Jelin♡

10

'Hayır gerçek değil.'dedim.

'Bence sen ona aşıksın.'dedi Burcu.

'Hiçte bile.!'dedim.

'Yok yok aşıksın.'dedi Sevinç.

Dünden beri soru yağmuruna tutulmuştum. Yok ben ona aşıkmışım, yok gerçekten sevgili olucakmışız. Falan filan.
Beni onlarda kurtaran telefonuma gelen mesaj olmuştu.
Justin'den gelmişti.

Benimle konsere gelir misin?

Peki.

O zaman bavulunu hazırla, 1 saate seni alırım.

Odama çıkıp valizimi aldım ve içine eşyalarımı yerleştirdim ve diğerleri geldi.

'Nereye?'dedi Tuana.

'Justin'le konsere gidiceğim.'

'Dediğim gibi aşık olucaksınız.'dedi Burcu.

1 saat sonra Justin gelebilmişti ve bende soru ve aşk konuşmalarından çıkabilmiştim. Justin valizimi bagaja yerleştirirken bende arabaya binmiştim.

'Günaydın.'dedi.

'Günaydın.'diye cevap verdim.

'Nereye gidiyoruz?'

'İlk olarak New York, sonra Berlin, ve Londra.'

Ardından kardeşim aradı. Cidden sırası mıydı?

'Justin ses çıkarma!'dedim ve telefonu açtım. Ama Justin her zamanki gibi benim dediğimin tersini yapmıştı.

'Neden?'dedi.

'Efendim Rüya?'

'Ne yapıyorsunuz diye aramıştım.'

'H-hiç şey evdeyiz birşey yapmıyoruz.'

'Abla, bir de Justin Bieber Los Angeles'ta yaşıyor. Bende en yakın tatilde Demir'le gelicem, geldiğimizde onun evine gider miyiz?'

'Adresini biliyor musun?'

'Tabi ki de, senden daha büyük hayranıyım.'

'Ama OLLG ben seçildim.'

'O bir şanstı, gider miyiz gitmez miyiz?'

'Peki gideriz.'

Telefonu kapattıktan sonra bana bakan Justin'e döndüm.

'Sadece OLLG dediğini anladım. Kim aradı?'

'Kardeşim, kendisi en büyük Belieberlerden bir tanesidir. Bana senin burda yaşadığını falan söyledi.'

'Söylemedin mi?'

'Aileme seninle ilgili hiçbirşey söylemedim, ne İstanbul'da olanlar, ne de burda olanlar. Sadece OLLG'de sahneye çıktığımı biliyorlar o kadar.'

'Neden?'

'Çünkü söyleseydim kardeşimin laflarından kaçamazdım, ayrıca neden söyliyim mi?'

'Herneyse, yakında haberleri olur zaten.'

'Ne demek istiyorsun?'

'Paparazziler, her yerdeler. Benim gidiceğim yerleri önceden öğrenip benden hızlı gidiyorlar.'

'Baksana.'dedi ve havaalanının kapısını gösterdi.
Resmen ben burda ezilirdim.

'Bizim burdan geçebiliceğimize emin misin?'

'Arka kapı yok, Kenny yanımızda olucak.'

Eşyalarımızı çoktan alıp uçağa yüklemişlerdi. Bizde arabadan indik ve direk Kenny yanımıza geldi.
Ve Justin kulağıma fısıldadı.

'Sakın elimi bırakma. Yoksa seni ezebilirler.'

Elimi tuttu ve aralarından geçmeye başladık. Açıkcası Believerlerin bu kadar kalabalık olucağını tahmin etmiyordum.

Sonunda uçağa bindiğimizde herhangi bir yere geçtim ve Justin yanıma oturdu.
Uçakta hep uyurum.
Kafamı cama yasşadım ve gözlerimi kapadım.

*******

Justin'in sesiyle kendime geldim.
Uçaktan inerken Justin elini belime sarmış bende kafamı onun göğsüne yaslamıştım. Onun sesi, onun kokusu bana huzur veriyordu.
Direk konser alanına geldik ve Justin sahneye çıktı.
Bütün şarkılara tek tek eşlik ediyordum.
O sırada OLLG seçildi ve sahneye çıktı. Kız ağlıyordu, ve çığlık atıyordu. Ama bilmiyordu ki Justin'n neler yaptığını.

Kız yanıma geldiğinde kemiklerimi kırar gibi sarıldı.

'Çok teşekkür ederim!!'dedi ve Allison onu geri götürdü.

***********

Sonunda otele gelmiştik. Biz lobide otururken Scooter odaları halletmiş bir şekilde yanımıza geldi.

'Dansçıların odaları zaten belliydi, Ryan ve Dan, Ben ve John, Allison ve Jen, Justin ve Selin.

Ne? Ben? Justin'le aynı odada? Yok artık?!
Justin sırıtıyordu.

Diğerlerinin odası 1. Kattaydı bzimkisi ise 6. Kat.
Justin her otelde 6. Katı ayırtırmış çünkü 6 onun uğurlu sayısı.

Asansöre bindim ve Justin'i bekledim.

'Geliyor musun gelmiyor musun?'

'Asansörlere binemediğimi biliyorsun.'

'6. Kata kadar merdivenle mi çıkıcaksın?'

'Belki?'

'Justin hadi.'

'Hayır.'

'Korkmana gerek yok, ben yanındayım.'

'Y-yani ben yanındayım derken yalnız d-değilsin.'

Kolundan çektim ve direk kapat tuşuna bastım. Justin bu konularda çok hassastı.

Sonunda odaya girdiğimizde odayı inceledim. Tek yatak vardı.
Ahh Scooter!

'Neden tek yatak var?'

'Bilmiyorum.'

'Bu durumda sen koltukta ve bende yatakta yatıcağım.'

'Hey!'

Banyonun kapısını kilitleyip üstümü değiştirdim ve geri çıktım.

Justin itiraz etmeden koltuğa yatmıştı bile.
Bende yatağa yattım ve uyumaya çalıştım. Ama olmuyordu. Hadi ama sadece gözünü kapa ve rüyalara dal!

'Justin, gelebilirsin.'

'Sonunda!'

O da yanıma yattı ve kollarını belime doladı. İtiraz etmedim, belki uykudan, belki de bana verdiği huzurundan.