KUMSALIN DENİZİ

2.BÖlüm: SEVGİLİM ???

Yürümeye başladığımızdan beri 10 dakika geçti. Sahil kenarına gitmeye karar verdik. Sahile geldiğimizde boş bir banka oturduk.
Sahili seviyorum. Bana huzur veriyor.
" Kumsal ? " dedi Deniz.
" Efendim. "
" Bişey falan istermisin ? " diye sordu gülümseyerek.
" Olabilir. Susadım aslında. " dedim bende gülümseyerek.
" Karşı cadedeki marketten alıp geleyim o zaman sen bekle burda. Bu arada başka bişey istermisin ?"
" Tamam bekliyorum. Hayjr teşekkürler su yeterli. " dedim ve gülümsedim.
O gittikten sonra kafamı sol tarafa çevirdim. Görğş alanıma benim yaşlarımda 2 tane çocuk girdi. Aralarında konuştular. Ardından sırıtarak yanıma doğru geldiler. Bankta az önce Deniz 'in oturduğu yere oturdular. Onlar oturunca ben ayağa kalktım ve konuşmaya başladım
" Arkadaşımı bekliyorum. Kalkarmısınız ? " dedim
" biz arkadaş falan göremiyoruz ama." dedi mavi gözlü çocuk sinsice gülerek.
" Çünki markete gitti ve şimdi gelmek üzere. Sizden gitmenizi istiyorum. "
" İyi o zaman bizde arkadaşın marketten gelene kadar biraz eğlebiriz. " dedi mavi gözlü çocuk ve ikisi birden ayağa kalktılar. Tam bana doğru yaklaşıyolardı ki Deniz ikisininde omuzundan tutup
" Geldiğime göre artık gidebilirsiniz. Yoksa sizin için kötü olur. " dedi ve yanıma geldi.
" Bak bak, kötü olacakmış. " dedi kahkaha atarak mavi gözlü çocuk. Deniz elini omzuna atarak
" Evet kötü olur çünkü arkadaşım değil sevgilim. " dedi beni kendine çekerken. Ben ise şaşkınlıktan ne olduğunu anlamadım. Deniz bana devgilim mi dedmişti ? Bana ?
" Hadi yürü Mert gidelim uğraşamam bunlarla. " dedi mavi gözlü çocuk ve gittiler.

" Sevgilim mi ? " dedim.
" Gitmeleri için öyle söyledim. "
" Gerçekten böylemi yani ? " dedim.
" Ne olmasını bekliyordun ki ? "
" Neyse ya. Sanırım geçirdiğim en berbat doğum günümdü. Ben gitsem iyi olacak. Görüşürüz Deniz. " dedim
" Saçmalama saat 23.30 ve seni bu saatte tek başına bırakacağımı mı sanıyorsun. "
" Bebek değilim. 18 yaşındayım. Kendi başımın çaresine bakabilirim. "
" Evet az önce gördük. Çocuklar neredeyse içine düşecekti ve sende buna izin verecektin Kumsal. Değilmi ? " dedi. İşte şimdi çok sinirlendim. Yaptığı iyiliği resmen yüzüme vuruyordu.
" Ne ? Ne saçmalıyosun sen ? Ben öyle bi kızmıyım. Bunu mu demeye çalışıyosun. Sen beni o takıldığın kızlarla karıştıedın galiba. Biliyomusun Deniz aslında bir süre konuşmasak ikimiz içinde daha iyi. " dedim ve elibi ceketimin ceplerine atıp yürümeye başladım. Arkamdan
" Kumsal ! Saçmalama yanlış anladın ! Kumsal ! " diye bağırdı. Ama aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Gerçekten sinirlerimi bozmuştu. Kalbimide kırmıştı.

Taksi durdurdum. Eve geldiğimde babam çizim yapıyordu. Babamla kısa bir konuşma yaptıktan sonra odama çıktım. Kıyafet dolabımı açtım. Siyah şortlu pijamamı giydikten sonra kulaklığımı takıp müzik dinledim. Aynı zamanda bugün olanları düşünmeye başladım. Bugün herşey çok çabuk gelişmişti. Bir günde çok değer verdiğim arkadaşlarımla kavga etmiştim. Aslında ikisylede kavga etme sebebimiz çok saçmaydı. Fakat Deniz gerçekten bunu haketti. Çünki beni çok sinirlendirdi. Kulaklıklarımı çıkartıp uyumaya karar verdim. Gerçekten yorulmuştum.

---

Bu saatte kim arıyordu böyle. Ayrıca bugün Cumartesi günü. İstemeyerek de olsa telefonu kimin aradığına bakmadan açtım.

" Efendim. " dedim esneyerek.
" Kumsal ? " dedi. Arayan Deniz'di. Şaşırmıştım. Neden aradıki.
" Konuşmak istemiyorum Deniz. Lütfen. " dedim. Gerçekten dün ona karşı baya kırılmıştım.
" Tamam haklısın. Ama lütfen bugün buluşabilirmiyiz. Konuşmamız gerekiyor. "
" Tamam ama sadece son kez. Nerede ? " diye sordum.
" Bizim her zamanki buluştuğumuz kafede olurmu ? "
" Olur. Kaçta ? "
" 13.00 uygunmu. "
" Tamam. " dedim ve telefonu suratına kapattım.

Kalktım. Bütün uykumun içine etmişti. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Ardından telefonumu da alıp aşağıya indim. Kahvaltı hazırdı. Kahvaltımı yaptım. Kahvaltı yapmam bitince yukarı odama çıktım. Saate baktım saat 11.30 du. Banyoya girip üzerimdekileri çıkardım ve suyu açtım. Önce saçımı ardından da vücudumu yıkadıktan sonra banyodan çıktım ve saçlarımı kuruttum. İç çamaşırlarımı üzerime geçirdim ve kıyafet dolabımın kapağını açtım. Siyah bir mini kot şort ve siyah bir tişört alıp giydim. Ardından küçük mavi çantama cüzdanımı koydum. Rimelimi sürüp ellerimle saçlarımı düzelttikten sonra mavi coverslerimi de alıp giydim ve aşağı indim. Ahmet abiye selam verip arabaya bindim ve gideceğim yeri söyledim. Kafenin önüne geldiğimizde saat 13. 10 du. Kafenin içine girdiğimde Deniz'i gördüm. Yanına gidince ayağa kalktı ve tam sarılacakken ben elimi uzattım. Şaşırmıştı. Uzattığım sağ elimi sağ eliyle sıktıjtan sonra karşısına oturdum.
" Nasılsın Kumsal ? " dedi.
" İyi. Sen ? "
" Dün için özür dilerim. "
" Ne konuşucaksın benimle ? "
" Şimsi sen benim en değer verdiğim arkadaşımsın ya. " dedi. O sırada garson geldi. Deniz 2 tane kahve söyleyip garsonu gönderdi.
" Eee sonuça gel. " dedim. Aslında söyliyeceği şeyi merak ediyorum. Ama dünden ona tavırlınolduğum için böyle konuşmuştum.
" Konu Berna. Berna bana sürekli mesaj atıyor. Gerçekten beni seviyor. Sende onu tanıyosun ya acaba ona bi şans versemmi ? " dediğinde sinirden deliye döndüm.
" Ne yani, bunun için mi çağırdın beni ? Bu mu yani ? Konuşmamız gereken şey bu muydu ? Ya sen nasıl bu kadsr rahat olabiliyorsun gerçekten anlamıyorum ! Nasıl !? " deyip ayağa kalktım. O da benimle aynı anda ayağa kalktı.
" Kumsal neden böyle davranıyorsun ne dedimki ben şimdi ? "
" Daha ne diceksin ki ? Sakın bi daha beni arama ! Anladın mı Deniz ? Sakın !" deyip kafeden ayrılırken arkamdan
" Kumsal ! Nereye ! " diye bağırdığını duydum. Sinirden ellerim titriyordu. Bende dün dedikleri için pişman olduğunu söylecek özür dileyecek sanmılyım. Yanılmışım. Hem de çok yanılmışım.

Taksi durdurdum. Selinlere gitmeye karaeir verdim. Selinlerin evine gelince kapının zilini çaldım. Kapıyı Selinlerin yardımcıları Meral abla açtı. Ona Selin'i sordum. O da odasında olduğunu söyledi. Koşarak odasına çıktım. Kapıyı tıklamadan odanın içine daldım. Selin yatağında yatmış kitap okuyordu. Beni görünce ayağa kalktı ve sinirle
" Ne işin var senin burda, niye geldin ? " dedi.
" Konuşmaya. Selin, abartma ya küsmü kalıcaz ? " diye sordum.
" Ya sana ben o kadar doğum günün için sürpriz yapiyim, sen bana o aptal çocuğu savun. Asıl saçmalayan sensin. O çocuğun sana zarar vermesinden korkuyorum anlıyomusun. Güvenmiyorum o çocuğa. " dedi
" Ya onu neden sevmiyosun ? Bana zarar verdiği falan yok. Zaten biz onunla geçen senede takılıyorduk. " dedim.
" Geçen senede sevmiyordum zaten. " dedi rahat bir şekilde.
" Neyse. Dün gece kavga ettik zaten. Az öncede tartuştık. Ve bi daha beni aramamasını söyledim. "
" Aaa anladın yani sonunda. İyi demişsin. Tamam hadi bak barışıyorum. " dedi gülerek ve kocaman sarıldı.
" He normalde barışmican yani ? " dedim. İkimizde güldük ve sıkı sıkı sarıldık.
" Neyse ben gidiyim. Öpüyorum hadi görüşürüz. " dedim ve odasından çıktım. Merdivenlerden indim ve evden çıktım.

Saat tam 19.00 dı. Moralim bozuktu. Gece'yi aradım. Gece telefonu
" Efendim bebek. "
" Naber kanka. "
" Ben iyiyim de sana noldu. "
" moralim bozuk Deniz'le kavga ettik. Bizim gittiğimiz bara gidicem sende gelsene. " dedim.
" Of ya gelemem ki. Ali gelicek şimdi sinemaya gidicez. Çok üzgünüm. "
" Tamam neyse. Öpüyorum görüşürüz." dedim ve konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım.

Hazal'ı aramaya karar verdim. O gelirdi belki. Selin'in gelmiyeceğini biliyordum. Çünkü bir haftadır Batu ile bu akşamın planını yapıyolardı. Eda'da gelemezdi. Bugün annesiyle alışverile gidecekti. Hazal'ın numarasını tuşladım ve açmasını beklemeye başladım. Hazal telefonu
" Mavişimm. " diyerek açtı.
" Naber. "
" İyi sen. "
" Deniz'le kavga ettim. Moralim bozuk. Benimle bara gel. Yani gelirsin dimi. " dedim.
" Malesed mavişim. Dışardayım ve Toprak'la birlikteyiz. Ama istersen sen bizim yanımıza gel. "
" Yok valla saol sevgili çekemicem şimdi. Siz eğlenin. Öpüyorum görüşürüz. " dedim ve onunda konuşmasına izin vermeden kapattım.

Ne yani ben tek başıma gidemezmiyim. Aslında giderim biraz kafamı dağıtırım geri dönerim. Neden olmasın ki. Taksi durdurdum ve barın adresini verdim. Tek başımada eğlenebilirim.

   Merhaba. Kitap yazma da daha yeniyim. İlk defa yazdığım için hatalarım olabilir. Eğer hatalarım varsa bu yüzden çok özür dilerim. Okuyanlara ve yorum yapanlara çook teşekkür ederim. Vote verirseniz ve bölümler hakkındaki düşünceşerinizi söylersenizde çok sevinirim. Sizleri seviyorum.