"Dolapta canım dolapta iki adım fazla atıp dolaptan alabilirsin." 

Lakin üşengeçlikte mastır yaptığı kanıtlanmıştı Ahsen'in . Tek eliyle telefonu kullanırken parmağının yetişmediği uygulamaya girmekten vazgeçen, televizyon izlerken reklam arasında kanal gezmek isteyip kumanda karşı kanepede olduğu için vazgeçip reklamları izleyen, masada olmadığı için şeftali suyu yerine masadaki vişne suyunu içebilecek kapasitede birisiydi. Yine üşengeçliğini konuşturup  Sarp'tan masadaki vişne suyundan doldurması rica etti. Oflayarak ona da vişne suyu doldurdu Sarp.

Ahsen masaya oturduğunda önünde ki tabağa konulan tostu parmaklarıyla tabaktan aldı. Seri hareketlerle bir ısırık alıp çiğnemeye başladı. Aldığı ketçap tadıyla midesi alt üst olmuştu. Sarp ile göz göze geldiklerinde sinsi sırıtışıyla bakıştı. Eline geçen peçeteye ağzında ki şeyi çıkardı. "Tosta ketçap koymuşsun." gülmemek için kendini sıkarak zorlukla konuştu karşısında ki ela gözlü delikanlı. "Aaa sen ketçap yemezsin değil mi nasılda aklımdan çıkmış. Götümle dinliyorsam demek ki." gözlerini kısıp ona bakarken masadan kalktı. Kapıya ulaştığında okula yürüyerek gideceğini söyledi ve çantasından kulaklığını çıkardı. Kulağına  takıp çalma listesinden  beşinci sıradaki şarkıya duyduğu özlemle birlikte üzerine tıkladı. Adele'in o muhteşem sesi kulağının pasını silercesine şarkıya başladı.

ADELE: Rolling in the Deep

Adele'in bu satırları bir gerçeklikle çarpışıyordu onun için. Aşkın ne kadar yaralayıcı, yıkıcı, yakıcı bir duygu olduğunu en iyi böyle anlatılırdı. Severken yaralandığımızı, nefessiz kaldığımızı, asla aşkla mutlu olamayacağımızı apaçık ortaya çıkarıyor bu şarkı. Neden tarihe geçen aşklardan bir tanesi bile mutlulukla bitmiyor? Neden sonunda erkekle kadın kavuşamadan ölüyor? Bunca insan bunu bile bile birilerini sevmekten alıkoyamıyor kendini. Sonrasında acı çeken taraf yine kendileri oluyor. Ahsen aşkın gereksizliğini düşünürken okulun önüne gelmişti. Hızlıca okul binasına girip sınıfın olduğu kata çıktı. Burada hiç arkadaşı yoktu. Olmasını da istememişti hiç bir zaman. Kız arkadaşlara güvenmiyor ve kızlardan uzak duruyordu. Erkekler zaten arkadaş olmak istese de istemese de onunla konuşmaya başlayınca,  ondan hoşlanarak şanslarını kaybediyorlardı. Sınıfa girer girmez cam kenarı en arkadaki yerine geçti. Ders fizikti ve Ahsen öğretmenden nefret ediyordu.. Sınıf yavaş yavaş dolarken dışarıyı izlemeye daldı. İlk ders ufak bir soru cevap etkinliği yapacaktı öğretmen. Soruları teker teker tahtaya yazacak öğrenciler de çözümlerini bir kağıda yazarak ad soyad yazıp hocaya vereceklerdi. Öğretmen diğer ders cevaplarını sınıfta okuyup puanlarını verecekti. Kapının kapanmasıyla başını sınıfa çevirdi, hocayı görünce ayağa kalktı. "Çıkarın kağıtları küçük bir sınav yapacağım!" dedi gürleyerek bay çok bilmiş fizikçi. Önceden dağıtılmış çizgisiz kağıdı masasının üzerine çıkarttı. Öğretmen dört soruyu tahtaya yazarken öğrencilerde aynı hızda kağıtta belirli aralıklar bırakarak soruları yazdı. Başla komutuyla soruları çözmeye başladı. Bir fizik dehası olmayabilirdi lakin dersi derste dinlediği için soruları çözmek onun için zor değildi. Yirmi dakikadan sonra öğretmen 'kalemlerinizi bırakın arkadan herkes kağıtları öne doğru uzatsın' dediğinde kağıdını ön sırada oturan sürtük Berna'ya uzattı.

Fizikçi kağıtları toplar toplamaz okumaya başladı. Yanında getirdiği kitabı çıkardı okul çantasından. Josh Malerman'ın Bird Box (KAFES) isimli o şahane romanına adadı ruhunu kısa bir anlığına. Dün akşam tek solukta kitabın ortalarına kadar gelmişti. Kitap elinde uyuya-kalmasa  kesinlikle dün gece bitirirdi ama tadını çıkarma isteğide vardı. Malorie isimli kızda kendisini görüyordu. Yalnız başına iki çocuğunu eğitip sadece dinleyerek doksan kilometre yol gidiyordu Malorie. Boru değil,  doksan kilometre. Bir de Tom vardı, içinde bulundukları siktiriboktan durum olmasaydı  onlardan da ucu açık bir aşk hikayesi doğacağına inanıyordu.  Birde oğluna Tom'un adını koyması içini sızlatmıştı. Tabi siz daha kitabı bitirmeden nereden bildiğini merak ediyorsunuz. Bu kitabı ikinci okuyuşuydu.

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin