42.Bölüm (Sıkıcı Vedalar...)

4.8K 127 2
                                    

(Bölüm Şarkısı Var ^^)

Babam,karşımdaydı.Yıllardır görmediğim,sarılıp kokusunu içime çekemediğim babam şimdi karşımdaydı.Hiç değişmemiş yıllar onu yormamış hala aynı duruyordu.Sanki zaman durmuştu benim için sadece yanımdaki Harry'nin nefes alışveriş seslerini duyuyordum.Duygularım birbirine karışmıştı ne yapacağımı bilmiyordum.Yıllar sonra yanında küçük bir kızla karşıma çıkıyor.Ve hiç beklemediğim bir an da.Gözlerim yavaşça dolmaya başladığında babam ''Effie.'' Dedi ve bir adım attı.Ona sarılmamı bekliyordu sarılıp kokusunu içime çekmemi.Peki bende bunu yapacak güç var mıydı?Yıllardır görmediğim babamı hemen affedebilir miydim?Bilmiyorum,şuan aklım o kadar karışık ki ''Bebeğim ben geldim.'' Sesi kulağımda yankılanırken çevremize toplanan öğrenci kitlesinin seslerini bile duymuyordum birden babamın ardında duran küçük kıza baktım.Emily gibiydi,bembeyaz bir teni vardı kahverengi kıvırcık saçları ''Effie,bir şey söylemeyecek misin?'' diye sorduğunda hala kendimde değildim sadece hissettiğim kalbimin yerinden çıkacak olmasıydı.Sanki her an ölebilirdim ne diyeceğimi,ne yapacağımı bilmiyordum aslında şuan boş bir şişeden farkım yoktu kalbimde büyük bir boşluk oluşmuştu ''B-ben...'' bir şey diyemiyordum ki yıllar sonra babanız çıkıp gelseydi ne yapardınız?Sizi bir hiç uğruna başka aileye vermiş yıllardır ondan haber alamamışsınız ve bir gün çıkıp geliyor.Bu karmaşık duygular arasından bir ses beni kendime getirmişti ''Effie,iyi misin?'' Harry tedirgin bir şekilde bu soruyu sorarken kendimi geri adım atarken buldum ve ''Hayır.'' Diye mırıldandım ama kesinlikle duymamıştı.Babam bana yaklaşınca ''Dur!'' diye bağırdım biraz olsun kendime gelmiş ve herkes şaşkınca bana bakıyordu.Babam dediğini yapıp durunca gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı ''Sakin,sakin bana bebeğim deme baba.'' Dediğim de gözlerini kapattı ''Kızım,lütfen dinler misin?'' dediğinde alayla gülümsedim.Ne bekliyordu anlamıyorum.

''Bana kızım da deme.Baksana artık 9 yaşında gibi mi gözüküyorum?Yıllar sonra karşıma çıkıyorsun hiçbir şey olmamış sanki beni evlatlık vermemiş gibi davranıyorsun.Baba ben artık küçük Effie değilim anlıyor musun?19 yaşına geldim ve hayatımı mahvettiniz.Ve şimdi...ah boş ver baba.''

Arkamı dönüp içeri girdim belki de böyle bir tepki vereceğimi bilmiyorlardı ama umurumda değil.Artık mutlu olacaktım.Mutlu,mutlu ve mutlu diğer hiç kimse umurumda değil.Sınıfa girip sırama oturdum dışarı da ne oluyordu bilmiyorum zaten dediğim gibi umurumda değil.Kapı açıldığında başımı kaldırıp kapıda duran sınıf arkadaşlarıma baktım sıkıntı içinde yanaklarımı şişirdim ve elime kalemi alıp defteri karalamaya başladım hiç biri sınıfa girmiyordu ''Kapıda beklemeyin!'' diye bağırdım hepsi yavaşça içeri girdi onlardan sonra 5 dakika sonra içerdi Bayan Katie girdi sanırım bahçede olanları görmüştü bana olan bakışları hiç hoş değildi.Harry hala içeri girmemişti ve merak etmeye başlamıştım tam söz alacaktım ki kapı açıldı ve içeri Harry girdi.Bayan Katie'den özür diledi ve yanıma gelip oturdu tek kelime etmemişti sadece sıranın altından bacağımın üzerinde olan elimi tutmuştu ona bakıp gülümsedim ''Prenses yaptığın----'' derken ona dönüp sözünü kestim.Uzun zamandır bu yakın değildik.Sanki derste öpüşecek gibiydik Bayan Katie'nin arkası dönüktü yani tahtaya bir şeyler çiziyordu.Harry bana biraz daha yaklaştı burnu burnuma değiyordu nefesi dudağımın üzerinde olaşıyordu ''Fantezilerinizi sonraya saklayın çocuklar.'' Bayan Katie'nin sesiyle önümüze döndük Harry gülümserken ben yerin dibine girmiştim ve eminim şuan domatesten farkım yoktu.Harry ile okuldan çıkınca gülme krizi tuttu derste olanlar hala aklımdan çıkmıyordu ''Gıcık.'' Diye söyledim gülerken Harry ise beni kendine çekip yanağımdan öptü ''Sende öylesin prenses.'' Dediğinde dirseğimle karnına hafifçe vurdum.O şakasına acımış gibi yaparken koşmaya başladım o da peşimden geliyordu en sonunda beni yakaladı ve kendine çevirdim gülerken o kadar sevimliydi ki bir an gülmeyi kesip onu izlemeye başladım o da durunca ''Babana şans---'' onun kollarından kurtulup önden yürümeye başladım ''Bu konuyu konuşmak istemiyorum.'' Dedim ve adımlarımı iyice hızlandım..

Harry ben önden giderken arkamdan yetişip kolumu tuttu ve kendine çevirdi ''Güzel,klasik Effie tavırları!Effie,o senin bana anlıyor musun?'' onu yavaşça başımla onayladık sonra devam etti ''Annenin yaptıklarını unut!Kimse evladını başkasına vermek istemez.Bir hata yaptı ve pişman görmüyor musun?Sen arkanı dönüp gittiğinde baban yıkıldı.'' O bana bağırırken sokaktakiler bize bakıyordu ''Onu dinle sadece bir kere dinle Effie.'' Dediğinde gözlerimi kapattım ''Eve gitmek istiyorum.'' Diye mırıldandım eli,elimi yavaşça kavradı ve yürümeye devam ettik...

Harry'nin Ağzından;

Eve geldiğimizde Effie bir şey yemeden yukarı çıktı.Çocuklar sorup duruyorlardı ama anlatmak istemedim bende yukarı çıkıp kapıyı araladım ''İlaç saatin geldi.'' Dediğimde gözyaşlarını silip bana döndü başıyla onaylarken odaya girdim ve iğneyi elime aldım ''Ağlamanı istemiyorum.'' Diye fısıldadım bana kolunu uzatırken cevap vermedi sadece dudaklarını ısırıyordu iğneyi yaptıktan sonra yatağa yattı ve üzerini örtüp arkasını döndü.Düşünüyordu,ne yapmasını gerektiğine karar veremiyordu.Çaresiz gibiydi ve ona yardım edememek o kadar garip bir duyguydu ki anlatamam.Zil sesiyle aşığı indim kapıyı açıyorum diye bağırıp kapıya yöneldim açtığımda şok olmuştum çünkü Jack kapıdaydı ve kucağında o küçük kız vardı.Onu içeri davet ettikten sonra çocuklarla oturup konuştuk ''Ef,uyuyor mu?'' diye sordu o sıra küçük kız ve Louis gülüşmeye başladılar.Ah,onun adı Elizabeth bunu da söylemeliyim Jack merakla bana bakarken başımla onayladım ''Onu görebilir miyim?'' gülümsedim ve ayağa kalktım ''Tabi.'' Jack gülerken onunla odaya çıktım uyanmasını istemiyordum uyanırsa kavga edebilirlerdi ve her ikisi kırılabilirdi.Jack odaya girdiğinde yatakta uyuyan meleğine baktı ''Çıkmamı ister misin?'' diye sorduğumda ''Kal.'' Dedi ve yavaşça kızına doğru yürümeye başladı.

Onu kollarının arasına yavaşça çekerken Effie kollarını boynuna sardı küçük bir bebek gibiydi ''Hiç değişmemiş.'' Dediğinde sesi titremeye başladı küçük kızını kokluyor ve öpüyordu ''Hala uykusuna düşkün bir kız.'' Dedi.Evet,hala uykusuna düşkün,şımarık,sinirli,agresif güzel bir kızdı.Onu babasının kollarında görünce geçen gece dedikleri aklıma geldi ''Annesi nerede?'' diye sorduğumda gözlerime baktı.Effie'nin gözleri gibiydi ama daha farklı bakıyordu sanki tüm yılların acısı gözlerindeydi.Acısını hep içine atmış ama şimdi kızına sarılarak hem özlemini hem de acılarını dokuyor gibiydi ''O öldü.'' Diye fısıldadı.Öldüğünü duyunca gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldü.Annesinin öldüğünü duyunca ne tepki verecekti.Kız kardeşini kabul edecek miydi?Bu sorular aklımı karıştırırken ''Baba..'' Effie'nin sesiyle irkildim.Yavaş bir şekilde uyanıyordu ''Buradasın.'' Dedi sessizce ben yokmuşum gibiydi ''Buradayım meleğim.'' Dedi Jack acı içerisinde ''Beni bırakma.'' Daha fazla buna dayanamadım ve odadan çıkıp gözyaşlarına boğuldum.Onun üzülmesine,acı çekmesine katlanamıyordum nu böyle görmek kalbimi acıtıyordu.O ağlarken onun mavi gözlerinde boğuluyordum.Kim ister ki sevdiği birinin acı çekmesi.Kimse istemez ve bende istemiyorum.Elizabeth bize bir şeyler anlatıyordu gerçekten heyecanlı ve meraklı bir kızdı Louis'i çok sevmişe benziyordu kısa süre sonra Effie ve Jack indi.Elizabeth onlara merakla bakarken Effie ona baktı ''Merhaba.'' Sevimli sesiyle Effie'ye bunu derken vereceği tepkiyi beklerken ''Merhaba.'' Dedi ve Elizabeth onun yanına gitti ve ona sarıldı.Effie bu küçük sarılmaya karşılık verirken hepimiz onları izledik gerçekten güzel bir manzaraydı onu mutlu görmek hoşuma gidiyordu.Effie ve Elizabeth oynarken Jack beni çağırdı ne diyeceğini bilmiyordum.Birlikte bahçeye çıktık ve benim karşımda dikildi...

''Bak evlat,kızımı bir daha üzmeni istemiyorum.'' Dediğinde donmuştum bu halime gülümseyip ''Ona yaptıklarını biliyorum.O seni seviyor bana inan.'' Dedi.Kalbimde değişik ir şey hissetmiştim heyecan olabilirdi.Çünkü yıllarca beni sevmesini bekledim ''Fakat dost olarak.'' Diye ekledi dudaklarımı birbirine bastırdım bu gerçekten garip yine kandırılmıştım daha doğrusu bu sefer babası kandırmış ''Effie'yi çok seviyorum.'' Dediğimde elini omzuma koydu ve biraz kendine çekti ''Bak Harry,onu götürmem gerek.'' Tüm bu dediği saçmalık kulaklarımda yankılanırken ''N-ne?'' diye sordum Jack dudaklarını birbirine bastırıp derin bir iç çekti ''Onu götüreceğim.'' O sıra pencereden bakan Effie'yi gördüm büyük bir mutlulukla bize bakıyordu.Onun gözlerindeki mutluluğu gördükten sonra Jack'e döndüm ''Onu götüremezsin!'' diye bağırdım Jack ciddi bir ses tonuyla ''Onunla vedalaş evlat!'' diye bağırıp eve döndüğünde sadece ona baktım.Onu götüremezdi!Onu benden alamazdı!Asla...

Bad Romance (Harry Styles Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin