BENİM HİKAYEM(DUZENLENİYOR)

MUTLULUK BENDE!!

Eve gelmiştik. Odama geçip duş almak için banyoya girdim. Bedenim o kadar yorgundiki.. Duş bana iyi gelecekti. Soğuk suyu açıp altına girdim. Bedenimden geçen soğuk suyun bana verdiği rahatlığı tarif edemem. Banyodan çıktıktan sonra üstüme eşorfman türü rahat olabileceğim şeyler giyindim. Şaçımıda kurutup arkaya saldıktan sonra onur geldi.
-"Aşkım yemek hazır..
-Tamam geliyorum..
Mutfağa geçip masaya oturdum. Onur makarna yapmış. Hiç canım yemek yemek istemiyordu. Çatalı alıp makarnanın üstünde döndermeye başladım.
-Aşkım neden yemiyorsun.
-Canım istemiyor.
-Hayat.. kaç gündür ağzına lokma girmiyor. Hasta olacaksın.. lütfen yee..
-Zorlama beni sana afıyet olsun.
-Hayat.. noluyor sana.. anlıyorum..anneni kaybettin ama bu yaptıkların biraz fazla değil mi?
- Ne gibi..
-Aşkım seni anlayabiliyorum ama güçlü olman lazım. Annen senin bu halini görse üzülürdü.
-Keşke görseydi.
-Hadi lütfen ye.
Elime çatalı alarak istemeden de olsa yemeye başladım.
....
-Hayat tatil biletleri aldım.
-Ne?
- Yorucu günler geçirdin. Biraz tatil yapmak istersin diye düşündüm.
-Onur sen ne yaptığının farkında mısın?
-Ben..
-Ne benn..Annemi kaybettim ben tatil yapacak halim mi var.
- Ben senin...
-Sen benim iyiliğimi böyle mi düşünüyorsun..Sen böyle yaparak bana acı çektiriyorsun.
Odama gidip kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım. Anlıyordum.. benim iyiliğimi düşünüyordu.Belkide benimle zaman geçirmek istiyordu. Ama sırası değildi. Eğlenmek falan istemiyordum. Onur yanıma gelerek;
- Özür dilerim. Böyle yapmamalıydım.
Başımı yastıktan kaldırarak;
- Asıl ben bağırdığım için özür dilerim. Benim mutluluğumu düşünüyorsun. Ama ben senin bana yapmak istediklerini böyle tepki vererek;
Sus diyerek dudaklarını bana yaklaştırdı ve dudaklarım dudaklarıyla buluştu.
-Senin mutluluğun benim. Senin mutluluğun BENDE!!
- Onur beni asla bırakma olur mu?
-Bizi ancak ölüm ayırır.
Onurun odadan çıkmasıyla telefonuma mesaj geldi. Doğrularak elime alıp tekrar yattım.
Ozel numara mı?
- Sizi ancak ölüm ayırır değil mi?
- Kimsin sen?
- İstenmeyen damat adayı.
-Yoksa..
- Tanıdın. Yaşım küçük diyerek evlenmediğin beni ortada koyduğun kişiyim.
Telefon elimde titriyordu.
-Noldu korktun mu?
- Ne korkması bee.. hem sen nerden anlıyorsun benim ne yaptığımı;
-Hissediyorum diyelim..
- Hay ben senin his..
- Neyse beni iyi dinle birkaç hafta süren var. Onurdan ayrılacaksın..
-Ne diyorsun ya..
-Duydun onurdan ayrılacaksın ne zaman ayrıldın benim için o kadar iyi olur.
-Ayrılmassam naparsın..
-Bir ipucu veriyim. Anneni kaybettin babanıda kaybetmek istemezsin değil mi?
- Ne?
Elimdeki telefonu yatağın üstüne fırlattım. Ben hala şoktaydım. Babam.. ailemi kaybedemezdim onuru da... peki annemin vasiyeti mutlu olabileceğim kişiyle evlenemeyecektim...
...
Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Onurdan nasıl ayrılacaktım.
Gelen: gizli numara
-Kendinden soğutarak olabilir mi?
-Suss..
-Aaa kızma hemen bebeğim..
-Bebeğim deme bana.. benden ne istiyorsun yaa. Benle evlenmeyebilirsin. Benden güzel kızlar var.
-Senden sana karşı kurduğum hayalleri istiyorum. Bu arada bana göre en güzel kız sensin benim için..
-Pislikk...
-Görevinin başına geçsen iyi olur. Fazla zamanın yokk.
.....

- Evet ikimizede kahve yaptım.
-Teşekkürler..
-Akşama arkadaşım evine çağırdı. Oraya gdecez.
-Ne gerek var.
-Hayat..
-Ben gelmem..
- Yaa yeter yaa.. ben senin iyiliğin için uğraşıyorum. Sen elinin tersiyle itiyorsun.
-Benn...
-Hayat senin böyle olmana dayanamıyorum. Bende ailemi kaybettim. İkimizinde kaderi aynı.

.......
(Değil ikimizin kaderi aynı değil onur.. ahh bilsen kalbimdekileri. Yaşadıklarımı..içimi bir bilsen onur.Sana bu yaptıklarımın kalbimdeki ağrısını bir bilsen)
-Ama madem gitmek istemiyorsun. Zorlamıyorum seni..

Akşam olmuştu onur köşeye oturmuş eline bir kitap alarak okumaya başladı.Bende ayağa kalkarak ben odama gidiyorum.. Sana iyi okumalar!! Odama doğru giderken zil çaldı. Kapıyı açtım.