27

30 2 2
                                    

1 Hafta Sonra:

'Anne hiç zamanı değil.'dedim ve telefonu kapattım.
1 hafta, 1 hafta geçmişti ve hala birşey yoktu!

'Yavaş!'diye bağırdı polis.
Arkamı döndüm, bulunmuştu! Sonunda bulunmuştu! Yüzünde çizikler vardı. Hemen arabaya bindik ve önümüzdeki ambulansı takip etmeye başladık.

Hastaneye geldiğimizde direk arabadan indik ve yoğun bakımın önünde beklemeye başladık.

*****

'Sizi dava ediceğim, bir bok beceremiyorsunuz!'diye bağırınırken Sevinç seslendi.
'Justin, istersen ilk sen gir.'
Uyandı, uyandı sonunda uyandı!
'Teşekkür ederim.'dedim ve içeri girip yatağın kenarına oturdum.
Belli ki daha yeni ayılmıştı.

'Justin-'
'Burdayım birtanem, ben çok üzgünüm. Benim yüzümden.'dedim ve elini tuttum.
'Ben seni tüm kalbimle seviyorum. Herşeyinle.'
'B-ben, üzgünüm. Öyle demek istememiştim.'dedi ve gözünden birkaç damla yaş aktı.
'Ağlama, herşey düzelicek.'dedim ve gözyaşlarını sildim.

Selin'in Ağzından:

'Burcu yeter.'dedim ve üstümden ittirmeye çalıştım. Yarım saattir durup durup bana sarılıyordu.

'Kızı rahat bırak.'dedi Cody gülerek.
Sonunda!
Diğerleri gittikten sonra Justin odaya girdi.
'Doktor yarın çıkabiliceğimizi söyledi.'
Bir an önce eve gitmek istiyordum çünkü burası çok sıkıcıydı. Ayrıca yapabilecek hiçbirşey yoktu.
Justin yanıma uzandı ve kafamı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapadım.

******

'Arka kapı yokmuş.'dedi Cody. Peki bu paparazzileri nasıl geçiceğiz? Güzel soru. Off!
'Burdan çıkmak zorundayız.'diye ekledi.
Justin bir eliyle paparazzileri engellerken bir yandan da beni kontrol ediyordu. Onların arasından geçerken biri ezilebilir. Bunları hiç düşünmüyorlar!
Zor olsada arabaya binip eve gelebilmiştik.

Birden aklıma gelmişti, Justin'in bugün Ellen'a çıkması gerekiyordu!
'Justin!'diye bağırdım.
'G-geldim iyi misin?'diye sıraladı arka arkaya.
'Senin bugün Ellen'a çıkman gerekmiyor mu?'diye sordum.
'Selin, seni bırakıp gidemem.'dedi.
'Hayır, gidersin.'dedim.
'Gitmem.'diye inatlaştı ama bilmiyordu ki benim inadımı.

O içeri gitmişken Scooter'ı aradım.
'Efendim Sel?'
'Justin'i evden alıp stüdyoya götürmelisin.'dedim.
'Çıkmayacağını sanıyordum.'
'Fikrini değiştirmiş.'
'Peki hemen geliyorum.'

Bir süre sonra kapı çaldı.
'Hadi geç kalmadan gitmemiz gerekiyor.'dedi Scoot.
'Ben gitmiyorum.'dedi Justin.
Ne vardı bu kadar uzatılıcak?
'Hayır gidiyorsun Justin, ben iyiyim.'dedim ve
Justin'i ittirmeye çalıştım.
'Ahh, peki.'dedi ve bana sarılıp gitti.
Sonunda!

******

Justin Ellen'a çıkabilmişti. Ee bu kadar geç giderlerse tabi ki geç kalırlardı.

'Biraz Selin'den konuşalım.'dedi Ellen.
'Neyini seviyorsun?'diye ekledi.

'Gülüşünü seviyorum, utanmasını seviyorum, tatlılığını seviyorum, onun herşeyini seviyorum.'dedi Justin. İster istemez yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

Jelin♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin