Uçurtmalar - Kabadayı Serisi (4)

''Elif''

Merhaba...küçük ailem:) Bu akşamda Elif'le geldim...Artık kardeşlerin hakkında bir fikriniz olacaktır... Tabii bu hikaye de Demir ve Kadir'in de ileride ki hayatlarını, kızlarını hatta sonralarını okuyacağız...:)

Medyaya eklediğim müzikle okumanızı tavsiye ediyorum ve oylarınızı ve tabii özellikle yorumlarını bekliyorum...Keyifli okumalar..:)

''Elif...''

''Elif...''

 Elif oldum olalı adımı birinden duymak beni hiç böyle yapmamıştı. Anaokulunda yanıma gelip 'Beni o kızlardan koru' dediğinden beri ...

Kumral saçları,ela gözleri... gülümsediğinde içimde kalp dediğim organı titreten gamzeleriyle...İlk ona vermiştim ben göz hakkımı...

Babam derdi;

İnsan,kadın ,erkek fark etmez, insan gözlerden başlar sevmeye... Namus da ,arda gözdedir Elif... Eğer gözlerin bir tek o anda onda kalmışsa bil ki odur senin kaderin...

Güzel adamdır benim babam... Her kız biraz aşıktır babasına ama ben Derya Kurdoğlu'nu aşktan fazlası,babadan fazlası gibi seviyorum... Baba dediğim her an gölgesi yanıma hatta yüreğime düştüğü her an yeniden şükrederim ben Allah'a...İyi ki babam diye...

Bir kadın,bir kız ya da ne olursa olayım babam... dediğim adam tekti...Öğretmenim,aşk anlayışımın hatta hayata bakışımın tek öğreticisiydi babam... Aşk derdi Elif...Aşk uçurtmalara benzer bebeğim... Ya onunla sende aynı gökyüzüne gülümseyeceksin ya da ait olduğuna göndereceksin...

Çünkü ikisi de yakışanında parlar ve özgürleşir...

''Kırılma Elif anneme..art niyetli değildi.'' Tek kaşımı kaldırıp baktım ana kuzusu ama bir o kadar göz hakkıma... Aşk hakkıma... Anında eli ensesini bulup gülümsedi. Gözleri kısıldı ve ufak bir kıkırtı kaçtı dudaklarından...

Yarabbi.. Ne güzel gülüyordu bu adam... Babaannem derdi ki;

Bir adam güzel gülüyorsa güzel de sever,korkma ondan... Ah be gamzeli ne yapacağız biz seninle?

''Bak Oğuz bir dahaki sefere bu kadar sakin kalmam... Annene söyle sen kız mısın görücüye çıkarıyor?'' Bana bakıp başını geriye atarak attığı kahkahasıyla benimde dudaklarım kıvrıldı. Hadi ama bu kadar tatlı olmasan ya gamzeli...

''Ciddiyim Oğuz...Bu sefer bohçaya bile kalmadan kaçırırım seni..'' Gözleri kısılıp belimden beni kendine çeken göz hakkımın yanağını öptüm.

''Bu kadar mı? Yok mu bir kerecik dudaktan?'' Oğuz'un cümlesinin bitmesiyle arkadan homurtusunu duyduğum babamla yerinde zıpladı.

''Ben versem bir dudak?'' Başını yere eğip ağzından yarım yamalak çıkan küfürle kıkırtıma engel olamadım.

''Siktir..'' Kulağıma eğilip fısıldadı.

''Bunların toplu cezasını keseceğim günler gelecek biliyor musun ilkim?'' Dudaklarımı büzüp baktım gamzelime... Gözleri irileşirken çoktan ağabeylerime seslenmişti babam...

''Kemal,Gediz...lan yedi bitirdi gözleriyle Elif'imi alın şunu yoksa...'' 

Annem,babama yaklaşıp göğsüne siner sinmez öfkesi dağılan Derya Kurdoğlu'nu izlemek her seferinde yalnız onun ne kadar güzel bir adam olduğuna değil, aşkı bu kadar güzel yaşayan adamların varlığına inandırıyordu her zaman ve hep olacağı gibi...