Aşka Yürek Gerek (YAKINDA)

Aşka Yürek Gerek Alıntı 3

Aşka Yürek Gerek'e yeni bir alıntı daha geldi...

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Kaçak bir hayattı benimkisi. Kalsam olmazdı.
Gitsem gönül razı değil." SELİM.....

♥♥♥♥♥

Hüzn-ü aşka boyandı mavi
Lâl oldu yürek.
Bir damla aşka, bir ömür hicran.
Sensiz hayat bana ne gerek...
HİCRAN......

*************

"Gitme!"

"Hicran, yapma"

Mavi gözler böyle dökerken inci tanelerini, nasıl dayanırdı yürek. Selim çaresizdi.

"Gitme, yalvarırım gitme. Çıkmam hiç karşına, görmezsin beni. Duymazsın sesimi. Ama, gitme n'olur? Aynı yerde olduğunu bileyim, tek lâf etmem bir daha sana. Ne varsa yine içimde yaşarım ben. N'olur gitme!"

Aşk acısı böyle miydi? Bu derece mi yakardı insanın ciğerini. Gurursuzdu sevdalı yüreği. Sevdası için lâl olan dili bir ömür sessizlik orucu tutuyorken, dile gelmişti dilsiz yürek.

Göz görmeyince, gönül katlanır mıydı sahiden? Hicran, bir gün görmese, bir gün duymasa sesini yüreği daralıyorken, sevdiği ondan binlerce kilometre ötede nefes aldığında dayanabilir miydi kalbi. Üstelik bedeni, ruhu, kalbi bir başka kalbe aitken Selim'in, kendi kalbi ona emanetti. Bilmiyor muydu gittiği yere de yaralı, kimsesiz bir yürek götüreceğini?

"İşte bunun için gitmem lazım. Çok gençsin. O kadar güzel, o kadar masumsun ki, nasıl kıyarım sana. Gözümün önünde solup gitmene nasıl razı gelir bu yürek. Ah, be Hicran. Keşke... Keşke..."

Ne çok keşkeler birikmişti adamın dilinde ve de... yüreğinde.
Keşke sen olsan. Keşke önce sen gelseydin bana. Keşke bir tutam cesaretim olsaydı. Keşke hayatın asık suratı değil, gülen yüzü bize gülseydi. Keşke ben, sen değil biz olabilseydik. Keşke. Keşke...