaranın üstüne tıklayarak engeli kaldırdı. Sadece ne söyleyecekse söyleyip rahat bırakmasını istiyordu.  Engeli kaldırması ile Bildirim kutusuna düşen mesaja göz devirdi.

Zayn:"Ah sonunda."

Abby:"ne istiyorsun?"

Zayn:"seni özledim."

Abby:"dedi 2 hafta boyunca beni kandırıp sonra okul önünde rezil eden aşağılık insan."

Zayn:"Abby bak çok pişmanım lütfen nerede olduğunu söyle güzelim."

Abby:"bana mesaj atma Zayn. Tıpkı ben oradan taşınırken veya okulda ki insanların kaba davranışlarına maruz kalırken sadece beni izleyip bunlara göz yumduğun, hiçbirşey söylemediğin gibi şimdi de mesaj atma"

-Geçmiş-
Son kutularıda dışarıya çıkardıktan sonra arabama yerleştirdim. Ağlamaktan şişmiş gözlerim her ne kadar işimi zorlaştırıyor olsa da buradan bir an önce gitmek istiyordum. Kapının önüne bıraktığım kutuyu kollarımla sarıp evden dışarı çıktım. Burası artık benim evim değildi. O lanet günden sonra okulda ki insanların bana karşı davranışları, imaları ve iğrenç sözleri o kadar artmıştı ki artık dayanamıyordum. Çabuk pes eden ve kırılgan bir yapıya sahip olmak benim elimde olan birşey değildi. Los Angeles'a taşınma kararını vermeden önce çok düşündüm ailemin vereceği tepkiyi, yeni ortam, yeni okul en önemlisi Zayn...
Bana o lanet şakayı yaptıktan sonra bir daha suratıma bakmamıştı. Arada bir okulda göz göze geliyorduk ve o gözlerini kaçırmaktan başka birşey yapmıyordu. Buna artık dayanamazdım. Hergün o sevgilisi ile gözümün önünde yiyişirken ben seyirci kalamazdım ve bende gitmeyi seçtim. Gidiyorum. Artık benim olmayan evin kapısını kapatıp arkama döndüğümde tam karşımda onu bulmayı beklemiyordum. Zayn, Ela gözlerini üstüme dikmiş öylece bakıyordu. Onu umursamayarak arabamın bagajını açıp kutuyu oraya koydum. Birşey söylemesini istiyordum "Gitme" deseydi yemin ederim kalırdım. Ama o sadece bakıyordu. Gözlerimi gözleri ile buluşturduğum da bu sefer kaçırmadı aksine gözlerimin içine bakmaya başladı. O an bütün duygularımı anlatmak istedim. Onu nasıl sevdiğimi, onu unutabilmek için gittiğimi fakat sadece birbirimize baktık. Artık gitme zamanının geldiğini anlayınca yavaşça gözlerimi indirdim fısıltı haline çıkan "Gidiyorum" sözcüğü ve dolan gözlerim ile arkama dönüp arabama ilerlemeye başladım. Arabama vardığımda sürücü tarafını açtım ve tekrar arkama baktım. Hala oradaydı ne derdi vardı? Neden bekliyordu? Birşey demeden kafamı önüne eydi ve arabayı çalıştırdım. Hoşçakal Londra...

I Miss You [Z.M]Where stories live. Discover now