2 "hayırlısı."

192K 7K 2.3K
                                    

Okuldan erken çıkıp okulun formasını bulabileceğimiz mağazaları gezmeye başladık. Çoğu kişi erkek lisesinin formalarını istediğimiz için bize uzaylı gibi baksa da pek umurumuzda değildi. Son mağazaya da girdiğimizde kadının verdiği cevapla kendimi yere atmamak için zor tuttum.

"Ne demek forma yok ya?" diye çemkirdim mağazacıya.

"Erkek lisesi olduğumuz için bayan formamız yok canım." Dedi bilmiş bir edayla. "Özel olarak dikilmesi lazım."

"Ne zaman hazır olur?" dedi Ece benden önce davranarak.

"Elimizde olan kumaşlarla bir şeyler ayarlarız. Yarın alın."

Hay ben böyle işin! Hayat resmen bana oynuyordu.

Bedenlerimizin ölçülerini verdikten sonra mağazadan çıktık.

"Ne yapacağız kızım biz ya?" diye sordu Ece çaresiz çıkan sesiyle. Onunda ailesi benimki kadar sıkıntılıydı. Sürekli kavga eder Eceyi görmezden gelirlerdi.

Lisenin ilk yılından beri süren bir arkadaşlığımız vardı Eceyle. Ailem yerine koyduğum biriydi ve çok şükür ki onunla beraber gidiyordum o okula. Yoksa katlanabileceğimi sanmıyordum.

"Gideceğiz mecburen. Başka çaremiz mi var?"

Okulu az çok araştırmıştık. Sürekli kavga edilen, tüm vakaların başını çeken bir okuldu. Çoğu kızlar okuldaki veletlere hayrandı. Nasıl olduklarını bilmiyordum fakat okuldaki çocuklar tipleriyle anılan çocuklardı.

"O kadar erkeğin arasında çok savunmasızız." Ece hala ciyaklamaya devam ediyordu.

"Bana baksana sen. Sence ben bizi ezdirir miyim?" dedim. Kavga edebiliyordum evet ama bir erkeğin gücüyle elbette bir olamazdı. Yine de bir şey olsa kendimi savunabilirdim.

"Okuldaki çocuklar çok yakışıklıymış diye duydum." Diyen Eceye ters ters bakmaya başladım. Tamam, yakışıklı çocuklar canım sıkıntı yokta, fazlası da zarardı be.

Bir süre daha oyalandıktan sonra evlere dağıldık. Yarın okula geç gidecektik çünkü formalarımızı almamız gerekecekti. Umarım eteği uzun yaparlar diye dua etmeye başladım.

Eve girer girmez burnuma dolan içki kokusu midemi bulandırmıştı. Alışamıyordum bir türlü.

İstanbul'a taşındığımızdan beri babam şaftı dağıtmıştı. Annemse işten eve gelip yatıyor, uyanıp geri işe gidiyordu.

Bu hallerine alışmıştım ama yinede içimde kocaman bir boşluk vardı. Evlatlık muamelesi görüyordum resmen.

Odama geçip pijamalarımı üzerime geçirdim. Yarın bizim için büyük bir gündü.

*****

"Bu ne be!" diye bağırdım bana uzattığı okul eteğine bakarak.

"Ne bağırıyorsun be! Kulağımın içine ettin!" diyen Eceye ölümcül bakışlarımı fırlatıyordum. Ece erkenden gitmiş, formaları alıp evime gelmişti.

"Kumaşın az olduğunu söyledi kadın. Yenisi gelene kadar birkaç gün idare edeceğiz." Deyip elindeki eteği salladı.

"Bunlarla bizi ayakta götürürler manyak mısın?" diye sitem ettim.

"Başka fikrin var mı Derin? Çirkefleşmeyi bırak da giyin hadi. Baya geciktik zaten."

Üstünü çıkarıp formaları giymeye başladı. Bende ayağı kalkıp söylenerek formayı üstüme geçirdim. Kısa olan kumaş etek beni fazlasıyla rahatsız etmişti.

Erkek Lisesi (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin