15.Bölüm

1.4K 67 10
                                    

~~~~~

Kendimi öldürmek istiyordum.Çok güçsüzdüm. Nasıl bana bunu yapardı, aklım erişmiyordu.

~~~~~

Sude'yle ikimizin kaderi de aynıydı sanırım, aldatılmak.

Son günlerdeki ruh hali değişiminden bi sevgi dolu yaklaşıp bi anında beni unutup bırakmasından anlamalıydım değersiz, işe yaramaz olduğumu, artık sevilmediğimi.

Lavaboya gidip kendimi sakinleştirmeye çalışırken en tenha olan lavaboya gittim.Musluğu açıp yüzüme suyu çarptım.Gözlerime yaş hücum ediyordu. Ve ben onlara engel olamayıp akmalarına izin veriyordum . O sırada kapıyı biri açtı. İçeri giren kişi Asya'ydı. Bana pis pis sırıtarak bakıyordu. " Ne oldu ? Sonunda ikisi de benim oldu. Hem Arda sanki hiç ayrılmamışız gibi.Okula gelir gelmez dudaklarıma yapıştı. Ee napalım ? Bana dayanamama süresi bu kadarmış demekki. Yine benim kucağıma geldi." diye dudağını büzüp küçümseyici bir şekilde baktı bana.Şuan okulda olmasak o dudağını koparırdım ama neyse.

"Sen ne kadar sürtük birisin ya !" evet kendime hakim olamamıştım. "Herkesle yatıp kalk,en yakın arkadaşımın sevgilisini ayartıp onunla yat,sonra benimkine bulaş." dedim sinirle. Evet birazdan onun saçı kafasında değil elinde olacaktı çünkü hala bana acıyormuş gibi bakıyordu ve bu benim sinirlerime dokunuyordu. "Hala kendi kendine yalanlar uyduruyorsun. Beni seçti, yine bana döndü ama kabullenemiyorsun. Aklı başına geldi de senin gibi ezik , fakir ,varoş ve çirkin bir şeyi erken terketti. Yurtta kalan iğrenç bi pisliğin tekisin işte ." diyip yüzünü buruşturdu .
Ve olan oldu. Saçlarını kökünden tuttum ve var gücümle çekmeye başladım. Onun gibi zengin züppelere göre yurtta kalmak eziklik ,fakirlikmiş tabii ,öyledir.

"Bak kızım, bir daha bana o iğrenç küçümseyici bakışlarından atarsan. Bana bir daha ezik ,fakir gibi laflar edersen. O boyalı saçların kafanda değil ,elinde kalır." dedim tehditkâr bir sesle. Bu sırada o cırtlak sesiyle çığlık atmayı da ihmal etmiyordu. "Tamam mı!" diye direttim. "Ta-tamam." diye güçlükle söyledi. "Ee ?" diye devam etmesini ifade ettim. "Özür dilerim. Bir da-daha olmayacak." dedi. Zafer kazanmışcasına sırıtıp saçını bıraktım. Hemen bir iki adım geriledi. Saçını tutup " Pislik,sen tam bir manyaksın. Sana bunu ödeticem "dedi. Ve kapıyı açtı. Tam giderken " Arda'cığınla iyi yiyişmeler!" diye bağırdım. Ters ters bakıp gitti.

Sanırım artık yapacak bir şeyim yoktu.Birdenbire Arda neden bana böyle yaptı onun hakkında da hiçbir fikrim yoktu.Tek bildiğim şey Asya haklıydı, Arda ona geri dönmeyi tercih etmişti.Bu düşüncelerle beynim karmakarışıkken birine içimi dökmem gerekiyordu. Ve içimi tek dökebileceğim kişi tabikii de Sude'ydi . O bu olanlardan haberdar olmadığı için dersteydi. Aynı sınıfta olduğumuz için onun hangi derste olduğunu biliyordum.

Hemen sınıfa gidip bir şeyler uydurmalıydım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim '' Merhaba hocam. Sude , ailen seni acil arıyorlarmış hemen onlara ulaşman lazımmış müdür beni görevlendirdi. O yüzden yok yazmayın bizi hocam. Gel Sude !'' diyip Sude yavaş olduğu için hemen eşyalarını ben toplayıp çantasına tıkıştırdım ve onu çekeleyerek sınıftan çıkardım.

''Noldu sana ! '' diye bağırdı birden yüzümü kendine çevirip. Birden bir yerim mi eksik diyerek yüzüme dokundum ama eksik bir şey olmayınca anlamsızca bakışlar attım Sude'ye. O da lafını devam ettirdi ; '' Gözlerin şiş ve kıpkırmızı. Ağladın mı sen ? Burun da kızarmış. Susma da anlat ! '' diye söylendi.''Gel yurda geçelim de anlatırım. '' diyip bitkin bir şekilde önüme döndüm.

------

Biz yurda gelene kadar tabiki de Sude bana her şeyi anlattırmıştı. Ve ben de otobüste salya sümük anlatmıştım.Teyzeler tip tip bakmış,bazıları anlattıklarıma üzülmüş gibi bakmış,bazılarıysa hikaye dinliyormuş gibi dinlemişlerdi beni.Bir patlamış mısırları falan eksikti. Ben ise sadece salya sümük ağlamıştım ve olayları anlatıp herkese rezil olmuştum. Sude üzgün bir şekilde ''Ah be canım,kaderimiz aynıymış baksana.'' demişti.

Yurda geldiğimizde yine ağlıyordum.Sude bana öğütler veriyordu. ''Sen zaten benden daha iyi bilirsin ama Asya bu yani herkesle beraber olan. Hem sen bana aynılarını söyledin şimdi ağlayan sensin ?''dedi. Haklıydı. O Poyraz'la ayrıldığında aynılarını söylemiştim. Hem zaten biraz güçlü olmam gerekiyordu.Kendimi toplamam ve bir şeyler yapmam gerekiyordu.'' Tamam. Ben duşa giriyorum. Sonra Aslı'ya gideceğim.Annesinin toplantısı varmış,bu gece fazladan duracağım.Beni idare edersin yurtta.'' diyip gülümsedim.Sude de başını olumlu anlamda salladı. Aslında hiç gitmek istemiyordum çünkü Arda'yı görmek istemiyordum. Bir yandan da onun yanında olmak,sesini duymak,kokusunu duymak istiyordum. Ama ona bir o kadar da kızgındım. Yine de duygularımı engel olamıyordum.Onu çok seviyordum.

-------

Aslı'lara gittiğimde Arda evde yoktu. Tek Safiye Teyze vardı.Saatlerdir aklıma takılan soruyu sonunda Safiye Teyze'ye sordum.''Safiye Teyze,Arda'da bir tuhaflık mı var ?'' dedim. Aslı uyudu uyuyacaktı.''Ay kızım sen de mi farkettin ? Bir şeyler istiyor benden , götürdüğümde hiç onu benden istememiş gibi davranıyor. Sonra Aslı geçen haftalarda grip olmuştu. Aradan baya bir zaman geçti,iyileşti,hala soruyor.Anlamadım gitti.İnşallah bir şeyi yoktur.'' diyip mutfağa gitti. Demek tek böyle düşünen ben değildim. Ne oluyordu bu çocuğa ?

-------

Saat çok geç olmuştu.Aslı odasında uyuyordu,ben de salonda oturmuş telefonumu kurcalıyordum.Annesi gelene kadar burada olmalıydım.Birden biri kapıya vurmaya başladı.Annesidir diye düşünüp açtım. Açtığımda karşıma Arda çıkınca küçük çaplı bir şok geçirdim.''Bakıcı.'' dedi.Sarhoş gibiydi sanki. Hem 'bakıcı' nedir ya ? Sanki adım yokmuş gibi.Gözlerimi devirip içeri girince kapıyı kapattım.Gitti ve benim az önce oturduğum koltuğa oturdu.Telefonumun ekranı açıktı.İlgisini çekmiş olacak ki telefonumu eline aldı. En son mesajlar bölümünden Sude'yle mesajlaşıyordum. Önemli bir şey yoktu ama telefonumu karıştırması hoş değildi.''Şey,telefonumu verir misin ?''dedim bıkkınca. Beni takmayıp 'hmm' gibi sesler çıkarıyordu.Fazla yakın davranmak istemediğim için oflayarak vermesini bekledim.''Ha ha ha. Beni telefonuna 'Aşkım' diye mi kaydetti ? Sen kendini ne sanıyorsun kızım? Alt tarafı bizim evin bakıcısısın diye ne bu yakınlık ?" dedi. Sadece beni bir bakıcı olarak mı görmüştü bu zamana kadar?

"Sen öyle istiyorsan Arda,öyle olur. Yaşadıklarımızı unut! Beni aldattığını da unut!Ben unuttum bile ! Sen kimsin ki? Eskiden 'küçük' bir şeyler yaşadığımız zamanlardan kalma o rehberdeki ismin de . Hem sen kendini ne sanıyorsun da benim telefonu karıştırıyorsun ? Asya 'dan ayrılıp tekrar ona dönmüşsün işte . Artık umurumda değilsin. Poyraz da sen de sevgililerinizi aynı kişiyle aldatmaya çok meraklısınız sanırım." dedim ve telefonumu aldım . Tam montumu alıp çıkacakken bileğimi tuttu ve kendine döndürdü.

"Ne dedin sen ? Sevgili? Aldatmak? Biz seninle sevgili oldukta mı sen beni aldattın ? Bi git işine be kızım!" diyip ittirdi. Bu sefer canımı çok yakmıştı. "Adi herif." diye yüzümü buruşturup kapıyı sertçe çekip gittim.

Her gece ağlamak alışkanlık olmuştu bende herhalde.

Demek sadece onun oyuncaklarından biriydim. Bana aşkını ilan etmişti , sevgili olduğumuzu kendisi söylemişti. Nasıl bunu bana yapabildi? Aşkımı nasıl bu kadar küçük gördü?

------

OKUYUN LÜTFEN !!!!

Arkadaşlarr . Bugün teog bittii. Sonucumu daha bilmiyorum. Güzel geçti ama emin değilim. Her neyse. Dediğim gibi Teogdan sonra yayınladım. Sözümde durdum yanı :) Baya uzun ve bence güzel bir bölüm oldu.Her neyse kuzenim Gülin (kullanıcı adı:gulinozltndss ) bir hikaye yazdı adı "Akılsız Aşk" onu da okursanız hem o hem de ben çok seviniriz cidden. Çok güzel bir kurgusu olduğuna inandığım bir hikaye. Diğer hikâyelerden farklı olması ayrı bir güzel.

Vee en yakın arkadaşlarımın YouTube'da bir kanalı var . Adı "Esmer Ve Sarışın" onları da takip ederseniz yine çok seviniriz.Tam bizim yaşlarımıza hitap eden bir kanal.Linki de bu https://m.youtube.com/channel/UC2p9D-gKgZMOyKTJtKx6mqA . Lütfen önerilerime bir göz atın. Sizi çok seviyorum. İyi gecelerr

BAKICI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin