3.9K 152 8
                                    


Multi Erkekler&kızlar😎iyi okumalar... Arkadaşlar şanslıymışsınız ki kaldığım otelde internet varmış😂 ama yarışlarımın yoğunluğu nedeniyle kısa oldu. Özür dilerimm.

BÖLÜM 2

-ELÇİN

Kızlara elimle işaret ettiğimde ağızlarından 'Oha!' kelimesi kaçmıştı. O çocuklarda kaşları çatık bize bakıyorlardı. Bunların burada ne işleri vardı ya!

Çocuklar ayaklanıp bize doğru geliyorlardı. Kaşları ağızlarına gelecek kadar çatmışlardı. Bize yaklaştıklarında bizde ayaklandık ve en ciddi tavırlarımızı suratımıza taktık. En öndeki çarpık gülüşlü olan konuştu. "Sizin en işiniz var burada be?" Bende bir adım öne gittim. "Bu. Okulda. Okuyoruz." Dedim her kelimeyi vurgulayarak. "Takip mi ediyorsunuz bizi acaba?"diye saçma sapan bir soru sordu. Hemde sırıtarak. Ukala! "Pardon da siz kendinizi bir bok falan zannetmeyin. Aynı okulda okumamız bir tesadüf diye sizi takip ettiğimizi falan mı zannediyorsunuz? O egonuzu alıp götünüze sokmadan gidin!"diye tehdit etti Demet. Yanındaki en sert çocuk konuştu. "Belki öyle zannediyoruz küçük hanım." Demet kaşlarını alayla kaldırdı. "Hadi ya. Canım senin egonu ikiye bölmeden siz burdan gidin."dedi. "Gitmezsek ne olur?"diye kaşlarını alayla kaldırdı. "Yangına körükle gidiyorsun çocuk."Dedi Melisa. "Bırak."Dedi Demet dur işaretiyle. "O erkekliğine tekmeyi basarım çocuğun olmaz. Umrumda da olmaz. Yapmamı istemiyorsan ve egolu neslini devam ettirmek istiyorsan buradan basıp gidin! Zaten siz yanımıza geldiniz." Kaşlarımızı alayla kaldırarak hepsine alaylı baktık. Bozulmuşlar gibiydi ama aradaki çocuk öne geldi. "Bu okulun sahibi babamdır. Sizi attırmamı istemiyorsanız bize iyi davranmanızı tavsiye ederiz ki zevkle sizi buradan attırabilirim." Öykü öne yaklaştı. "Ya okul çocuğuymuş bu! Bak babam buranın sahibi dinlemem yapıştırır erkekliğine görürsün sonra etrafta 'Ben okul çocuğum ve yalnızım gelin alın koca arıyorum' diye dolaşırsın." Gülmemizi bastırmak için yanaklarımın içini ısırmak zorundaydık. Zaten ciddi bir ortamdaydık. Sonra birbirlerine bakarak yanımızdan uzaklaştılar. Biz coolluğumuzu korumak için sessizce çak yaptık birbirimize. Sonra da okul binasının içine girdik. Bir kız yanımızdan geçiyordu. Şimdi müdürün odasını bulma zamanı. Miray kızın kolundan tutup bize dönmesini sağladı. Kız cırladı. "Napıyorsunuz siz be?!" Miray dişlerini sıkarak konuştu. "Azracım müdürün odası nerede?" Kız tuhaf tuhaf baktı. "Benim ismim Ayla!" Miray gözlerini devirdi. "Her ne boksa. Müdürün odası nerde?" Kız kaşlarını kaldırarak baktı. "Söylemezsem ne olur?" Miray elini kızın saçına doladı ve çekmeye başladı. Kız bağırıyordu. Pardon anırıyordu. Miray sonra suratına yumruğu yapıştırdı. "Bu olur bayan sürtük. Müdürün odası nerede? Bir daha sormayacağım ya da duyacak kulak bırakmam sana." Kız korkmuştu. "İ-ikin-ci kat-ta sondan 2. Kapı." Saçını bıraktı ve cool bir şekilde ikinci kata çıktık. Etraftakiler bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Kızın zaten suratı kan gölü olmuştu. Ama bizle uğraşmayacaktı. Yanlış yapmıştı. Müdürün kapısını çalmadan içeriye girdik. Ve mutluluk! Müdür klasik müdür tiplerinden değildi. Kel değildi! Müdür güler yüzle bize baktı. "Hoşgeldiniz kızlar buyurun."diye bize geçmemiz için el işareti yaptı. Ben ve Demet karşı karşıya oturduk. Melisa koltuğun kol kısmına oturmuştu. Diğerleri üçlü olan koltuğa geçmişti. "Evet kızlar siz biraz zor insanlarmışsınız öyle duydum." Belalı deseydi suratına bir tane geçirecektim. Ama haklıydı. Biraz... Çok azıcık belalıydık. "Bu okulda değişeceğinizi umuyorum. Zaten sizin notlarınız -Demet'le beni göstererek- bayağı iyimiş. Okulumuza notları iyi olan öğrencileri aramızda görmek güzel." Diğerleri pek siklemiyorlardı bence. Ama ne yalan söyleyeyim müdürün söyledikleri hoşuma gitmişti. "Sıkıcı konuşmanız bittiyse."diye konuşmaya başladı Demet. "Şubemiz nedir? Umarım hepimizi aynı sınıfa koymuşsunuzdur." Müdür başıyla onayladı. "İsimlerinizi alayım öyle bakabilirim." Hepimizi adlarıyla soyadlarıyla saydım.

Düşman ÇetelerWhere stories live. Discover now